Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yapılan güneş enerjisine dayalı “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları” ihalelerindeki yerlilik oranının en az yüzde 70 olması doğru mu, yeterli mi? Diye sormuştum geçen haftaki yazımda. Henüz bir açıklama gelmedi. Fakat olumlu gelişmelerin olacağına dair beklentim oldukça yüksek. Çünkü Ankara’da da durum fark edilmiş. Zira bu yerlilik kriteri doğru değil ve kesinlikle yerli teknolojilerin önünü kesmektedir.

        Yerli olması istenmeyen yüzde 30’luk kısımdaki kritik teknoloji, işin püf noktasını oluşturuyor. Yani ihalede yer alan yüzde 70 oranındaki “Yerlilik” kriteri yerine yüzde 10’luk bölümde güneş hücresi yerli olacak şartı getirilirse daha iyi olacaktır! Teknolojik ürünlerde yüzde 70-80 oranında kabaca bir yerlilik kriteri yapmak yerine kritik ürünler üzerinden şartlar konması gerekir.

        İhale kriterindeki yanlışlığı eleştirdiğim yazım üzerine Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ bir ara ses verecek gibi oldu. Aracılarla yazım için üzüldüklerini belirtip, görüşmek istediğini iletti. Tamam dedim, ama sonra aramadı. Çünkü bu şekilde bir ihaleyi en fazla isteyen onlar. Yazım için üzülen derneğe bakar mısınız! Ben Türkiye’nin bu alanda daha fazla kabiliyet kazanmasını istiyorum, sektörü temsil eden derneğin başkanı ise buna üzülüyor! Bu dernek kime hizmet ediyor? Niçin kurulmuş? Anlam veremedim. Neyse konum da bu değil zaten işimize bakalım.

        REKLAM

        Bilindiği üzere Türkiye'nin 36 ilinde toplam 1000 (bin) megavat gücündeki bağlantı kapasitesinin tahsisi amacıyla 10, 15 ve 20 megavat kapasitelerinde olacak şekilde güneş enerjisine dayalı 74 YEKA ihalesi yapılacağı açıklandı. Türk lirası üzerinden, 15 yıl süreli ve kilovatsaat başına 30 kuruş tavan ücreti üzerinden açık eksiltmeyle yapılacak olması ihalenin iyi tarafını, yabancı şirketlerin işine gelecek şekilde yerlilik kriterine dikkat edilmemesi negatif yönünü oluşturuyor.

        Evet ihale şartnamesinde ‘Yerli Malı Belgesi’ne sahip modüllerin kullanılacağı konusuna vurgu yapılması, bu alandaki yerli teknoloji çalışmaları destekleniyor gibi algı oluşturuyor. Halbuki şartnamede kastedilen yerlilik oranları çoğunluğu yerli üretilmiş malzemeden, Türkiye’de üretilen malların bileşenlerindeki yerlilik oranına göre belirlenmiş. Biraz daha açayım.

        İthal edilerek millileştirilmiş malzemeye kağıt üzerinde “Yerli Malı Belgesi” veren bürokratik uygulama kolaylığıyla kriter belirlenirse, gerçekte yerli olmayan ithal yarı malların Türkiye’de son üretim noktasında tamamen yerlileşmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor. Böylece bu ürünler yanlış bir tanımla yerli lanse edilerek, haksız şekilde yerli ve milli üretim geliştirme amacıyla düzenlenen ihaleden bir fayda sağlanmasının önünü keser. Gerçek anlamda yerli ve milli hücre üretimini engeller.

        Daha net ifade edeyim. Güneş panelinin yerliliği için güneş hücresinin yerli olması şart koşulmadan güneş panelleri yerli olamaz. Mesela bu şekilde yerli olarak kabul edilecek bir güneş panelinin içinde Çin malı güneş hücresi olursa bunu Türk malı olarak ihraç edemezsiniz. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve ABD gümrük mevzuatına göre, “Güneş hücresi hangi ülkedense, güneş paneli de o ülkeye aittir” kriteri söz konusudur. Bundan daha açık nasıl ifade edilir?

