Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Doğu Akdeniz'deki yaşanan tartışmaların sadece enerji kaynaklı olmadığı artık daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Tartışmaları keşfedilen enerji kaynakları tetiklemiş olsa dahi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) adanın tek temsilcisi gibi hareket etmesi, Avrupa Birliği’nin (AB) de buna çanak tutması asıl sorunlardan birisi.

        Ayrıca büyük resme bakıldığında ise Türkiye ile Yunanistan arasında işgal edilen ve silahlandırılan adacık ve adalar meselesi ile deniz yetki alanı sorununu da bu tartışmalara eklemek gerekiyor.

        AB’nin başından beri adil bir arabulucu gibi davranmayarak Türkiye’ye yaptırım uygulama, Rum-Yunan ikilisiyle her şeye rağmen dayanışma içine girmesi sorunları büyüttü. Fransa’nın problemleri azaltmak ve tansiyonu düşürmek yerine yangına körükle gitme anlayışı gerginliği artırdı. Almanya’nın AB dönem başkanı olması, bu tartışmada makul bir çizgide hareket etmesi Doğu Akdeniz’de harareti düşürdü, ancak tehlike geçmiş değil.

        Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerji kaynakları şüphesiz çok önemli. Hatta 8-9 yıl önce keşfedilen hidrokarbon kaynakları nedeniyle bölgeye barış geleceği yönünde yorumlar yapılıyordu. Bazı ülkelerde ve bölgelerde enerji kaynakları savaş sebebi olurken Doğu Akdeniz’de barışa vesile olacağı söyleniyordu.

        REKLAM

        Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya götürülmesi yönünde çalışmalar, projeler yapılıyordu. Bu proje ikinci plana itilerek, İsrail’in de katılımıyla Doğu Akdeniz’den direkt olarak AB’ye uzanacak doğalgaz boru hattının gündeme gelmesiyle, şımarık ikilinin tavrı da değişmeye başladı. GKRY ve Yunanistan arkasına bazı ülkelerin desteğini alması veya onların kışkırtmasıyla bugünlere geldik.

        Bölgede yaşanan tartışmalar sebebiyle de artık istenen seviyede sondaj çalışmaları yapılamıyor. Keşfedilen hidrokarbon kaynaklarına ilaveler yapılamıyor. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'nun araştırmalarına göre bölgede şu ana kadar keşfedilen rezervler şöyle;

        GKRY’nin keşfettiğini duyurduğu rezervler: Afrodit sahası 129 milyar metreküp. Glaucus-1 isimli sahada ilk tespitlere göre 142 ile 227 milyar metreküp.

        Levant Bölgesi: (İsrail, Lübnan ve Suriye kıyıları)

        Yaklaşık 1,7 milyar varil petrol ve 3,45 trilyon metreküp doğal gaz.

        İsrail Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer alan Tamar doğal gaz sahasında 280 milyar metreküp doğal gaz olduğu tahmin ediliyor.

        Mısır Zohr Bölgesi: Doğal gaz rezervinin 849 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyor.

        Karadeniz’de kendi imkânlarımızla doğalgaz bulan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) mutlaka Doğu Akdeniz’de enerji kaynakları keşfedecektir. Böylece Türkiye’nin bölgedeki konumu, gücü, rolü değişecektir. Haklarına Mavi Vatan’ın tamamında, Ege ve Akdeniz’de daha güçlü sahip çıkacak olması sebebiyle günümüzde bu tartışmaları yaşıyoruz.

        Türkiye ve Yunanistan arasında gerilen ilişkileri yumuşatmak amacıyla Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass yaptığı ziyaret, NATO’dan yapılan müzakere çağrıları karşılık bulur, Yunanistan da arkasına aldığı ülkelerle yeni bir maceraya atılma derdine düşmezse tartışmalar masaya gelebilir. Ama çözümü elbette kolay olmaz.

        Diğer Yazılar