Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Fenerbahçe, Adanaspor ile oynadığı maçın hakemi Ali Palabıyık’a ateş püskürüyor.

        Öyle ki, ligden çekilmeyi önerenler bile var.

        Hakem Ali Palabıyık’a tepkilerinde haklılar mı!

        Haklılar.

        Ammaaaa…

        Bu Ali Palabıyık’ın hakem olmadığını, bu Ali Palabıyık’ın güvenilmez, en iyi olasılıkla hakemlikten anlamayan biri, en kötü olasılıkla bir operasyon çocuğu olduğunu ilk söyleyen kulüp kimdi?

        Galatasaray.

        Sarı kırmızılı kulüp yıllardır bu çocuğun hakem falan olmadığını, futbolu katlettiğini söyleyip durdu.

        Peki o sırada Ali Palabıyık’ı koruyup kollayan, Ali Palabıyık’ın örnek hakem olduğunu söyleyen, tüm hakemlerin Ali Palabıyık gibi olması gerektiğini iddia eden kulüp hangisi idi?

        Fenerbahçe.

        Fenerbahçe taraftar organizasyonları gerek medyada, gerekse sosyal medyada Ali Palabıyık’ı savunuyor, örnek gösteriyor, koruyup kolluyorlardı.

        Son olarak Galatasaray’ın Alanyaspor ile oynadığı karşılaşmada maçın skoru Galatasaray aleyhine değiştirmek için gözle görülür bir çaba içine girmiş, sarı kırmızılıları delirtmişti.

        REKLAM

        Bugün nasıl Fenerbahçe isyan ediyorsa, o gün de Galatasaray haklı bir isyan içinde idi ve Fenerbahçe yönetimi “Hakemlere yüklenmeyelim. Hakemlerle uğraşmayalım” mesajları veriyordu.

        Şimdi ise aynı hakeme isyan ediyorlar.

        Haklılar mı haklılar.

        Ama keşke o gün Galatasaray haklı iken de bu hakemi korumasalardı.

        Biz inanalım ama kendiniz inanmayın lütfen

        Biz inanalım ama kendiniz inanmayın lütfen
        0:00 / 0:00

        Başarısızlığı başarı diye yutturmaya çalışmak tehlikeli bir şeydir.

        Ama ondan daha tehlikelisi ve hatta felaketle sonuçlananı başarısızlığı başarı zannetmektir.

        Başkalarını kandırmaya çalışmak başkaları için tehlikelidir.

        Kendini kandırmak ise kendi felaketimizle sonuçlanır.

        Türkiye bir süredir ne olduğunu pek de anlamadığımız bir ekonomi politikası uyguluyor.

        2021 yılının son aylarında, iktidar yüzde 19 olan faiz oranlarını düşürme kararı aldı.

        Amaç faizi düşürerek enflasyonu düşürmek idi.

        Bu karar alındığında, Merkez Bankası faizi kağıt üzerinde indirmeye başladığında Türkiye’de enflasyon yüzde 19’lar seviyesindeydi.

        Enflasyon da hemen hemen aynı düzeyde idi.

        Dolar kuru ise 11,40 idi.

        Merkez Bankası faizi yüzde 14’e indirdi.

        Enflasyon birdenbire yükselişe geçti ve Aralık ayında yüzde 38’e çıktı.

        Dolar kuru tam bir patlama yaşadı.

        18 TL düzeyine yaklaştı.

        Her şey alt üst oldu.

        Ama iktidar hemen kılıf uydurdu.

        REKLAM

        “TL’yi güçsüzleştiriyoruz çünkü ihracat patlayacak. Dolar bolluğu olacak. O zaman dolar fiyatı kendi kendine düşecek.”

        Bir yandan bunu söylerken diğer yandan TL’nin dolara kaçmasını engellemek için Kur Korumalı Mevduat diye bir şey uydurdular. Faiz, kur karşısında az kalırsa aradaki farkı ödeyeceklerdi. Gizli faiz.

