Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kovid 19 ile yapılan mücadele sonrasında birçok gelişmiş ülke merkez bankası para politikalarını sıkmaya başladılar.

        Normal şartlarda bu gelişen ülkeleri epey bozardı ancak şu ana kadar andığım ülke kurlarında feci durumlar yaşanmadı. JP Morgan Gelişen Ülkeler Kur Endeksi yıl başından bu yana 1-2 puan ekside gidip geliyor. Bu kurların taşıma getirilerini ekleyince ise karda oluyorsunuz.

        Neden böyle oldu?

        Mesela 2013’te benzer bir durumda her yer yıkılmıştı.

        Bu kez gelişenlerde yüklü pozisyonlar yoktu. Üstelik büyüme verileri oldukça kuvvetli. Ayrıca bu ülkelerin merkez bankaları da faizleri artırıyorlar. Ya da artıracakları yönünde söz veriyorlar.

        Bu kez kurlar dar banda sıkışınca ihracatçı ya da spekülatör için merak konusu hard currency / gelişmişlerin paraları ne olacak şeklinde değişiyor.

        Piyasa beklentileri Euro / Dolar’ın şimdiki seviyesi olan 1,18’lerden pek uzakta değil. Hemen her çeyrek sonu bu ve buna yakın tahminler yapılmış durumda.

        Bu yüzden benim de cevabım pek farklı yöne gitmiyor. Yine de özellikle önümüzdeki 1-2 çeyrek dolarla maliyetlenip euro ile satmak ufak tefek sorunlara yol açar gibi görünüyor.

        Her şeyden önce ABD ekonomisi, AB’ye göre daha fazla ısınacak gibi görünüyor. En kötümser tahminlerde beklenti yüzde 7’ye yanaşıyor. Üstelik Kovid 19 vakalarındaki son artışa rağmen.

        REKLAM

        Avrupa bu büyüme temposunun en az 2 puan altında kalacak gibi. Hoş, gelecek yıla ilişkin tahminler de farklı değil ama biz şimdilik bu yılı etüt edelim.

        Enflasyon cephesinde işler tamamen kuzey ve güney.

        ABD’nin çekirdek enflasyonu ile AB arasındaki fark rekorlarda geziniyor. 3 tam puan fazladan enflasyon üretiyor ABD ekonomisi.

        Enflasyon geçici mi?

        Tahminen evet. Ancak bu AB için de geçerli. Enflasyon farkı kurlar için önemli.

        Para politikasında da durum benzer yönde. Avrupa neden ultra gevşek politikaya ihtiyaç duyduğunu izah eder pozisyonda. Amerikan Merkez Bankası ise nereden başlayıp da sıkıştırmaya gidebilirse deneme peşinde. Bambaşka hayatlar.

        Üstelik aşılama konusunda ABD, Avrupa’nın geneline göre çok daha başarılı.

        Vaziyet bu. Dolar’ın gücü haklı ve bence sürecek.

        Türk Lira’mıza gelirsek…

        Fark edilmemiştir eminim ancak temmuz ayında gelişen ülkeler getiri liginin tepesinde unuttuğumuz, eski bir dost var. Yalnız ve güzel Lira’mız.

        Neden. Böyle oldu? Kim beklerdi?

        Turizm gelirlerindeki canlanma, yüksek faiz, rekor düşük seviyeler, sermaye çıkışlarının yavaşlaması. Tabii içeride pek sermaye kalmadığı için çıkışlar yavaşladı ama olsun.

        Şimdi bizim için geçici bir fırsat penceresi var. Eğer turizm canlı kalabilirse, cari denge yılın kalanında toparlayıp daha az fonlama talep eder hale gelirsek…

        Geçici bir değerlenme görebiliriz TL’de.

        Ne var ki bizim parayı zayıflatan faktörler yerli yerinde duruyor. Bu bakımdan böylesi bir olumlu senaryo realize olsa bile kurun üstündeki yükseliş baskısını hafifletecek adımlar atmadan anlamlı ve kalıcı bir iyileşme beklemek mümkün değil.

        Diğer Yazılar