Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BEN 10 Ekim 2011 de "Bu aşk herkesin dilinde! Hatta tüm detaylarına kadar. Ama herkes susuyor. Çünkü susmak zorundalar. Biri televizyoncu, şimdilerde de Türkiye'ye gelecek bir dergi için hazırlanıyor. O derginin genel yayın yönetmeni olacak. Diğeri de manken, oyuncu. Hatta şimdilerde boşanacağına dair haberler çıkıyor. Hatta geçen günlerde gazetede eşinin yüzüğünü çıkardığına dair haberler vardı", tamam şimdi diyeceksiniz ki, "Neden isimlerini açık açık yazmıyorsun?" yazamam, çünkü kadın evli. Adamın da birlikte yaşadığı bir kadın var"diye yazmışım. Bakın ben dört ay önce bir gazeteci olarak onlara saygı göstermişim. Ama onlar beni yalanlamak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar bu haberden sonra. İsim vermediğim halde haberde geçen beyefendi o akşam sevgilisini alıp Bebek Lucca'ya gitti.

        Kadın da parmağından yüzüğünü çıkaran kocasına yeniden yüzüğü taktırıp gazetecilere poz verdi. İşte o hanımefendi dün de boşanacaklarına dair basın açıklaması göndermiş. Şaka gibi. Yani Tuba Ünsal'dan bahsediyorum. İsmini vermediğim halde haberin çıktığı gün gazeteye gelip, "Bu haberi düzelt. Bu doğru değil, biz çok mutluyuz" diyen kişi şimdi gönderdiği basın açıklamasında, "Dört ay önce bitti evliliğimiz" diyor. Yani benim haberi yaptığım zamandan bahsediyor. Ama gözümün içine baka baka da beni yalanlıyor. Ve dört aydır da gazetecilere şov yapıyor. Beni yalanlamak ve benim yazımı çürütmek için. Ama olmuyor işte. Bu tarz örnekler çok. Alıştık artık.

        Nisan 2007'de de İclal Aydın ile Tuna Kiremitçi de Mehmet Çalışkan'ın haberini yalanlamak için boşanacaklarına dair haber çıktıktan bir gün sonra gamzelerini ortaya çıkarta çıkarta poz vermişlerdi. Bir aya kalmadan boşandılar. Sulhi Aksüt ve Sibel Can, boşanacakları haberini yapan Ateş Çelik'i mahkemeye vermişlerdi, bir aya kalmadan boşandılar. Yani siz sevgili okur, eğer aranızda magazinci olmak isteyen varsa bir kez daha düşünsün. Eğer demirden bir sabrınız yoksa işiniz çok zor. Şimdiden geçmişler olsun diyorum.

        ***

        Serdar yakında Kıbrıs vatandaşı olur

        SERDAR Ortaç ile karşılaştım Kıbrıs'ta. Zaten artık Türkiye'den çok orada görür olduk kendisini. Sevgilisiyle el ele dolaşıyordu. Hatta öyle ki, sevgilisini bir an bile bırakmadan öpücüklere boğuyordu. Hayır anlamadığım bir şey var. Uluorta herkesin içinde sürekli elini tuttuğu, öpücüklere boğduğu sevgilisiyle evde yalnızken nasıl acaba? Yani bilemedim insan daralır yahu. Ben kendisini üç saat gördüm. Üç saat boyunca ne o dudaklar birbirinden ayrıldı ne de eller. Evde yalnızken düşünmek bile istemiyorum. Şahsen ben daralırım sizi bilmem. Neyse Serdar demişken tüm Kıbrıslılar artık Serdar'a çok alışmışlar. Son 15 gündür de her gün orada. Sabah akşam Liman'da koşuyormuş. Hatta yere yatıp şınav falan çekiyormuş. Herkes onu konuşuyor. Anlayacağınız Kıbrıs'ta sadece kumarla meşgul değil.

        ***

        Moda şov bugün başlıyor

        TÜRKİYE'NİN önde gelen moda tasarımcıları bugün tüm hünerlerini sergilemeye başlıyor. Taksim Tepebaşı'nda kurulan büyük çadırda başlayacak olan İstanbul Fashion Week'te Mehtap Elaidi, Nejla Güvenç, Atıl Kutoğlu, Erol Albayrak, Tuvana Büyükçınar, Günseli Türkay, Zeynep Erdoğan, Gamze Saraçoğlu, Özlem Kaya ve Simay Bülbül var. Tabii karma defileleri de unutmamak gerek. Ben bugün daha çok yeni anne olan Tuvana Büyükçınar'ı izlemeye gideceğim. Uzun süredir bu defileye hazırlandığını biliyorum. Doğumu yapıp hemen yeniden çalışmalara başlayan Tuvana'nın koleksiyonu görülmeye değer. Ve tabii ADL ile anlaşma imzalayan Cengiz Abazoğlu da uzun süredir bu şov için hazırlanıyor. Simay Bülbül de defilesini Cumhuriyet dönemi ilk Dünya Güzelimiz Keriman Halis Ece onuruna düzenliyor. Daha yeni kaybettiğimiz Keriman Halis Ece'yi anmamız için de çok güzel bir neden olacak.

        ***

        Karanlıktan kurtulmak için 40 bin TL

        GEÇEN hafta Kıbrıs'ta elektrik idaresi çalışanları greve gittiği için altı gün elektrik kesintisi yaşanmış. Beş yıldızlı lüks otellerin olduğu ve özellikle de kumar oynamak için adaya giden kişilerin bol olduğunu düşünürsek elektrik kesintisi yaşamaları çok ciddi sorun olmuş tabii. Ve oteller jeneratör ile günlük yaşantılarına devam etmişler ama günlük jeneratör parası da 40 bin TL ödemişler. Ve ülkede greve giden elektrik dairesi çalışanlarının aldıkları maaş 3500 ila 5500 TL arasında değişiyor. Yani aldıkları ücretleri beğenmedikleri için grev yapmışlar. Artık gerisini siz düşünün. Hâlâ sorunlar çözülmemiş. Zaman zaman adada elektrik kesintileri yaşanıyor. Oteller de günlük 40 bin TL'yi gözden çıkararak çalışmaya çalışıyorlar.

        Diğer Yazılar