Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ne yalan söyleyeyim, aklıma sadece iki şey geliyordu.

        İktidar kanadı Kılıçdaroğlu'nun tüm zorlamalara rağmen aday olmayacağını fark etti ve İmamoğlu'nun aday olmasının, Mansur Yavaş'ın aday olmasından kendileri açısından daha iyi olacağını düşünmeye başladı.

        Bu yüzden İmamoğlu'nu güçlendirmeye çalışıyor.

        Veya İstanbul seçimlerinden hiç ama hiç ders alınmadı ve aynı şeyin tekrarlanma olasılığı göz önüne alınmıyor.

        Ama en tehlikeli ve istenmeyen olasılık olarak, toplumsal gerilimin iyice arttırılması ve aynı anda İstanbul'un yarattığı kaynaklara sahip olma ihtiyacı hasıl oldu.

        Bu yüzden de Büyükşehir Belediye Başkanlarına yönelik bazı hamleler yapılacak.

        Akşam Habertürk’te AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un sözlerini dinleyinceye kadar bu iki fikir arasında gidip geliyordum.

        Ancak Numan Bey, Mehmet Akif Ersoy’a şöyle bir cümle kurdu: “Belediye Başkanı’nın tedirgin olmasına gerek yok.”

        Programdan sonra Numan Bey’le biraz konuştuk.

        Bu cümlesinin çok önemli olduğunu söyledim.

        Aynen şöyle dedi:

        “Böyle söylemem gerektiği için böyle demedim. Böyle düşündüğüm için böyle dedim.”

        Ekledi.

        “Belediye kadrolarında terör örgütleri ile bağlantılı birtakım isimler olabilir. Buradan belediye başkanına sorumluluk çıkarılmaz. Eğer çıkarmaya kalkarsak o zaman Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, yargıda, emniyette pek çok kurumda sayıları binlerle ölçülen terörist bulunup ayıklandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bir terör örgütü ile ilişkili binlerce insan bulunduğu için Genelkurmay Başkanı’nı mı suçladık ki, belediye çalışanları arasında terörist bulunursa belediye başkanını suçlayalım? Böyle yaparsak kendimizi inkar etmiş oluruz.”

        Doğrusunu isterseniz yayında ve sonrasındaki Numan Kurtulmuş’un sözleri içimi rahatlattı.

        Türkiye’de yeni bir yüksek gerilim hattı oluşturulmaya çalışılmadığını düşündüm.

        Umarım Numan Bey’in sözleri, kurumsal bir yaklaşımı yansıtıyordur.

        Döviz hesapları azaldı mı arttı mı!

        Döviz hesapları azaldı mı arttı mı!
        0:00 / 0:00

        Döviz hesapları azaldı mı arttı mı?

        Türk lirası mevduatlara “kur güvencesi” verilince döviz kurları hızla gerilemişti.

        Hatta bunun Türkiye’deki bankaların kapalı olduğu saatlerde meydana gelmesi, “Kim dolar bozduruyor” sorusuna neden olmuştu.

        Sonra anlaşıldı ki, ilk gece Merkez Bankası döviz satarak piyasaya girmiş.

        Bunu da doğrudan yapmamış, 128 milyar dolar dönemindeki gibi kamu bankaları aracılığı ile döviz satarak gerçekleştirmiş.

        Ancak düşüş sonrasında da sürdü ve iktidarın farklı seslerinden mevduat sahiplerinin yeni sisteme “teveccüh” gösterdiği söylendi.

        Bu teveccühten benim anladığım halkımızın bankalardaki döviz tevdiat hesaplarını bozdurarak, Türk lirası hesaplara yöneldiği idi.

        Yani bankalardaki döviz hesaplarının oranı azalıyor, TL hesaplarının oranı ise artıyordu.

        Ancak dün akşam Prof. Ali Hepşen durumun böyle olmadığını söyledi.

        Türk lirası hesaplara kur garantisi verildiği 20 Aralık akşamından 26 Aralık’a kadar geçen 6 günde döviz cinsi hesapların azalması bir yana tam tersine bu hesaplarda bir artış gerçekleşmiş.

        20 Aralık’ta kişiler ve kurumlara ait hesaplarda toplam 259,7 milyar dolarlık TL dışı mevduat varken, 1 haftalık süre içinde bu miktar yaklaşık 1 milyar dolar artarak 261,6 milyar dolara yükselmiş.

        Elbette bu arada TL cinsi mevduatlarda da bir artış olmuş ama oransal olarak daha büyük artış döviz mevduatlarında olunca, tasarruflardaki dolarizasyon oranı da artmış.

        Bu adam nasıl hala şoförlük yapar!

        Bu adam nasıl hala şoförlük yapar!
        0:00 / 0:00

        Bu kafalarla bu taksi meselesi çözülmez.

        Bu kurallarla ya da kuralsızlıkta taksi meselesi çözülmez.

        Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz günlerde bir taksi sürücüsü yabancı uyruklu bir yolcudan fazla para istemiş, yolcu ile arasında tartışma çıkması üzerine eline aldığı demir çubuk ile yolcuya ve çevredekilere saldırmış, tehditler savurmuştu.

        Ne beklersiniz?

        Böyle bir taksi sürücüsünün taksi kullanma lisansının iptal edilmesini ve meslekten uzaklaştırılmasını.

        En azından uzunca bir süre uzaklaştırılmasını değil mi!

        Ben size söyleyeyim, çok beklersiniz.

        İki gün önce aynı taksi ve aynı taksi sürücüsü yine yabancı yolcularla kavga çıkardı.

        Taksimetrenin 100 TL yazdığı yolculuk için, 100 dolar talep eden ve 10 katından fazla ücreti haklı olarak ödemeye yanaşmayan turistlerle tartışan sürücü, kısa süre önce yolcuların üzerine demir çubukla saldıran sürücüydü.

        Belli ki kendisine hiçbir yaptırım uygulanmamış, yaptığı işe kaldığı yerden bildiği ve alıştığı şekilde devam etmişti.

        Ve emin olun bundan böyle de aynı şekilde devam edecektir.

        Bakma

        Bakma
        0:00 / 0:00

        Bir “Don't Look Up” çılgınlığıdır gidiyor.

        Netflix’te filmi izleyen kaleme sarılıyor ya hakkında bir yazı yazıyor ya da birilerine tavsiye ediyor.

        Ne yalan söyleyeyim, methini daha yayına çıkmadan duyduğum filmi geçen hafta ben de izledim.

        Sosyal medya çağına, dönemin siyaset anlayışına, halkın vurdumduymazlığına, siyaset-kapital ilişkisine gerçekçi ama abartılı bir bakışla eleştiri getiren bir komedi.

        Çok iyi oyuncu kadrosuna, beylik sayılabilecek ama fena olmayan öyküsüne rağmen, ilk yarım saatinde “Acaba izlemesem mi?” hissiyatı uyandıran film bana göre çok da iyi bir yönetmenliğin ürünü olmamış.

        Filmin senaryo yazarı gelip Türkiye’de bir süre yaşasaydı bence bizden öğreneceği çok şey olabilir, filmi daha etkili bir hale getirebilirdi.

        Ve bakmamayı sadece yukarı ile sınırlamazdı diye düşünüyorum.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Tufanı hazırlamakla, tufana hazırlanmayı karıştırmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar