Virüste yeni dalga büyüme tahminlerini aşağı çekmeye başladı
Kovid-19 2020 yılında küresel ekonomiyi tahminen yüzde 5 civarında daralttı. Örneğin Dünya Bankası bu daralmayı yüzde 5,2 olarak hesaplıyor. Bu yıl ise ekonomilerin yüzde 4’ten fazla büyüme başarısı yakalayarak tepki vereceklerini düşünüyorduk.
Güney Afrika ya da İngiltere menşeli yeni varyantın etkisi, Avrupa’da taze kapanmalar derken yüzde 4’lük hedefin zora girdiğini anlıyoruz. Hesaplar buna göre, yeniden yapılmak zorunda artık.
*
Avrupa’da 2020 daralması büyük ihtimalle yüzde 8’e yakın olacak. En yakın vadeli tahminlerden biri olan Avrupa Komisyonu çalışmasına göre* 2020 yılı yüzde 7.8 daralma ile kapandı. Yine aynı çalışmada AB ekonomisinin 2021’de yüzde 4.2 ve 2022’de yüzde 3 genişleyeceği belirtilmiş. Elbette, tahminler son kapanmaları tam hesap edemedi.
Birliğin lokomotifi konumundaki Almanya da bu salgın döngüsünden iktisadi olarak payına düşeni aldı. Hükümet, resmi büyüme hedefini aşağı yönde ayarlamak durumunda kaldı. Yeni tahminlere göre Alman ekonomisi 2021 yılında yüzde 4.4 değil yüzde 3 büyüyecek. Aşağıda eski ve yeni tahminleri görmek mümkün.
Kaynak: Bloomberg, Alman İstatistik Enstitüsü
Aslına bakılırsa, büyümenin yavaşladığı birçok veriden kolaylıkla okunuyordu. Özellikle hizmet sektöründeki yavaşlama, üretimdeki güçlü seyre rağmen büyümeyi baskılıyor. Satın Alma Yöneticileri Endeksi, büyümeyi önceden haber veren bir gösterge olarak 7 ayın dibine indi: 50.7. Böylece ekonomik faaliyetin genişleme ve daralma arasında bir yerde asılı kaldığına işaret etti.
Ancak detaylara baktığımızda, özellikle tedarikte ciddi sorunlar yaşandığı rapor ediliyor. Dış ticarette ve iç üretim kanallarında görülen bu aksaklıklar da büyümeyi bozan faktörler arasında. Sebebi ise basit. Virüs kaynaklı yeni kapanmalar. Şubat 15’e kadar sürecek uzatılmış kapamaların ekonomik faaliyet üstündeki etkileri aşağı yönde olmaya devam ediyor.
Almanya aynı zamanda ülkemizin de önemli ticari ortaklarından biri. Son yıllarda 16 milyar dolar civarında ihracat yaptığımız ve çoğu kez birinci dış satım pazarımız olan ülke aynı zamanda ithalat kanalı ile de yoğun çalıştığımız ülkelerden biri. Bu bağlamda, Almanya’daki potansiyel ekonomik yumuşama belli bir noktaya kadar ülkemizde de hissedilebilir.
Son olarak, yavaş ekonomik faaliyet mali teşviklerin sürmesi ve faizlerin daha fazla düşük kalması demek. Bu durumda reel sektör için kötü haberin finansal piyasalar adın aynı oranda kötü olmayabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir.
Sözün özü, koronanın ikinci ya da kimi ülkelerde olduğu gibi üçüncü dalgası kendini büyümeler üstünde hissettirmeye başladı. Oldukça moralli başlanan 2021 hikayesi böylelikle ilk yarasını almış oldu.
*#link#https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_20_2021##normallink#
