Dolarla haraç tahsili!
İthal ve ihraç ürünlerde iş dünyasının karşısına çıkan “Ordino Haraç” mevzulu yazımdan sonra bu konu, ilgili çevrelerde daha yoğun tartışılmaya başlandı. Umarım devletin ithal ve ihraç ürün sebebiyle yurt dışına, yabancı şirketlere giden yıllık 4 milyar dolarlık kaybının önüne geçilmesi için bir an önce tedbirler alınır. Gümrüklü alanlarda yapılan işlerin başıbozuk kurallarına göre dolar olarak tarifelendirilmesinin de önüne geçilir.
Buralar her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olsa da kuralları yok. “Serbest Bölge” vurgusu yapmıyorum. Çünkü “Serbest Bölge” kuralları, kanunları var. İşlemleri kanunlar ile denetlenir, kontrol edilir. Ama “Gümrüklü Alan” diye tabir edilen mahaller, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün kurdurduğu geçici gümrük depoları, gümrüklü malların durması zorunlu alanlar.
Aslında gümrük kanununa göre buralar “ardiye”. Bekleme ücretleri (ardiye), tartma, açma- kapama, indirme-bindirme gibi hizmetleri kapsayan tarifeleri olması gerekiyor. Ama bizim gümrüklü alanlarımızda tarife yok. İsteyen istediği fiyatı talep ediyor. Tarifeler özel şirketlerin insafına bırakılmış. Onlar da başlamışlar kendi tarifelerinden dolarla haraç kesmeye. Hatta bu paraların kendi cirolarında görünmemesi için de denetim ve kontrol olmadığından başka hesaplara ödeme yaptırıyorlar.
Dış ticaret yapanlar da haraçlarını vermeden malını ihraç veya ithal edemiyor. Bir yönüyle mallarını bir kez daha bu düzende satın alıyorlar. Buraları şikayet edecek makam da yok. İlgili Gümrük Müdürleri; “Sorununuzu aranızda halledin” yaklaşımında. Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün onay ve düzenlemesiyle açılan bu depolar, vatandaşın malını kendi tarifesine göre dolar üzerinden haracını almadan vermiyor.
Türkiye’de bu tür haraçlar ödenmeden ihracat veya ithalat maalesef yapılamıyor. Bu paralar da günün sonunda vatandaştan çıkıyor. Peki sebep ne? Kanunlarımız mı yetersiz? Hayır, gümrük kanunumuz açık ve net. Gümrük Müdürleri donanımlı. En önemli sebebi iki genel müdürlüğün yetki alanlarının karışması. Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü. Gümrükler yetkisini kullanamıyor.
“Ordino Haraç” bu tartışmanın eseri. Halbuki 20 sene önce Gümrükler Genel Müdürlüğü 4458 sayılı kanun ve yeni Türk Ticaret Kanunu ile ordinoyu kaldırdı. Maalesef Ulaştırma Bakanlığı da “ordino”yu hortlatan bir şeyler icat ederek gümrüğün yetkisine karıştı. Benim araştırmalarım işin bu noktaya gelmesinde geçmiş dönemde Ulaştırma Bakanlığı uygulamalarını işaret ediyor.
“Ordino Haraç” yazılarımdan sonra Denizcilik Genel Müdürlüğü yetki gaspı anlamına gelen bir tebliğ çıkardı. İlk önce ben de bu durumu güzel bir şey sanmıştım. En azından haracın tarifesi olacak, vatandaş ne vereceğini bilecek sanmıştım. Öyle de değilmiş. Gümrüğün karışamadığı gümrüklü geçici depoları da Denizcilik Genel Müdürlüğü kontrol edip, tarifeye bağlayacakmış. Hiç para alınmaması gereken işlerden para kesilmeye devam edilecek. Bakalım bu düzenleme kimlerin işine yarayacak?