Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeryüzünün neresinde koronavirüs alarmı yok fakat risk çok derseniz, görünen iki kesin koordinat kuzeybatı Suriye ve Çin Sincan. Daha doğrusu dış dünyada alarm var fakat önlem almak ya da gerekirse tedavi için bu iki bölgeye de erişim yok. İdlib’de çatışmalardan kaçan çoğu kadın ve çocuk bir milyona yakın Suriyeli ve Çin’in “yeniden eğitim” adı altında toplama kamplarına kapattığı bir milyonu aşkın Uygur Türkü hiçbir tıbbi imkanın bulunmadığı çok kötü şartlar altında yaşamaya savaşıyor.

        Kovid-19’un soluğu Suriye’nin ensesinde. Daha vaka bildirilmedi ama en ağır etkilenen İran’dan Lübnan ve Irak’a çevresi virüsle sarılmış durumda Suriye’nin. Dünya Sağlık Örgütü açıklamasına göre Şam’da bir bölüm sağlık personeline eğitim verildi, ilaç ve tıbbi malzeme gönderildi ve bazı sağlık merkezleri olası enfeksiyon vakalarına karşı hazır hale getirildi. Ancak ülke geneli ve özellikle Şam ordusunun saldırılarına maruz kalan İdlib, Serakib ve Halep çevresindeki sivil halk, bu hazırlık düzeyinin tamamen etki alanı dışında kalıyor. Geçen aralık ayından bu yana, hava saldırısına uğrayan İdlib’deki iki sağlık ocağı dahil 53 kadar sağlık biriminin kapandığı söyleniyor.

        ÇOCUKLAR SOĞUKTA HİPOTERMİDEN ÖLÜYOR

        Türk askerine saldırının ardından bütün dikkatler Ege’den botlarla ya da Edirne üzerinden Avrupa kapılarına yürüyen sığınmacı akınına yöneldi. İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamasına göre Türkiye’den ayrılanların sayısı 100 bini geçti. Yunan güvenlik güçlerinin Suriyeliler dahil düzensiz göçmen akınına şiddetle karşılık vermesi çok tepki gördü.

        Ancak asıl trajedi güney sınırımızın öte yakasında İdlib’de yaşanıyor. Türkiye’yi aylardır yeni bir sığınmacı baskısına maruz bırakan bu insanlık dramında UNICEF özellikle çocuklar için alarm veriyor. 1 Aralık’tan bu yana Suriye’nin kuzeyinde ağır kış koşulları altında yerinden yurdundan olan 800 bin kişinin yüzde 60’ını çocuklar oluşturuyor. Sayı daha fazla olsa gerek ancak BM örgütüne göre 2.5 milyon Suriyeli çocuk, Türkiye dahil komşu ülkelerde. Geçen aralık ayından bu yana 560 bin çocuk daha soğuk ve rüzgar altında kamplara savruldu; çocuklar arasında hipotermi ölümleri başladı.

        UNICEF Direktörü Henrietta Fore, İdlib’den kaçanların sığındığı Sarmada ve Dana kamplarındaki çocukların “bugüne kadar görülmemiş ölçüde korunaksız” olduğunu belirterek büyük bir krize işaret ediyor. Eğitim alamayan bu çocuklar sadece açlık ve travma değil, aynı zamanda sağlık hizmeti götürülemediği için koronavirüs tehlikesi altında. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) koordinasyonu altında insani yardım koridoru açılıp sahra hastaneleri kurularak sağlık hizmeti götürülmediği takdirde trajedi daha da büyüyebilir.

        SİNCAN’DAN YARDIM ÇAĞRISI

        Koronavirüsün yayılma kabiliyeti bakımından bir başka risk alanı da iddiaya göre Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi. Wuhan’dan yayılan Kovid-19 virüsü son rakamlara göre Çin’de 2 bin 791 can aldı; tespit edilen vaka sayısı 79 bini buldu. Peki bu vakalar arasında Sincan’a denk düşen var mı? Bilindiği kadarıyla 55 vaka görüldü, enfeksiyonlu hastaların tamamı tedavi sonrası taburcu edildi. Ancak Uygur Türkleri adına faaliyet gösteren insan hakları kuruluşlarına göre bölge çok büyük risk altında. Pekin yönetiminin koronavirüs tehdidini Uygurlara yönelik yeni bir baskı aracı haline getirdiği ileri sürülüyor. Sosyal medyada dolaşan videolarda, hiçbir önlem alınmadan evlerine kapatılan halkın açlık çektiği, çocukların beslenemediği feryatları yükseliyor.

        Bir milyonu aşkın Uygur Türkü’nün “eğitim ve meslek edindirme” görüntüsü altında kapatıldığı toplama kamplarında durum daha da beter. Küçücük koğuşlarda tutulup fişlenen insanların, kendi dillerini konuşması, ibadet etmesi yasak. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Pekin’in davetiyle durumu yerinde incelemek üzere bu yıl içinde bölgeye gitmesi bekleniyor. Bachelet ekibiyle birlikte, kamplara sınırsız giriş hakkı için bastırıyor.

        Ve uzun süredir devam eden insan hakları ihlallerine şimdi bir de koronavirüs tehlikesi ekleniyor. Bu nedenlechange.org'da imza kampanyası başlatıldı. DSÖ’nün virüs riskini değerlendirmek üzere kamplara ekip göndermesi; Uygur bölgesine tıbbi malzeme yardımı yapılması ve nihayetinde kampların kapatılması için uluslararası toplumun Pekin’e baskı uygulaması isteniyor.

        Diğer Yazılar