Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Covid 19 ne zaman geride kalacak bilmiyoruz. En iyi tahminimiz ve belki de dileğimiz birçok ülkede, Türkiye dahil, nisan sonu gibi hastalıkta zirvenin görüleceği yönünde.

        Mayısta birçok önlemin gevşeyeceği ve haziranda artık hayatın yavaşça normale döneceğini umuyoruz.

        Peki döndükten sonra ne olacak?

        Her şeye kaldığımız gibi devam edecek miyiz?

        Kaybolan işler bir anda eski formlarında mı geri gelecek? Hiçbir değişikliğe uğramayacak mı? Kaldığımızyerden mi hayat sürece?

        Burada iki görüş var aslında. Biri her şeyin değiştiğini, diğeri ise hayatın aynı hızda akacağı tezini işliyor. Sanırım ben arada bir yerde pozisyonlanmaktan yanayım.

        Bazı şeylerin değişmeyeceğini, kimilerinin değişime yüz tuttuğunu, bazı şeylerin ise temelden değişeceğini öngörüyorum.

        Ancak değişikliklerin sayısı ve içeriği o kadar fazla olacak ki tek yazıya sığmayacağından eminim bunların.

        Birkaç temayı konuşalım örneğin.

        Aşağıda 12 büyük ekonominin M2 büyüklükleri var. Yani dar anlamda para arzları diyelim.

        Görüldüğü gibi küresel finans krizden bu yana 2 katına çıkmış. Bir başka deyişle, kağıt paranın altından halıyı çekmişler. Kamu borçları patlamış ancak faizler devamlı şekilde aşağı gitmiş. Paraların itibarı da sarsılmamış; sarsılamamış.

        Öyleyse, en azından bir süreliğine ve belli şartlar altında kamu borçlarının seviyesinin önemi kalmadı. Paranın değer saklama fonksiyonuyara aldı. Bakın, daha birkaç gün önce İngiltere Merkez Bankası, hükümete ‘istediğiniz kadar harcayın, ben doğrudan finanse edeceğim’ dedi. Merkez bankaları ise çılgınca varlık alımına geçtiler. Dünyanın hemen her kıtasında (gelişmiş ülkelerde).

        Bu durumda reel varlıkların değeri artmıştır. Altın piyasada çokça likit bir varlık olduğu için öne çıkandır. Ancak reel sektör için bunun anlamı, bir işi baştan kurmanın maliyetidir.Bu devirde, en azından bir süreliğine bir şirketin değeri piyasa rasyoları ile açıklanamayacak yerlere gelmiştir. Bu yüzden borsalardaki kimi ralliler sürpriz olmamalıdır.

        Bu kadar para varsa, baştan kuralım bakalım herhangi bir organizasyonu? Kolay değil. Demek ki değeri de bu kadar değil. En azından bu paralar karşısında.

        Bunun bir başka çıkarımı, kendi parasındanborçlanmış ve kamu açıklarını kolaylıkla kullanan, merkez bankalarının topa sert girdiği ülkelerle ilgili. Ya da bunların yanına Çin’i koyalım. Bu ülkelerden gelecek satın alma teklifleri sübvanse ya da bedava para ile yapılan tekliflerdir. Milli varlıkları, hele ki kritik olabilecekleri kesinkes korumak gerekiyor.

        Bir başka konu politik liderlik.

        Ekonomik durum ile ne ilgisi var?

        Aslına bakarsanız her şeyle ilgisi var. Aşağıdaki harita küresel bir endeks. Sarı olan ülkeler Global Sağlık Güvenliği Endeksine göre en güvenli olanlar. Bazı güvenli ülkeler var ancak 1 ve 2 numarayı paylaşayım: Amerika ve İngiltere.

        Hatırlayacağınız üzere bu iki ülke aslında krizle mücadelede epey kötü performans gösterdiler. Ancak imkanları bakımından dünya liderleri olduğunu ve her şeye herkesten daha hazır olduklarını sanıyorduk. Fakat bu donanımı kullanacak olan liderlerdi. Demek ki ekonomik yeterlilik ve kurumlar hiçbir zaman düşünüldüğü kadar yeterli olmayacak.

        Araç önemli, ancak belli ki şoförde önemli.

        Gelecek 50 yıl tahminleri yapacaklar için çok ders var...

        Bir diğer konu da virüsün ve dolayısıyla ekonomilerin geleceği ile ilgili.

        Aşağıdaki makalede* Mikrobiyota kitabının yazarı Ed Yong (böylesi bir salgının geleceği hakkında uyarmıştı!) uyarıyor. Şu haftalarda yapılan tercihlerin kısa vadede ve uzun vadede nasıl kalıcı etkiler bırakacağından dem vuruyor. Liderliğin, organizasyon kurmanın ve onu yönetmenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

        En kısa vadeye odaklanalım. Ya virüssonbaharda tekrar geri gelirse?

        Bu senaryoyu bir daha düşünün. Bu, 2021 yılının da birçok ekonomi için kayıp geçmesi demek. Kimileri içinse iflas bayrağı, politik değişimler vs...

        Bugün alacağımız kararların bu belirsizliği göz ardı etmemesi gerektiğini ve ayakları yere basan, itidalli kararlar olması gerektiğini hatırlatıyor bu bize.

        Devam edeceğim…

        *https://www.theatlantic.com/health/archive/2020/03/how-will-coronavirus-end/608719/

        Diğer Yazılar