        Bir yandan da kur fazla yükselmesin diye kuru baskılamaya başladılar.

        Buldukları tüm dolarları sattılar, dolar cinsinden borçların ödemesini öteleyip dolar ihtiyacını ertelediler.

        Bu uygulama açıkladıkları politikanın tam tersi bir sonuç verdi.

        İhracatçı zor duruma düştü.

        Tam aksine ithalat patladı.

        İhracatın ithalatı karşılama oranı tarihi dibini yaptı.

        İhracat ile ithalat arasındaki fark ihracat aleyhine tüm zamanların rekorunu kararak 110 milyar doları aştı.

        Bu politikanın uygulandığı 2022 yılının resmi enflasyonu yüzde 85 olurken, gerçek enflasyon yüzde 130 civarı oldu.

        Bu arada Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz, piyasada karşılık bulmadığı için faizler kağıt üzerinde düşerken gerçekte arttı.

        Sisteme erken dahil olan kur korumalı mevduat sahipleri yüzde 70’ler civarında faiz geliri elde ettiler.

        Bankalar yüzde 30’a yakın faiz vermeye başladılar ve şimdi bankalara da faizi daha da arttırabilecekleri sinyali verildi.

        Yani işin özü enflasyonu indirmek için sözde faiz indirimleri yapılmadan önce gerçek faiz yüzde 19, enflasyon yüzde 19, dolar kuru 8,30 TL idi.

        Faiz indirimleri başladıktan sonra enflasyon yüzde 100'ün üzerine çıktı. Gerçek faiz yüzde 30’ları aştı. Kamunun borçlanma faizi son 20 yılın en yüksek düzeyine ulaştı.

        REKLAM

        Kur korumalı mevduata geçenler yüzde 70 civarı getiri elde etti.

        Dolar kuru da 19 TL’ye yaklaştı. Dolardaki fiyat artışı üzerindeki baskıya rağmen yüzde 110'u buldu.

        Ve şimdi bu bize bir başarı öyküsü olarak anlatılıyor.

        Bu sadece bize yönelik bir söylem ise hiç sorun yok.

        Dinleriz.

        Yok ama eğer bunun gerçekten bir başarı olduğunu zannediyorlarsa…

        O zaman Allah Türkiye’yi korusun.

        Amin…

        Cehaletin krallığı

        Cehaletin krallığı
        0:00 / 0:00

        Bizim yazıları okumadan, bırakın okumayı göz bile atmadan yazıların altına yorum yazıp, hakaret edenlere alışmıştık.

        Zaten bu tiplerden okumalarını falan da beklemiyorduk.

        Okusalar bile anlamayacaklarından da emindik.

        Bu nedenle de bunları ciddiye falan aldığımız da yoktu.

        Ama mesele bir üst boyuta taşındı.

        Birileri okumadan yazıya yorum yapmanın ötesine geçip, izlemediği sahne gösterisi hakkında suç duyurusu yapmaya başladı.

        Gösteriyi izlememiş ama gösteriyi yapan kişiye gıcık olduğu için gösteri hakkında gidip suç duyurusunda bulunuyor.

        Vahim bir durum.

        Ama daha vahim olan durum ise şu.

        Cümle gözaltına alınan oyuncuya ait değil, piyasada satılan bir tarih kitabından alıntı.

        Vahim olan ise Yargı da bu duruma çanak tutuyor.

        İzlemeden, okumadan, görmeden, duymadan yapılan bu gibi suç duyurularını ciddiye alıyor ve keyfi biçimde suçlanan kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıyor.

        Bu duruma Adalet arayışı falan denemez.

        Olsa olsa yargı vasıtası ile cehaletin taç giyme töreni denir.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Kavak gölgesinde yatan köpekler gölgeyi kendi gölgeleri zannetmediği zaman.

        Diğer Yazılar