Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün yeni yılın 1. günüydü.

        Memleketimin başta Covid-19, corona aşıları, mutasyona uğramış ve bulaşıcılığı artmış virüsün Türkiye'de görülmesi, köprü ve otoyollara yapılan yüzde 30’luk zamlar, asgari ücret, işsizlik gibi sabit ve değişken sorunları var iken, yeni yılın ilk gününde Türkiye’nin gündeminde bunların hiçbiri yoktu.

        Dün Türkiye’nin en önemli iki sorunu ve iki gündem maddesi vardı.

        1. Türban

        2. Ayasofya’nın açılması

        Sanki eski bir Bakan’ın türbanlı hakimleri görevden alma yetkisi varmış ya da Sözcü gazetesi Ayasofya’yı ibadete kapayabilirmiş gibi Türkiye bunu konuştu, Türkiye’ye bu “Konuşturuldu.”

        Özal döneminde sorun olarak ortaya çıkan, sonrasında giderek büyüyen ve AK Parti iktidarının 10. yılında çözülen türban meselesi hala siyasi “geçim kaynağı” olmaya devam ediyor.

        İbadete açılması toplumda beklenilen coşkuyu yaratmayan Ayasofya meselesi ise hala iktidarın eline koz olarak verilmek üzere aptal bir muhalif anlayış tarafından gündeme getiriliyor. İktidar tarafı da bunun üzerine "mal bulmuş mağribi" gibi atlıyor haklı olarak. Çünkü 30 yıldır tükenmeyen bir siyasi sermaye bu. Tükendikçe muhalefet tarafından doldurulan bir hazine sandığı gibi.

        Ve bizim ister istemez yeni yılın ilk gününde tartıştığımız konu bu.

        REKLAM

        Bu bile ülkenin geleceği hakkında karamsarlığa kapılmamıza neden oluyor.

        Hadi biz yaş grubu olarak bu pisliğin içinde debelenmeye alışkınız diyelim, iktidarıyla, muhalefetiyle gündemi bu olan bir ülkenin gençleri geleceğe sizce nasıl bakar!

        Bu ülkede kalıp, bu gündemde yaşamak ister mi!

        Hele okumuşu, yazmışı…

        33 ülkede aşılama başladı

        33 ülkede aşılama başladı
        0:00 / 0:00

        Aşılanmalar başladı.

        Heyecanlanmayın, bizde değil.

        Diğer ülkelerde

        31 Aralık itibarı ile İsrail nüfusunun yüzde 11,55’ini Covid-19’a karşı aşılamıştı bile.

        Onu yüzde 3,45 ile Bahreyn, yüzde 1,47 ile Birleşik Krallık, yüzde 1,43 ile İzlanda, yüzde 0,84 ile ABD takip ediyor.

        33 ülke aşı yapmaya başladı.

        9 milyon kişi aşılandı.

        En fazla kişi 4 milyon 500 bin kişi ile Çin’de aşı oldu.

        Sinovac’ın aşısı denetimleri başarı ile geçerse Türkiye’de de bu ayın ortasına doğru aşılamalar başlayacak.

        Bu arada Oxford-Astra Zeneca aşısı İngiltere’de onay aldı.

        Adenovirüs aşısı olan bu aşı oldukça başarılı görünüyor.

        Özellikle ileri yaş gruplarında en etkili aşı.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığımız son konuşmada Bakan Koca, Astra Zeneca’nın bu aşıdan Türkiye’ye vermeye hazır olduğunu, aşının sonuçlarının olumlu çıkması halinde bu aşıdan yüksek miktarlarda alabileceğimizi söylemişti.

        En önde giden ve en hızlı geliştirilen aşı olduğu halde, hala 3. Faz sonuçları açıklanamayan Sinovac aşısının yanı sıra bu aşıyı da bir an önce ısmarlamak gerek.

        Hem diğer aşıların üçte bir fiyatına, hem de hepsinden etkili.

        Sinovac veya Biontech aşılarından 100 milyon doz alırsak ödememiz gereken para en az 1,1 milyar dolar.

        Astra Zeneca aşısından aynı miktar için ödememiz gereken para ise 400 milyon dolar.

        Bu aşıyı da bir an önce ısmarlamak için ne beklediğimizi doğrusu merak ediyorum.

        28 gün makul

        28 gün makul
        0:00 / 0:00

        Sağlık Bakanlığı aşıların iki dozu arasında 28 gün süre olması gerektiğine karar verdi.

        Doğru bir karar.

        Çünkü özellikle ileri yaş gruplarında iki doz arasındaki süre uzadıkça etkinlik artıyor.

        İki doz yapılmadan tam koruma olmayacağı için optimum bir süre belirlemek gerekiyordu, belirlenen 28 gün makul.

        Pek çok ülke benzer süreler belirlerken, bazı ülkeler önce herkese tek doz yapma kararı aldılar.

        Kanada’nın Quebec eyaleti ve Belçika böyle yapacak.

        Almanya aynı şeyi tartışıyor.

        Mümkün olduğunca fazla insanı aşılamak ve üretim sürerken zaman kazanmak için.

        Bizde ileri yaş grupları ilk aşılanacaklar arasında olduğu için 28 günlük süre doğru bir süre.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Kötü bir muhalefetin kötü bir iktidara neden olduğunu unutmadığımız zaman.

        Futbolcu sağlığı mı reklam mı önemli!

        Futbolcu sağlığı mı reklam mı önemli!
        0:00 / 0:00

        Galatasaraylı Omar’ın elinde patlayan havai fişeklerin gözünde büyük hasar yaptığını ve futbolcunun Liv Hospital’a götürülerek ameliyat edildiğini biliyoruz.

        Futbolcunun gözünü kaybetme tehlikesi hala sürüyor

        Ve bunun nedeni Galatasaraylı yöneticilerin aymazlığı olabilir.

        Yılbaşı gecesi saat 22.55’te Galatasaraylı yönetici Abdürrahim Albayrak, Türkiye’nin göz alanında uzman bir hastane zincirinin patronunu büyük bir panikle arıyor ve bir futbolcularının havai fişek patlaması sonucu gözünden yaralandığını acil müdahaleye ihtiyacı olduğunu söylüyor.

        Hastanenin tepe yöneticisi “Evi nerede ise en yakın hastanemize yönlendirin. Tüm hastanelerimizde nöbetçi göz hekimleri var. Böyle bir yaralanmada farklı tecrübelere sahip göz doktorlarının ortak hareket etmesi gerekir. İster Ataköy, ister Etiler, ister Anadolu yakası nereye yakınsanız hemen oraya alalım. Ameliyat gerekebilir. Ben de tüm doktorları oraya yönlendireyim” yanıtını alır.

        Çünkü göz yaralanmalarında, özellikle de kimyasal maddeler nedeniyle meydana gelen bu gibi yaralanmalarda dakikaların önemi vardır.

        Albayrak, futbolcunun Hadımköy’de oturduğunu söyleyince en yakın hastane olan Ataköy’deki hastanede gerekli hazırlıklar yapılır ve futbolcunun getirilmesi beklenir.

        Ancak bir daha ne ses çıkar ne seda.

        Futbolcu saat 00.15 gibi Ulus’taki Liv Hospital’a getirilir.

        Göz alanında bir uzmanlığı olmayan, muhtemelen yılbaşı gecesi o saatte göz doktorunun bulunmadığı ve yaralanan futbolcunun evine en az yarım saat daha uzak bir mesafede olan bu hastaneye getirilmesi göz hekimlerine göre çok önemli zamanların yitirilmesine neden olmuş olmalı.

        Muhtemelen reklam ve sponsor hastane grubunun tanıtımı uğruna, bir futbolcunun sağlığı yöneticiler tarafından tehlikeye atılmış gibi görünüyor.

        Havai fişek oyuncak mıdır?

        Havai fişek oyuncak mıdır?
        0:00 / 0:00

        Bir diğer mesele ise şu:

        “Havai fişek ve benzeri yüksek güçlü patlayıcılar nasıl oluyor da böylesine serbestçe satılabiliyor?”

        Dünyanın hiç bir medeni ülkesinde elinizde bunları kullanmaya dair bir izin belgeniz ya da lisansınız yoksa, gidip serbestçe havai fişek ya da benzerlerini alıp patlatamıyorsunuz.

        Hem kendinize hem de çevrenize zarar verme ihtimaliniz çok büyük.

        Başkalarının hayatını riske atabilir. Birinin evini barkını yakabilirsiniz çünkü.

        Hele hele Türkiye gibi bir terör ülkesinde havai fişeklerin serbest satılıyor ve elde patlıyor olması büyük bir sorumsuzluk.

        Diğer Yazılar