Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Miniminnacık bir kadın ama koskoca bir hukuk abidesi. Amerikalı kız çocuklarına rol model olarak gösterilen bir feminist ikon, kadın hakları savunucusu, bireysel ve toplumsal eşitlik mücadelesiyle hayatı filmlere, kitaplara konu olan bir halk kahramanı: Ruth Bader Ginsburg, ya da kısaca RBG.

        Ruth Bader Ginsburg, ABD'nin genç kuşak feministleri arasında bir ikon.

        ABD Yüksek Mahkemesi’nin tarihindeki ikinci kadın yargıç olan 85 yaşındaki Ginsburg, geçirdiği akciğer kanseri ameliyatıyla Demokratların yine yüreğini ağzına getirdi. Yine, çünkü daha önce atlattığı kolon ve pankreas kanseri bir yana geçen ay ofiste düşmüş ve üç kaburga kemiği kırılmış, televizyon kanalları tedavi gördüğü hastanenin önünden canlı yayına geçmişti. Ginsburg’un hayatta kalması bir nevi ölüm kalım meselesi. Çünkü onun yokluğunda yerini dolduracak kişiyi Trump bulacak. Tacizle suçlanan Brett Kavanaugh’nın Yüksek Mahkeme yargıcı olarak atanma macerası malum. Trump, ondan önce de Neil Gorsuch’u atamıştı ve o şansı yeniden bulursa, Reagan’dan bu yana üç adayını da mahkemeye yollayan ilk başkan olabilir.

        Liberal ve muhafazakar terazi dengeleriyle Amerikan siyasetinde her zaman kritik bir karar merci olan, fakat Trump döneminde gündemde işgal ettiği alan hayli genişleyen Yüksek Mahkeme’de her yargıcın ağırlığı var. Ama kavgacı ve inatçı tarzıyla bilinen Ruth Bader Ginsburg’un özgül ağırlığı biraz daha fazla. 1993’de Demokrat Başkan Clinton’ın adayı olarak atanan Ginsburg şu an mahkemenin en yaşlı üyesi. Muhafazakar eğilimli yargıçlar, liberallere göre 5’e 4 ağırlıkta. RBG giderse denge iyice bozulacak.

        Mahkeme daha geçen hafta Trump’ın, sınırdaki duvarı aşabilen Meksikalı kaçak göçmenlerin iltica talebinde bulunmasını engelleme girişimi mahkeme tarafından 4’e karşı 5 oyla reddedildi. RBG hastane yatağından tabii ki ret oyu kullandı. Cumhuriyetçilerin oylarıyla mahkemeye atanan Trump’ın adayı Kavanaugh ise tabii ki ‘evet’ dedi. Ret kararı, Başyargıç John Roberts’in liberallerden yana tavır alması sayesinde çıktı.

        30 Kasım 2018… Yüksek Mahkeme’nin, yeni üye Brett Kavanaugh (arka sırada sağ başta) ile ilk toplu fotoğrafı. Tacizle suçlanan yargıç ve feminist ikon Ruth Bader Ginsburg (önde) aynı karede. Doğal olarak “MeToo” hareketini destekleyen RBG’nin irkilmiş hali, sosyal medyada viral oldu.

        “PANİĞE GEREK YOK”

        Akciğerinin bir parçası alınan Ginsburg’un sağlığının iyi olduğu ve daha ileri bir tedavi ihtiyacı bulunmadığı açıklandı. Demokrat cenahın iyimser sesleri RBG’nin bu badireyi de atlatacağından emin. Medyanın liberal kalemleri bir çetin ceviz olarak RBG adına güvence veriyor: “Yargıç Ginsburg kanser ameliyatı geçirdi ama korkmayın, merak edecek bir şey yok…” Ya da, “Kavgacı Ginsburg’u Yüksek Mahkeme’den sökmek için birkaç tümörden daha fazlası lazım. Ocak ayında mahkeme yeniden toplansın, kürsüdeki yerini alacaktır mutlaka” içerikli yazılar döşeniyorlar.

        RBG’nin Harvard Hukuk Fakültesi’ndeki yıllarından bu yana verdiği inatçı mücadele, bu sefer de hayata asılacağına dair güveni sağlıyor. Kadının inadı aslında bundan dört yıl önce de tescillenmişti. Başkan Obama artık ikinci döneminin sonuna geliyordu, 2016 seçiminde Cumhuriyetçi bir başkanın seçilme ihtimaline karşı Demokratlar Ginsburg’un ilerleyen yaşını dikkate alarak emekliye ayrılması için baskı yapıyordu. Böylece Obama, yeni bir yargıç atayabilecek, kürsüdeki olası bir boşluğu yeni başkanın doldurmasına meydan verilmeyecekti.

        Ginsburg tabii ki baskılara boyun eğmedi. Başından geçen bütün kanser vakalarında bir gün bile aksatmadığı görevini bırakmadı. Şimdi de emekliliğine daha yıllar olduğunu söylüyor. Daha bu yıl bir yerlerde dedi ki; “En azından 2020 seçimlerini de o kürsüde çıkarırım. Yaşım 85, meslektaşım yargıç John Paul Stevens 90’ına geldiğinde çekilmişti. Yani benim de en azından beş yılım daha olduğunu düşünüyorum.” Trump döneminin biteceği seçimi kastediyor, tabii ikinci dönem için aday olup seçilmezse!

