Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Barbaros ve Akaretler üzerinden manzaramda Vişnezade ve Hüsrev Gerede’ye, Fındıklı’nın sırtlarına bakınca binlerce penceredeki ışığın her geçen gün biraz daha kısıldığını, söndüğünü görüyorum. Geceleri karartı büyüyor. Yaz günü sayfiye etkisi mi? Belki. Ama çoğunlukla fatura korkusuyla elektrikten tasarruf gibi.

        Haneler kararırken Boğaz köprüleri devasa çay bahçeleri gibi kırmızı ve mordan çiğ sarı ve yeşillere döne döne sabahlıyor. Milyonlarca LED armatür şafak sökene kadar teyakkuzda. Bunlar uzun ömürlü, enerji tüketimi düşük ve çevre dostu diye LED’lenmişti köprüler. Selimiye Kışlası da öyle; hele boylu boyunca o koca cüssesiyle silme kırmızıya büründüğü an sadece ve sadece 12 Mart muhtırası sonrası aile tarihimdeki tutsaklığı hatırlatıyor. Hayatımda tamamen karanlık kalsa yeridir ama yanıyor.

        2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul projesi kapsamında gece boyu ışıklı kalmak üzere aydınlatılmıştı Selimiye. Gerçi kültür başkenti demek, bir yerlere ışık kondurarak enerji harcamak değildi. Aynı yılın diğer Avrupa başkenti Essen’e gidip görünce dank etmişti; kömür ve çelik tarihini geride bırakan Ruhr havzasının endüstriden bir kültür estetiğine geçmiş haliydi gördüğüm. Başta Zollverein kömür madenleri, gaz depoları müzelere, müzik ve dans mekanlarına, tiyatro ve kabare salonlarına dönüşmüştü. Şehirleri bağlayan otoyollarda taş ve kömür atığı dağlarının üzerinde hurda çelikler biçimlenip sanat eseri olmuştu.

        REKLAM

        LED’lenenler dahil köprülerin altından çok sular geçti. Zamanın ruhu şu iki kelimeye fikslendi; Kış geliyor… Ya da artık her dile giren haliyle “winter is coming”. Ukrayna savaşı, yetmedi aşırı sıcak hava dalgası ve kuraklık nedeniyle Avrupa’de gelecek kışa dair enerji alarmı verildi ya, her ülkenin medyasında bu üç kelimeye mutlaka rastlanıyor: Winter is coming…

        Avrupa Birliği’nin Mart 2023’e kadar doğalgaz tüketiminde yüzde 15 tasarrufa gitmek üzere aldığı önlemler malûm. Yaz ve kış ısıtma/soğutma dereceleri ülkeden ülkeye değişse de “Oda sıcaklığı 22 derecedir” şablonu artık geçerli değil. Sıcak havalarda soğutma 25/27 derecenin altına inmeyecek, soğuk havalarda da ısıtma 19 derecenin üstüne çıkmayacak. Ortalama böyle. Bu yüzden İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 27 derecede ofis bunalımı geçirecek erkeklere kravatları çıkarma icazeti verdi.

        Sonra caddelerin parlak ışıkları, ulusal anıt ve kültürel mekanların aydınlığı da kararacak. Mesela en ağır Rus gazı bağımlısı Almanya, Berlin’in en sembol anıtı Brandenburg Kapısı’nı geceleri karanlıkta bırakacak. Hanover’in kamu binaları ve spor salonu gibi mekanlarında sıcak su devri bitiyor. Ülke genelinde havuzlu evler suyu ısıtmak için doğalgaz kullanamayacak. Kışın halk havuzları da daha serin olacak, belki kapanacak.

        Almanya’da yaklaşık 500 bin kiralık dairesi bulunan emlak şirketi Vonovia geceleri ısının 17 dereceye düşürüleceğini açıklayınca kiracıların bir ayaklanmadığı kaldı. Bu arada bazı analistlere göre Almanya’nın doğalgazda yüzde 15 değil, yüzde 30 tasarrufa gitmesi gerekiyor. Bu ortamda şöminesi olanlar kış için odun stoklamaya başlayınca, artan talep nedeniyle odun fiyatları yüzde 100 artış göstermiş. Elektrikli ısıtıcılara hücum edenler de cabası.

        ÜTÜ CANAVARINA DİKKAT!

        Fransa’da klimalı mağazalar kapılarını kapalı tutacak, ışıklı reklam panolarına da yasak geldi. Rus gazına çok daha az bağımlı AB harici İngiltere’de ise indoor havuzları işletme maliyeti geçen yıla göre yüzde 150 oranında arttığı için bazı havuzların kapanabileceği söyleniyor. Avusturya’da ise ülkenin en büyük elektrik dağıtım şirketi abonelere uyarıda bulundu; “Tasarruf yaparken ütünün yol açtığı maliyeti sakın küçümsemeyin”. Çünkü 15 gömlek ütülemekle saç kurutma makinesini 45 dakika boyunca çalıştırmak aynı miktarda enerji tüketimine yol açıyormuş. Bu nedenle çamaşırları düzgünce asarak kurutmakta fayda varmış.

        REKLAM

        Avrupa Komisyonu ise yakıt tasarrufu için otoyollarda hız düşürmeyi, pazarları araçla yollara çıkmamayı ve mümkün mertebe evden çalışmayı öneriyor.

