Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son toplantısında bir kez daha faizleri indirdi. Piyasanın beklentisine yakın ya da belki bir parça üstünde gelen indirim 50 baz puandı. Yeni Başkan’ın %24 faizden başlayan yolculuğu tek haneye doğru sürüyor.

        %10,75’teki faizin tek haneye ulaşması için çok yolu kalmadı.

        *

        Birkaç yazıdır ülkemizin yeni ekonomik düzenini ve onun finansal mimarisini yazıyorum. Burada tarif etmeye çalıştığım gibi faiz indirimleri bu sistemin farzı. Faizler olabildiğince hatta oldurulabildiğince düşük tutulmak zorunda.

        Sebeplerini o yazılarda aktardım.

        Ancak TCMB‘nin diğer faiz indirimleri ve bu indirimi arasında bir fark olacak.

        Banka faizleri %24’ten aşağı yuvarladığından beri enflasyon da geriliyordu. Kurdaki yarı yönetilen sistem ile birlikte TL istikrarlı seyrediyordu. Ayrıca ekonomik aktivite oldukça yavaşladı. Üstüne cari fazla veriyorduk.

        Kuru ve dezenflasyonist ortamı gören yatırımcılar ikincil piyasada tahvil faizlerini aşağı itiyordu. Kur takası faizlerinde TL’nin faizleri geriliyordu. Kamu bankaları kredi maliyetlerini önden yüklemeli bir şekilde aşağı itiyor ve çeşitli düzenlemeler ile kredi vermenin maliyeti de aşağı çekiliyordu.

        Tüm bu sebeplerle Merkez faizi aşağı çektikçe piyasada ‘faiz’ olarak bildiğimiz ne varsa geriliyordu.

        Aktarım mekanizması çalışıyordu.

        *

        2020’de tüm dünyayı etkileyen ‘virüs’ önce gelişen ülkelerin görünümünü bozmaya başladı. Ardından Suriye ve Libya’da ülkemizin jeopolitik gerginliklere taraf olması geldi.

        Swap düzenlemeleri ve borsadaki açığa satış yasağı gibi düzenlemeler ile zaten düşük olan yabancı katılımı terse dönmeye başladı. Memlekete sermaye girişleri görmediğimiz gibi yabancı tasarruf sahiplerinin bu kez varlık satmaya başladıklarını gördük.

        Peşi sıra beklentilerin hafif üstünde gelen ve aslında dönemsel olarak yüksek olacağını bildiğimiz enflasyon verileri geldi.

        Önce kur ardından tahvil fiyatları bozulmaya başladı. Ardından komisyon, ücret düzenlemeleri ve kredi erken kapama cezalarının aşağı çekilmesi ile gelirleri oldukça büyük yara alan bankaların duraksaması geldi.

        Bankalar hala karlarının ne kadar düşeceğini hesap ediyorlar.

        Alt alta yazınca, önceki faiz indirimlerini seve seve fiyatlara yansıtanların şimdi bu faiz indirimini aynı şekilde kullanacaklarını söylemek mümkün değil.

        Hatta paradoksal bir şekilde faiz indirimi ile faizler yukarı gitti denebilir!

        Aslında ortalama bir Türk vatandaşı için bu paradoks yabancı değil. Lüzumsuz güvercinlikle merkez bankasının kur ve faizi zıplattığı olaylar hatırımızda.

        *

        Yalın kalanı için Banka faiz indirimlerini tamamladı mı? Kimse bu fikirde değil. Ne var ki zamanlama olarak belli ki yanlış bir dönemdeyiz. Üstelik Merkez faizi indirdi ancak piyasa tam tersine artırdı.

        Faiz indirimlerinin piyasada karşılık bulması için hayatın gerçeklerine yakınsamadı gerekiyor. Enflasyon %12 iken vatandaşın tek hanede mevduat faizine razı olmaya devam etmesi, piyasanın tek haneye yakın tahvil faizini taşımaya istekli olması ya da bankaların kredi faizlerini daha da aşağı itmeleri mümkün değil.

        Bu indirimin diğer indirimlerden farkı bu. Öncekiler indirimdi ancak bu ve bundan sonrakiler şartlarda bir değişiklik olmazsa bindirim etkisi yapacak.

        Diğer Yazılar