Adviye Bergemann Bloomberg HT'de soruları yanıtladı

Aida Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Adviye Bergemann'ınArzu Maliki ile yaptığı söyleşinin satır başları şöyle;

2019 yılı, bu sene, hem sizin için hem de Lüks Turizm için nasıl geçti?

Bergemann:2019 yılı beklentiler doğrultusunda güzel bir seneydi; yüzde 15'lik bir artışı Türkiye bu sene yakalamış durumda..

Lüks turizm denince bizim anladığımız günlük harcama kapasitesi bin dolar ve üzerinde olan kişiler; gelen turistin memleketimize bıraktığı rakamlar nelerdir ve buna paralel de Türkiye'deki mevcut yatırımlar nelerdir...Türkiye'nin turist başına elde ettiği girdi 650 dolar civarlarında. En iyi yakaladığımız sene 2003 senesiydi 850 dolarları görmüştük.

Bizim Akdeniz'de en büyük rakibimiz İspanya, İspanya'da bu rakamlar 1000, bin yüz dolar civarlarında, yani neredeyse biz en yakın rakibimizin neredeyse yarı yarıya altında bir turizm gelirine sahibiz.

Daha da enteresanı; İspanya'daki 5 yıldızlı otel sayısı sadece Antalya'daki 5 yıldızlı otel sayısının yarısı kadar...Bu çok enteresan. Lüks turizm derken, ülkeye katma değeri yüksek müşteriyi getirmektir ve burada daha fazla para harcamasını sağlamaktır. Ülkemizin kaynakları çok zengin bunların kullanılması ve tanıtılması gerekiyor. Bunlar yapılırsa bu 650 dolarların üzerine çıkmamız çok olası. Amacımız bu ülkeyi ederine pazarlayabilmek ve bu ülkeye katma değeri yüksek müşteriyi getirebilmek.

Turizm Bakanı'nın açıkladığı "Turizm Strateji Planı"nı nasıl buldunuz? Birçok hedef var nasıl yorumluyorsunuz?

Bergemann:Şimdi biliyorsunuz bu stratejik planlar birkaç kez revize edildi; ama son Eylül ayında açıklanan 75 milyon turist, 65 milyar dolar girdi 2023 yılı için hedeflenen rakamlar..Burada turist başı girdi 866 dolar gibi bir rakama tekabül ediyor yani bu mudur bizim hedeflediğimiz rakam. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün yayınladığı istatistiğe göre Dünya turizm girdisi ortalaması kişi başı 1032 dolar..şimdi ortalama bu iken bizim 866 dolar hedeflememiz beni üzüyor...

Hedefin en az 1000 bin dolar olması gerekiyor. Hedeflerin bu ülkeye para bırakacak, para kazandıracak bir kitleyi getirmek olması gerekiyor ya da gelen kitleden daha fazla faydalanmak.

866 dolar hedefi beni bir turizmci olarak çok üzen bir rakam tekrar söylüyorum bu hedefin en az bin 1000 dolar olması gerekiyor.

Amacımız yurtdışına Türkiye'yi lüx anlamda daha çok tanıtmak ve bu bağlamda daha fazla turisti de Türkiye'ye çekmek.

Şu anda Türkiye'ye ilgi nasıl? Türkiye algısı nasıl?

Bergemann:Şimdi bu sektör için en önemli şey güvenlik, güvenlik yoksa ağzınızla kuş tutsanız bile birilerini getirmek mümkün değil. Güvenlik olduğu sürece bizim kaynaklarımız o kadar çok ki Ülke kendini satar zaten.

Turist profilinde bir değişiklik var mı?

Bergemann:Rusya, Kazakistan ve rusça konuşan ülkelerden çok talep alıyoruz, Avrupa'dan müşteriler geliyor, Latin yani Güney Amerika'dan çok müşteri geliyor. Şu anda en çok yükselen trend Çin; lüks turizmde de hatrı sayılır misafirler, hatrı sayılır rakamlarla buralara geliyorlar ve çok da güzel tecrübeler Uzakdoğu ile ilgili yaşıyoruz.

Antik Kent'lerin de restorasyonları çok önem arz ediyor; Siz de Artemis Antik Kenti için fon topluyoırsunuz..bize anlatır mısınız neler yapacaksınız?

Bergemann:Artemis biliyorsunuz Dünya'nın 7 harikasından biri..ve maalesef eserlerin birçoğu yurtdışına kaçırılmış. İlgiyi tekrar buraya döndürmek, böyle bir yapının olduğunu göstermek, en azından gelenin Artemis'in bu topraklarda olduğunu bilmesi gerek düşüncesiyle onla alakalı bir proje başlattık. İnşallah Mayıs ayı içerisinde güzel bir organizasyon Efes'te yapacağız, Bakanlığa da taleplerimizi ilettik. Biz burada bir fon oluşturuyoruz ve bu fon Artemis'i ayağa kaldıracaktır.

Kurdaki volatiliteden etkilendiniz mi Lükste?

Bergemann:Bizim otellerimiz döviz bazlı ya Euro'dur ya da Dolar'dır. Otel bazında çok yansıyan birşey olmadı ama sokağa çıktığınız zaman son derece cezbedici bir destinasyon Türkiye..

Teknolojinin bizim sektördeki yeri yadsınamaz ve önlenemez. Ve burada servis öne çıkıyor; teknoloji arttıkça bir o kadar biz insandan uzaklaşıyoruz ve artık hepimizin ihtiyaç duyduğu dokunulmak, ilgi görmek.