Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yılın ilk çeyreğinde milli gelir büyümesi yıllık yüzde 6.7 beklenirken yüzde 7 olarak açıklandı. Böylece son 3 yılın en kuvvetli ilk çeyrek büyümesi kaydedilmiş oldu. Çeyreklik büyüme ise yüzde 1.7’de sabit kaldı.

        İçinde bulunduğumuz çeyrekte ise geçen yıl kovid etkileri yoğun görüldüğü için göreceli, çok daha kuvvetli bir büyüme yaşanıyor. 2021 yılının bu çeyreği, geçen yılın aynı dönemine kıyasla açıklanacağı için büyüme çift haneleri kolaylıkla aşacak. Hatırlanacağı üzere, geçen yıl 2. Çeyrekte yüzde 10’dan fazla daralmıştık.

        Büyümeyi sanayi ve tarım sürüklerken, hizmetler ve inşaat onları geriden takip etti. İş kollarına göre sektörel, yıllık büyüme oranları şöyle oldu.

        Büyümenin kaynaklarına, harcamalar yöntemi ile bakınca karşımıza fena olmayan bir bileşim çıkıyor. İhracatın net katkı verebildiği, kamunun işe fazla karışmadığı, yatırımların önemli yer tuttuğu ve tüketimin doğal olarak büyümeyi sırtlandığı görülüyor. Üstelik yatırımların içindeki inşaat yatırımlarında yüzde 5’e yakın daralma varken, makine ve teçhizat yatırımlarında yüzde 30’un üstünde büyüme var. Yüzde 12 ve üzerinde büyüyen imalat sanayi verisi ile güzel bir tablo var ortada.

        REKLAM

        Bu üretim büyümesinin en büyük destekçilerinden biri geçtiğimiz yaz devreye giren düşük faizli, yoğun kredi canlandırması oldu. Ayrıca sağlık / ekonomi dengesinde tercihlerin genellikle ekonominin ve özellikle sanayinin çalışması yönünde yapılması da şüphesiz bu büyümeyi sağlayan başlıca faktörlerden.

        Son olarak, uzunca süredir yatırımların negatif gitmesi de bir noktada mecburi kapasite artışlarını gerektirecekti. Birkaç çeyrektir gördüğümüz yatırım iştahını mecburi ve talebi karşılamaya yönelik bir eğilim olarak da düşünüyorum.

        *

        Büyümenin devamı için konuşalım. İçinde bulunduğumuz çeyrekte, önceki çeyreğe göre yavaşlama emareleri görünüyor. Kapasite kullanımı hemen hemen aynıyken krediler, tüketici güveni ve satın alma yöneticileri gibi göstergeler çeyrekten çeyreğe yavaşlama olabileceğini gösteriyor.

        Diğer yandan, yıllık kıyaslama geçen yıla göre yapılacağı için bu çeyreğin büyümesi çift haneli olacak!

        Devam edelim.

        Çeyreksel yavaşlama ise yılın kalanı için gösterge. Ekonomik büyüme yavaşlayacak. Yılı ise yüzde 6 civarında büyüme ile tamamlamak artık kolay gözüküyor. Kurdaki artış, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, faizlerin iştah kaçıran seviyesi ve işsizliğin geldiği nokta ekonomide özellikle son çeyreğe doğru yavaşlama beklentimizi artırıyor. Şimdiden, 2022 için yüzde 3’ler civarında bir büyüme konsensüsü oluşmuş gibi.

        REKLAM

        Finansal koşulların sıkılığından ötürü yılın son çeyreğine doğru, yıllık büyüme sıfır noktasına doğru gidebilir.

        *

        Son olarak, özellikle vatandaşlar için şunu yazmak elzem sanıyorum. Büyüme verileri, özel bir zamanda ve elmanın elmayla karşılaştırılması şeklinde yorumlanmak zorunda. Öyle de yapıyoruz.

        Diğer yandan, ekonominin gidişatına ilişkin sorunlar sürüyor. Bunların bir kısmı pandemi kaynaklı ve geçici. Bir kısmı pandemi kaynaklı ancak kalıcı. Bir kısmı ise geçmişin birikimi ya da tortusu şeklinde karşımıza çıkıyor.

        İşsizlik hala yüksek seviyelerde örneğin. Pandemi yüzünden bazı işlerin tamamen kaybedilmiş olabileceği korkusunu taşıyorum. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 27’lerde geziyor. İşsizlik konusu, salgın hastalık öncesinde de adeta bağırıyordu.

        Diğer problem, potansiyel büyümemizin gerilemiş olması. Eskiden rahatlıkla yüzde 6 büyüyen ekonomimiz, çeşitli sebeplerle artık çok daha düşük büyüme oranları sergiliyor. Üstelik bunu yaparken önemli falsolar veriyor. Yüksek işsizlik ve yüksek enflasyon gibi.

        Son 10 yılık büyüme ortalaması yaklaşık yüzde 5

        Son 5 yılın büyüme ortalaması yaklaşık yüzde 3

        Son 3 yılın büyüme ortalaması ise yüzde 2’nin altında!

        Enflasyonda da durum farklı değil. Tek hanelerden çift hanelerin ortalarına doğru mesafe kat ettik bu geriden kalan 10 yılda.

        REKLAM

        En son 2016 yılını tek hanede kapatmıştık TÜFE’de. 2017 yıl sonu enflasyonu yüzde 12 oldu. Sonra yüzde 20, ardından yüzde 12 ve geçen yılki yüzde 15. Son okuma ise yüzde 17.

        Daha düşük büyürken daha yüksek enflasyon üretmek doğal olarak vatandaşlarda bir fakirleşme ve alım gücü yoksunluğu etkisi yaratıyor. Bu yüzden güçlü büyüme verimizin kıymeti azalıyor. Büyümeyi kalıcı, istikrarlı ve toplumun katmanlarına yayılacak şekilde ve istihdam üretecek hale sokmamız gerekiyor.

        Diğer Yazılar