Silvan gazileri konuştu!

Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 14 Temmuz’da PKK’lı teröristlerce düzenlenen ve 13 askerin şehit olduğu hain saldırıda yaralanan Jandarma Onbaşı Erdem Yıldız, 35 günlük tedavisinin ardından memleketi Kars’a döndü. Yıldız, “Ben de arkadaşlarımla birlikte şehit olmak istedim, vatan sağ olsun” dedi. Arpaçay İlçesi Kuyucuk Köyü nüfusuna kayıtlı Yıldız, havaalanında Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, akrabaları ve arkadaşları tarafından karşılandı.

‘BEN DE ŞEHİT OLMAK İSTEDİM’

“Aileme kavuştuğum için mutluyum” diyen Yıldız, şunları söyledi: “Fakat orada 13 arkadaşım şehit oldu. Ben de şehit olmak istedim. 13 kardeşim için üzüldüm, olan onlara oldu. Benim sağlığım çok şükür iyi. Sol gözümde biraz sorun var, ona da hava değişiminden sonra bakacaklar. Ben de şehit olmak istedim, vatan sağ olsun.” Yıldız, olay anında tek hatırladığı şeyin, “Kardeşlerim şehit oldu, bırakın ben de şehit olacağım” demesi olduğunu söyledi. Terhisine 35 gün kalan Yıldız, konvoy eşliğinde gittiği köyünde de bayraklarla donatılmış traktörlerle karşılandı.

‘TERÖR OLAYLARINI KINIYORUZ’

Yıldız’ın arkadaşları ise, Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Artık terörün bitmesi için herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Nice canlar verdik. Buradan hükümetimize ve Sayın Başbakanımıza sesleniyor ve ‘Bunun önlemini bir an önce alın’ diyoruz” dediler.

‘Yanımda şehit düşenleri çok iyi tanıyordum, can arkadaşlarımdı’

Silvan’daki hain saldırıdan yaralı kurtulan bir başka gazi ise Regaip Özdemir. Saldırıdan sonra 8 ameliyat geçirerek 65 kilodan 45 kiloya düşen Regaip Özdemir, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ndeki 36 günlük tedavinin ardından memleketi Trabzon’da ailesinin yanında istirahat ediyor.

‘12’Sİ BİZİM BÖLÜKTEN’

“13 şehit arkadaşım oldu” diyen Özdemir, “Hepsinin de ailesine başsağlığı diliyorum. 4 tanesi acemi birliğimden beri tim arkadaşımdı, samimi arkadaşlarımdı. 13 şehidin 12’si bizim bölükten, çok iyi tanıdığım kişiler. 3 tanesi rütbeli, diğer 9 tanesi asker. Hepsini çok iyi tanıyordum. Bildiğim, candan arkadaşlarımdı. Hepsine çok üzüldüm ama yapacak bir şey yok, ‘Vatan sağ olsun’ diyeceğiz. Hepsinin ailesine başsağlığı diliyorum. Gidip göremedim, görmek isterdim ama kendi durumumdan dolayı gidemedim. İnşallah biraz daha toparlanayım birkaç aileyi gidip görmeyi çok istiyorum” diye konuştu.

‘HÂKİM TEPEDE DEĞİLDİK’

Özdemir, çatışma sırasında 92 kişi olduklarını belirterek, olay anını şöyle anlattı: “Bir dağın tepesindeydik. Mevzi mevzi 4’er, 5’erli gruplar halinde dağın etrafına dizilmiştik. Dağın her tarafını görecek şekilde ama hâkim tepede değildik. Bizden daha yüksek tepe vardı. Zaten baskın da oradan geldi. İstirahatteydik, çoğu kişi uyuyordu, yemek yiyen de vardı. Nöbetçiler de vardı ama artık yani görmediler mi geldiklerini, o şekilde sızdıklarını. Ben zaten o anda uyuyordum. Bizim tim nöbet sırasını devretmişti başka time. Ben sesler üzerine gözlerimi açtım uykudan. Üzerimize güneşten korunmak için yağmurlukları asmıştık, yağmurlukların altından çıktım her taraf toz dumandı. Hem dere yatağından, hem hakim bölgeden, iki tarafdan saldırdılar. Bizim olduğumuz yerde ateş etme imkânımız yoktu çünkü bizim önümüzde başka askerler vardı. Geri çekilmek zorunda kaldık. Hâkim tepeden de ateş geldiği için direkt bizim üzerimize ateş geldi. Zaten benim olduğum mevzide de bir tane rütbeli 4 tane askerdik. Tek sağ çıkan benim oradan. Benim olduğum mevzide diğer arkadaşlarım şehit oldu. Yangın artık atılan roketin, bombanın üzerine mi çıktı yoksa onlar mı verdi bilmiyorum da diz boyu, belki dizden biraz daha yüksekte otlar vardı kuru kuru. Zaten çok sıcak bölge, otlar hep kurumuştu, yangın çıktı işte. Yaralandıktan sonra ateşi gördüm, ilk başta uzaktaydı sonra yana yana yanıma kadar geldi. Ateşten kaçtım

GAZETE HABERTÜRK