        Zaten hanidir zor yetiştiğimiz/yetişemediğimiz gaz ve elektrik faturaları nedeniyle otorite dikte etmeden kendi önlemlerimizi alıyoruz. Almak zorundayız. Pencereler öyle söylüyor. (Manikürcüden kırtasiyeci ve tadilatçı terziye her dükkana kondurulan kırmızı LED ışıklı tabelalar da aynı şeyi söylese artık keşke.) Daha geçen kış, kombisi olanlar kısmaya başlamıştı zaten.

        Fakat bizim bir kısım medyaya göre gıda ve enerji kıtlığı yüzünden sefil durumdaki AB vatandaşlarına tasarrufun nasıl yapılacağını anlatmak, öğretmek gerekiyor. Kamuoyunda önder konumdaki şahsiyetlerin örnek olması da şart. Mesela Almanya’da siyasetçiler arasında kim daha soğuk suyla duş alıyor yarışı dikkat çekiyor. Partiler arası rekabet de hissediliyor.

        Yeşiller partili Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck hayatı boyunca beş dakikadan uzun duş almadığını ve şimdi bu süreyi düşürdüğünü söylüyor. Fakat o da bir şey mi, Schleswig-Holstein Başbakanı Daniel Günther, yıllardan beri kış ayları dahil sabahları soğuk suyla duş aldığını, sadece saçını şampuanlarken suyu biraz ılıştırdığını, sauna sefasını da artık askıya aldığını açıklıyor; bir Hıristiyan Demokrat (CDU) olarak Yeşil bakanı solluyor. Çünkü Habeck suyun derecesine ilişkin detay vermiyor.

        Aslında Günther, seçim bölgesi aynı eyalet olan FDP’li Bundestag Başkanı Wolfgang Kubicki’ye nazire yapıyor. Çünkü tasarruf konusu ilk kez gündeme geldiğinde Kubicki, “Soğuk suyla duş almaya başladım, herkese de öneririm. Sabahları soğuk duş sayesinde insan daha zinde oluyor” demişti. Bavyera Başbakanı Markus Söder (CSU) ise kişisel davranışlarına ilişkin bir soruya “Hakikat duşta değil, gaz borularında” diye yanıt veriyor.

        REKLAM

        ENERJİ TATİLLERİNDE TÜRKİYE AVANTAJLI

        Almanya’da elektrik ve gaz fiyatlarındaki artış yeni bir eğilimi kıvama getirmeye başladı: Göçmen kuşlar gibi güneyde kışlamak. En az üç ay sürecek uzun kış tatili “Longstay” şeklinde jargona da girdi. Emeklilerle evden çalışanlar için geçerli olan bu seçenek için seyahat acenteleri paket programlar hazırlamaya girişti; günde 10-20 Euro’dan başlayan gayet uygun seçenekler mevcut. Bir yandan ev kirası öderken tatile para harcamak ilave yük gibi görünse de, kışlık enerji fatularının bedeli dikkate alındığında tasarruf yolu bulunmuş oluyor.

        TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, bu yıl enerji tatilcilerinden oluşan beş milyon Alman turist beklendiğini söylüyor. Alman emeklileri Türk turizm sektörü için zaten önemli bir hedef kitleydi, Rus ve Ukraynalı turistlerin eksildiği ortamda açığı kapatmaları bekleniyor.

        Yunanistan da Alman enerji turistlerine odaklanmış durumda. Turizm Bakanı Vasilis Kikilias “Emekli Almanları, yumuşak Akdeniz kışında Yunan konukseverliği ve üstün hizmet kalitesiyle ağırlamak bizim için zevktir. Sizleri bekliyoruz” diye açık davetini yaptı. Sadece Girit’te 14 Lidl şubesi ve Alman doktorlar bulunduğunu da ekledi.

        Fakat Yunanistan’ın turistik kapasitesiyle ilgili bir sorun var. Onu da Almanya’nın üç numaralı seyahat acentesi FTI’nin yetkilisi Petra Möhle gündeme getirdi; tabii ki, Yunanistan’da uzun tatile çıkılabilir ama adalardaki oteller soğuk kış aylarında kapatılıyor, charter uçuşları da ancak mart ayında başlıyor. Bu bakımdan Türkiye’deki oteller kışlamak için en elverişli yer.

        FTI Group, Türkiye’de 20’den fazla Longstay opsiyonu sunuyor. 2023 Ocak-Mart aylarında uçuş dahil dört yıldızlı otelde all-inclusive 90 gece bedeli 2 bin 640 Euro – yani günde 30 Euro’dan az. Gerçi aynı paket program Tunus’ta kişi başına günde 20 Euro.

        Neckermann ise Türkiye’de kış tatiline erken rezervasyon için yüzde 50 indirim uyguluyor. Kardeş firma Öger Tours 100 kadar otelde 21 günden itibaren kış tatillerine yüzde 10 indirim ve artı emekli indirimi sunuyor. Dört yıldızlı otelde iki aylık yarım pansiyon konaklamanın günlük maliyeti sadece 22 Euro.

        Diğer turizm acentelerinde de Kanarya Adaları ve Portekiz’den Tayland’a çeşitli seçenekler mevcut. Kimi bed only, kimi spor programları ve dil – aşçılık kurslarıyla all-inclusive. Schauinsland şirketinin Tunus’un tatil beldesi Hammamet’teki dört yıldızlı otelde 57 günlük yarım pansiyon bungalov tatili uçuş dahil 999 Euro fiyatla düşeş görünüyor.

        Ama daha da ucuzu var; Alanya’daki dört yıldızlı bir otede 20 Kasım’dan itibaren 90 günlük oda kahvaltı bedeli uçuş ve transfer dahil kişi başına 829 Euro. Yani günde sadece 10.36 Euro. Çevirmemeyim Türk Lirası’na…

        Diğer Yazılar