Deniz Feneri'ne örgütsüz dava!
Deniz Feneri soruşturmasında eski RTÜK Başkanı Zahid Akman dahil 20 sanığa dava açıldı. Örgüt ve dolandırıcılık suçlaması yok
Cemal DOĞAN/ HT GAZETE
ALMANYA’daki Deniz Feneri e.V davasının Türkiye’deki ayağını soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3.5 yıl sonunda aralarında eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 YönetimKurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da bulunduğu 20 sanık hakkında dava açtı.
Geçtiğimiz yılın ağustos ayında soruşturmadan tartışmalı şekilde el çektirilen Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’den Deniz Feneri dosyasını alan savcılar Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş, 8 ay sonunda tamamladıkları 526 sayfalık iddianameyi mahkemeye sundu.
SUÇ VASFI DEĞİŞTİ
İddianamede şüpheliler hakkında basit suçlardan dava açılması dikkat çekti. Daha önce haklarında “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik” suçlarından soruşturma yürütülen şüpheliler için açılan davada sadece, “özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak ve kamu görevlisinin evrakta sahteciliğine iştirak” suçları yer aldı. İddianamede Akman ile Karaman dahil 20 sanık hakkında 2 ila 14.5 yıl arasında hapis cezası istenirken, soruşturmanın başında yürütülen sevk maddelerine göre bu ceza 25 yıldan fazlaydı.
Davadan el çektirilerek haklarında dava açılan ve önümüzdekimayıs ayında Yargıtay’DA hâkimkarşısına çıkacak olan savcılardan Türkaslan’ın hakkında “evrakta tahrifat ve görevi kötüye kullanmaktan” 11 yıl, Yaren ve Tamöz için ise 3 yıla kadar hapis isteniyor. Almanya’daki davada hapis cezasınamahkûmolan Firdevsi Ermiş,Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ile televizyon programcısı Uğur Arslan’ın da sanıkları arasında yer aldığı iddianamede, eski soruşturma savcılarının şirketlere yapacağı baskınları önceden haber verdikleri öne sürülen 25 kişi hakkında ise takipsizlik verilmesi dikkat çekti.
İddianamede, haklarında takipsizlik kararı verilenler arasında “kurye” olduğu iddia edilen bir isimde yer aldı. Soruşturmada Türkiye’de toplanan bağış makbuzlarını Kanal 7’nin canlı yayın aracıyla Almanya’daki Deniz Feneri e.V’ye götürdüğü suçlamasıyla ifade veren Seyyar Kutun, aynı zamanda Avrupa’daki Euro 7 şirketinde “teknik başkanlık” görevini de yürütüyordu. Kutun’un Almanya’daki Deniz Feneri e.V davasındamahkûm olan derneğin eski başkanıMehmet Taştan aracılığıyla bankalardan krediyi alan kişi olduğu iddia edilmişti.
