Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rusya'da 2016'da yaşanan ekonomik genişleme yıl sonunda tepe yapalı beri işler yokuş aşağı gidiyor. Üretim yavaşlıyor, yaptırımların gücü azaldı derken Batı yeni bir yaptırım açıklıyor ve enflasyon düşüyor.

        2015'te 8 puandan fazla artışla %17'ye çekilen Rusya Merkez Bankası politika faizi işte o günden bu yana hep aşağı gitti. Üstelik Rus varlıklarına büyük bir ilgiyi de beraberinde getirdi. Rus borsası %120 ralli yaptı örneğin. Rus Başbakanı Medvedev geçtiğimiz günlerde 'faizlerin inmesi lazım' çağrısı yaparken MB Başkanı Nabiullina'nın 25 baz puanlık faiz artışı geldi. Bu beklenti ve artış ile Rus Rublesi %5 değer kazandı. Piyasa Banka'nın doğruyu yapacağına güveniyordu.

        Baştan beri güveni tesis eden Başkan Ramaphosa'nın Güney Afrika'sı ise bambaşka bir hikaye. İktidar partisi ANC'nin kendi yarattığı ikiz açığı düşürmek, %25 olan işsizliği azaltmak ve toprak reformunu başarmak gibi zorlu bir ajandası vardı. Bunca zorluğa rağmen, üstelik yanlış bir şekilde, derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye güvenmezken Afrika'ya büyük yatırım yaptılar.

        Sonuç büyük başarısızlık oldu. Reform hala bekleniyor ve ekonomi genişleme beklentilerine rağmen resesyona girdi! Ülkenin para birimi Rand (ZAR) yıl başından bu yana %17 düşüşte. ZAR büyük bir rallinin ardından yarım yılda %37 değer yitirdi. Güven ve politik sermayenin boşa gidişi...

        Hindistan'da işle oldukça yolundaydı. Star merkez bankacı Rajan'ın koltuğu bırakması, Başbakan Modi'nin ultra-milliyetçi ajandası, nakit para yasağının getirdiği sorunlar ve yeniden seçimlerin kapıyı çalması işleri karıştırdı.

        Türkiye ile beraber çıktığı cari açığın ve enflasyonun azaltılması yolunda 2013-2017 arasında ülke büyük mesafe kat etti. %11 olan TÜFE 4 yılda %1'e indirilirken cari açık ise milli hasılaya oranla eksi %5'ten eksi %1-2 aralığına çekildi.

        Bankalardaki sorunlu kredi stokunun çift haneden bir türlü gerilemeyişi, seçim ajandası, beklenen reformların geride kalması derken Rupi bu yılın %12 değer yitiren kuru oldu. Güven var ancak tazelenmeyi bekliyor.

        Brezilya'da Başkan Temer tam da Rousseff'ten sonra gelecek ve birçok reforma imza atacaktı. Bütün bahisler üstüne oynandı ancak 'Araba Yıkama Davası' olarak bilinen ve hemen tüm siyaseti sarsan yolsuzluk dosyaları peşini bırakmadı. Başkan tüm politik sermayesini kendini ve ekibini korumak için harcadı. Beklenen sosyal güvenlik yasası çıkmadı. Bütçe hala kontrol altında değil. Seçimler yaklaşıyor. Kimin kazanacağı belli değil. Güvenilecek bir yakın gelecek siyasetçi aranıyor...

        Arjantin'de Macri piyasalar ile barıştı ve ülkeyi yeniden hem içeride hem de dışarıda borçlanabilir duruma getirdi. Adeta bir rüyaydı. Şaşan enflasyon hesapları ve yeniden açılan bütçe ile son çare IMF oldu. Güven delege edildi. Şimdilerde IMF'nin elindeki fonları serbest bırakarak delege edilen güveni tesis etmesi bekleniyor. Zor olacak.

        Bize gelince...

        TCMB'nin faiz artışı, merakla beklenen OVP ve AB ile karşılıklı çıkara ve anlayışa dayalı rasyonel ilişkinin yeniden tesis edilmesi. Bunun dışındaki gündem ancak güveni zedeler. Meseleleri yorumlarken, ticaret hayatını düzenlerken... İşte hep bu akışa sadık kalmamız zaruri. Gerisi güveni geciktirir. Adalet gibi güven de geç gelirse çok mutlu etmez.

        Diğer Yazılar