Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şanlıurfa’nın sevilen ismi, tıp doktoru Ahmet Eşref Fakıbaba tarım bakanı olduktan sonra kendisinden beklenen dikkat çeken bir projeye nihayet imza attı.

        Uzun süredir ithalat, günlük uygulamalarla sürdürülen tarım politikalarına kapsamı geniş, birkaç yönlü düşünülmüş, imkanı yüksek bir proje vaadi ile renk geldi. Tarım Bakanlığı bilmem kaçıncı defa “Haydi gel köyümüze geri dönelim” dedi ama bu kez göz boyayan bir rakamla. Köyüne geri dönene 300 baş koyun verilecek, yanında asgari ücret de bonus.

        5 YILLIK KREDİ

        Henüz eldeki bilgi köyüne geri dönmeye karar veren ve tapulu arazisi olanlara 300 baş koyun verileceği ile sınırlı.

        Vatandaş şimdiden tarım il müdürlüklerine yığılmaya başladı.

        Ancak aldıkları yanıt kısa; “Sizler gibi televizyondan duyduk. Henüz resmi bir bilgi gelmedi.” Şu an bilinenler Bakan Fakıbaba’nın açıklamalarından ibaret.

        Proje daha önce hayvancılık yapan ancak üretimi sürdüremediği için ağılını, toprağını bırakıp kente göç edenleri kapsıyor. Boş ağılı ya da işlenebilir tarım arazisi olanlardan köye dönmek isteyenler 300 damızlık koyun ve asgari ücret garantili iş fırsatından yararlanabilecek.

        Sahip olduğu tarım arazisi ipotek olarak alınacak ve Ziraat Bankası’ndan düşük faizli krediden yararlanarak 5 yıl vadeli kredi karşılığında temin edilecek.

        Bu arada devlet göç eden aile reisine her ay asgari ücret ödeyecek. Yem ve veterinerlik desteği verilecek.

        Yanlış mı hayır?

        Ama eksikleriyle “köye dönelim derken başa mı döndük” dedirtebilir.

        Slogan çarpıcı; “Köyüne dönene 300 koyun.”

        Ancak gerisi bilinmezlik ve sorun dolu.

        Büyük eksik projenin köylerde yaşayanları kapsamaması.

        Yüksek girdi maliyetleri ve yetersiz politikalarla boğulan ve hala toprağında kalan çiftçi şehire göç etme hesabı yaparken, kenttekini köye getirmeye çalışmak projeyi baştan kadük bırakır.

        Ayrıca koyunların fiyatından tutun, ipotekli arazinin büyüklüğüne kadar birçok kriteri, diyoruz ya bakanlık çalışanları dahi bilmiyor.

        sistemin netleşmemesi

        Belli ki bu proje de son yıllarda alışkın olduğumuz gibi masa başında önce slogan yaratılarak hazırlanmış.

        Hani üniversite sınav zamanı kapıda ama sistemin hala netleşmemesi gibi.

        Şu da bir gerçek ki; ister iddia edildiği gibi 2019 öncesi şov amaçlı olsun, ister ithalata kılıf bulmak için sonuçta bu proje Türkiye’nin öncelikli beklentilerinden birisi. Üreticinin yerinde mutlu olması, köyden kente göçün önlenmesi, sağlıklı tarım ve hayvancılık politikalarına artık dürüst politikalarla eğilmek zorundayız.

        Eğer eksikler tamamlanır, boşluklar giderilirse umarım bu kez bu ülkenin büyük hatası “köyden kente göçün’ bir nebze olsun önüne geçebiliriz.

        Yoksa? Şöyle ki, sonuç “Haydi gel ucuza aldığımız koyunları satalım”dan bir adım öteye gitmez!

        Diğer Yazılar