        Türkiye’de bu alanda önemli yatırımlar, Ar-Ge faaliyetleri söz konusu. Güneş hücresinin özünü oluşturan “ingot, wafer, hücre ve modül” imalatını tek çatı altında yapabilen Türk şirketlerinin varlığı ortadayken, ihale kriterinde en önemli teknolojik detayın düzeltilmesi azami derecede önemlilik arz ediyor.

        REKLAM

        Birazcık işin teknik boyutunu dile getireyim. Güneş Enerjisi Santrali (GES) İhale Şartnamesi’nin ilgili maddesi şöyle:

        “9.2. GES’te kurulumu gerçekleştirilecek ve asgari ‘Yerli Katkı Oranı’ % 70 (yüzde yetmiş) olan ‘Yerli Malı Belgesi’ne sahip Güneş Modülleri, Türkiye’de kurulu (serbest bölgeler hariç) fabrikalarda üretilir veya serbest bölgeler dışındaki yerli imalatçılardan tedarik edilir.

        9.3. Güneş Modülü’nün üretiminde kullanılan güneş hücrelerinde yerli üretim şartı aranır. Güneş hücreleri, en az mavi dilimden (blue wafer) sonraki süreçler/işlemler uygulanmak suretiyle üretilir. Güneş hücrelerinin yerli üretim durumu, hücre üretimi yapan yerli imalatçılara ait fabrikaların kapasite raporu ile sanayi sicil belgesinin incelenmesi ve yerinde yapılan denetimlerle tespit edilir.”

        Peki bu yerlilik nasıl olacak?

        İşin püf noktası şöyle: Tüm teknolojik gelişimi tamamlanmış güneş hücresi Türkiye’ye getirilerek çok düşük bedelli bölümü yani basım işi yerlilik adına burada yapılıyor. Yurtdışında geliştirilip, üretilen bir ilacın Türkiye’de ambalajlanması olarak düşünün. Gerçekte güneş hücre işlemleri yurt dışında bitirilmiş, ama metalizasyon basımı yapılmamış mavi gözelerin (blue wafer) ülkemizde yapılmasıdır.

        Daha vahimi ise düşük faturalı ithalatla getirilen bu ürünlerin, Türkiye’de yüksek katma değerli gösterilmesidir. Halbuki Türkiye' de yapılan basit ve düşük bedelli bir işlemle bu şekilde çalışan panel üreticilerine %50-55 seviyesinde kağıt üstünde bir ‘yerlilik’ kazandırılmasına fırsat veriliyor.

        Böylece güneş hücresin bütünüyle Türk mühendislerinin marifetiyle ve sıfırdan Türkiye’de geliştirip, yapan sanayicilerin gerçek yerli güneş hücreleri ihaledeki bu kriter yüzünden göz ardı ediliyor. Yerli ve milli teknoloji desteklenmiyor gibi bir durum ortaya çıkıyor!

        Halbuki yerli ve milli sanayinin gelişmesi, iş siparişlerinin oluşmasına ve üretilenin satılabilmesiyle olur. Böyle gelişir. Yerli ve milli sanayi geliştiği ölçüde Ar-Ge imkanları ve teknolojimiz gelişir. İstihdam artar. Katma değer üretilir. Ortalama gelir yükselir.

        Yoksa toplam elektriğin küçük bir kısmı güneş enerjisi kanalıyla ucuza temin edilmesiyle ve bu elektriği üreten tesislerin ithal ya da ithal katma değeri yüksek ekipmanlarla kurulmasıyla devlet kara geçmez. Bu şekilde kısa süreli olarak güneş enerji santrallerinin (GES) kurulum aşamasında geçici olarak istihdam oluşur, ama tesis yatırımlarının sanayiye katkısı olmadığı için sanayi gelişmez. Teknoloji sahibi olamayız. Sanayici kaybeder, mühendis kaybeder, çalışan kaybeder. Türkiye kaybeder.

        Eğer vakit çok geçmeden ihaledeki yanlış olan yerlilik kriteri, ülkemizin kaydettiği başarılar, gelişmeler dikkate alınarak düzeltilirse çok şey kazanırız. Çin malı güneş hücrelerinin yer aldığı güneş panellerine çok yüksek gümrük vergileri uygulayan Amerika-Kanada-Meksika’ya ve Avrupa’ya gerçek anlamda güneş paneli satan, ihraç eden ülke oluruz.

        Diğer Yazılar