Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜİK’in açıkladığı verilere göre 2020 Ocak ayında memlekette tüketici fiyatları (TÜFE) %1,35 arttı. Böylece yıllık enflasyon oranımız %12,15 oldu.

        Piyasanın beklentisi fiyatlardaki genel artış hızının bir parça daha yavaş olmasıydı.

        Peki enflasyon nereden ve neden yüksek çıktı?

        Sepeti yukarı taşıyan faktörler gıda ve alkolsüz içecekler kalemine eşlik eden konut ve ulaştırmaydı. KDV indiriminden faydalanan mobilya ve fiyatı beklenen kadar artmayan giyim & ayakkabı da sepeti aşağı çekmeye çalışan kalemler oldular.

        Enflasyon oranını güçlü şekilde yukarı ittiren gıda aslında aylık %5’e yakın artış kaydetse de baz etkisi sebebiyle yıllık enflasyon %11’e yakın seviyelerden %9’un altına inmiş oldu.

        Enflasyonun diğer detaylarına baktığımda çekirdek enflasyondaki hafif hızlanmayı görüyoruz. Diğer yandan, vergi ayarlamaları vs gibi ‘yönetilen / yönlendirilen fiyatları’ içinden çektiğimizde çekirdekte hafif düşüş söz konusu.

        Açıkçası en net hızlanmayı üretici fiyatlarında yaşıyoruz. Oldukça geniş bir aralıkta seyreden üreticilerden çıkan mal fiyatlarında son 1,5 yılda inanılmaz bir seyir yaşandı. 2018 Eylülünde %46’ya fırlayan ÜFE ardından ilerleyen 1 yılda %1,70’e indi. Üreticiler fiyatlama kabiliyetlerini ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak kaybettiler. Eksik talep sebebiyle ve kur şokunun etkisinin geçmesi ile beraber sattıkları ürünlerin fiyatlarındaki artış neredeyse dondu.

        Son birkaç aydır burada bir hızlanma söz konusu. ÜFE, böylece TÜFE’ye yakınsamaya başladı. Ocak ayında yıllık %8,84 okuduk. Bu, bir yandan talebin güçlenmesi olarak da okunabilir.

        *Kaynak: TÜİK, Bloomberg HT Araştırma

        SEPETTE AĞIRLIK DEĞİŞİMLERİ VAR

        Fiyat gelişmelerinin açıklanması ile birlikte TÜİK’İn sepet güncellemeleri de açıklandı. Veriler konusu siyasi kutuplaşma malzemesi yapılmaya çalışıldığı için en kısa ve yalın hali ile ifade etmeye çalışacağım. Sepetteki güncellemeler şöyle:

        Sepet aslında tüm yıl boyunca yurt içinde yapılan harcamaların ortalama ağırlığını temsil ediyor. Bütçe harcama anketine göre ağırlıklar belirleniyor ve yıl boyunca bu ağırlıklar kullanılıyor. Bu şekilde, hane halkı harcaması içinde binde birden daha fazla payı olan ürünler sepet giriyor ya da çıkarılıyor. Hane halkının gıda harcaması artmış olsa da örneğin, eğer diğer harcama grupları göreceli olarak daha fazla yükselmişse gıdanın payında aşağı yönde revizyon oluyor.

        *Kaynak: TÜİK, Bloomberg HT Araştırma

        Revizyon ve sepet ağırlığı ile malın fiyat değişimi ise aynı şeyler değiller.

        Örneğin, bu sepette gıdanın payı yarım puan azalmış. Yıllık gıda fiyatı artışı ise %9 civarında. Sepette ağırlığı 0,8 puan artan lokanta ve otellerin ise yıllık enflasyonu %15’e yakın. Bir başka payı artmış olan (1,8 puan kadar) alkollü içecekler grubunun enflasyonu ise ocak ayında yıllık %39 olmuş.

        ENFLASYON NEREYE?

        Enflasyona ilişkin beklentileri birkaç kanalla okumak mümkün. Bunlardan biri beklentiler kanalı. TCMB anketine yanıt veren piyasa katılımcılarına göre 12 ve 24 aylık vadelerde artık tek haneli enflasyon mümkün.

        Piyasa tahminleri buraya yakın mı?

        Bunu da fiyatlamalar kanalı ile görüyoruz.

        TL Ref kaynaklı paranın maliyeti eğrisi bize 1 yıl boyunca piyasa katılımcılarının Türk Lirası’nın maliyetini tek hanede gördüklerini anlatıyor. Yani enflasyonun tek hanede olabileceği beklentisi piyasa tarafından satın alınmış. Özel bankaların kredi faizlerine baktığımızda da bunu görüyoruz.

        Neden herkes bu kanaatte? Küresel deflasyonist baskıların güçlü olması ve ekonomimizin potansiyelinin altında büyüyeceği beklentisi ile…

        Dolayısı ile herkes geminin aynı tarafında seyahat ediyor diyebiliriz. 2020 yılını yüksek tak haneli enflasyonla tamamlamak mümkün olabilir. İş o ki bir kur şoku yaşanmasın. Çünkü herkes pozisyonunu buna göre almış durumda.

        Diğer Yazılar