        HER BADİREYİ ATLATIYOR

        RBG’nin kanserle imtihanı çok eski yıllara dayanıyor. 1933’te New York’te göçmen bir Yahudi ailenin kızı olarak dünyaya geliyor, 17 yaşında daha lisedeyken annesini kanserden kaybediyor. 1956 yılında Harvard Hukuk Fakültesi’nde öğrenim görebilen yalnızca dokuz kadından biri oluyor. Sonra New York Columbia Hukuk Fakültesi’ne transfer oluyor. Öğrenimdeki başarısına rağmen hiçbir hukuk firmasında iş bulamıyor; “Çünkü hem Yahudi, hem kadın, hem de anneydim” diyor. Üniversitedeyken bir yandan bebek de bakan Ruth’un kocası Martin Ginsburg testis kanserine yakalanıyor ve atlatıyor. Kendisi de hukukçu olduğu halde daima karısının gölgesinde kalmayı tercih eden Martin Ginsburg'un 2010'daki ölümüne kadar 56 yıl mutlu bir evlilik sürdürüyorlar.

        Ginsburg 1963’te Rutgers Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduktan sonra Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) bünyesinde Kadın Hakları Projesi’ni kuruyor ve cinsiyet ayrımcılığına karşı hukuk mücadelesinin öncülerinden biri olarak sivriliyor. 1980’lerde istinaf mahkemesi yargıcı, 1993’te de Sandra Day O’Connor’dan sonraki ikinci kadın Yüksek Mahkeme üyesi oluyor.

        Ruth Bader Ginsburg, 1993'te Clinton tarafından aday gösterilip Yüksek Mahkeme'ye atandı.

        Yıllar sonra sıra RBG’ye geliyor. 1999’da kolon kanseri tedavisi görüyor ve hastalığı yeniyor. 2009’da pankreas kanserine yakalanıyor, operasyon geçiriyor, kemoterapi ve radyoterapi görüyor. İstatistiklere göre hastaların ancak yüzde 8’i pankreas operasyonu geçirdikten sonra 5 yıl daha yaşıyor. RBG, o badireyi de çoktan atlatmış bulunuyor. 2014’te bu sefer kalbi tekliyor, stent takılıyor ve 81 yaşına rağmen mahkemedeki tek bir oturumu bile pas geçmiyor, hastane yatağından.

        Ve geçen 7 Kasım’da kırılan üç kaburga kemiği ‘pulmoner lobektomi’ ile alınıyor, bu operasyon sırasında akciğerindeki kötü huylu nodüller farkediliyor. Kırılan kemikler, kanserde erken teşhisi sağlıyor.

        EGZERSİZİNİN KİTABI BİLE YAZILDI

        Cinsiyet ayrımcılığına ilişkin davalarda muhalefet şerhleriyle gündem yaratan RBG sonunda bir hukuk ikonu mertebesine kadar yükseliyor. Bunda, Shana Knizhnik adlı genç hukuk öğrencisinin de payı var. Cinayete kurban giden rapçi ‘The Notorious BIG’den esinlenerek, ‘Notorious RBG’ adıyla Tumblr hesabı açıyor. Böylece Ginsburg’un genç kuşak feministler arasındaki popülaritesi giderek yayılıyor. Ginsburg pop kültürde öyle bir yıldızlaşıyor ki, Knizhnik bloguyla aynı adı taşıyan kitap da yayınlıyor ve bestseller oluyor. Bu yılın başlarında "RBG" belgeseli yayınlanıyor, şimdi de yeni RBG filmi “On the Basis of Sex" vizyonda.

        Yeni RBG filmi “On the Basis of Sex”de yargıç Ginsburg’u Felicity Jones canlandırıyor.

        Obama döneminde emekliye ayrılmadığı ve koltuğu tehlikeye soktuğu için Ginsburg’a hala eleştiren Demokratlar var. Artık eskisi kadar cevval olmadığını, konuşmakta zorlandığını söyleyenler bir yana Cumhuriyetçi troller de sosyal medyada alaya alıyor RBG’yi. Mesela başkanın Birliğin Durumu konuşması sırasında uyuduğu kameralara yansıyınca… Ginsburg ise “şarabı fazla kaçırmışım” diye açıklıyor durumu.

        Ruth Bader Ginsburg’un 85 yaş için ağır mı ağır egzersiz programı da dillere destan. Yargıcın 19 yıldır kişisel çalıştırıcılığını yapan ve “RBG Workout” başlığıyla kitabını da yazan Bryant Johnson, “O ne dereler tepeler aştı, kaburga kemikleri de ilk kez kırılmadı. Çekiç kadar sağlamdır” diyor. RBG’nin azmiyle hem ileri yaştaki kadınlara hem de kanser hastalarına umut ve cesaret aşıladığını anlatıyor.

        TRUMP’A “SAHTEKAR” DEMİŞTİ

        Kimseden lafını esirgemeyen Trump bile yargıç Ginsburg’a temkinli yaklaşıyor. Ruth Bader Ginsburg, daha 2016 başkanlık kampanyası sırasında Trump için teşhisini koymuş; “O dakika aklına ne esiyorsa, onu söyleyen bir sahtekâr” demişti.

        Buna rağmen Trump, geçen ayki kaburga kazasından sonra RBG için geçmiş olsun dileklerini iletti. Kendi hakkındaki sözlerini uygunsuz bulduğunu belirtmekle birlikte şöyle dedi: “Benim tarafımda olduğunu söyleyemem ama yine geçmiş olsun diyorum. Daha iyi olmasını ve Yüksek Mahkeme’de uzun yıllar görev yapmasını dilerim…”

        Ruth Bader Ginsburg, Stephen Colbert'in Comedy Central kanalındaki talk şovunda... Birlikte egzersiz yapıyorlar.

        Diğer Yazılar