Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya enerji darboğazına girince kapatılacağı söylenen kömür santralleri tekrar elektrik üretmek üzere devreye alındı. Kömür fiyatları uçtu gitti. Nükleer santrallere olan ilgi de enerji kriziyle yeniden artmaya başladı. Türkiye ise Rusya’nın yapımına devam ettiği Akkuyu Nükleer Santrali’ne iki yeni nükleer santral daha eklemek üzere yaklaşık 8-9 yıl önce harekete geçmişti. Ancak ne olduysa şu ana kadar bu konuda gelişmeye imza atılmadı.

        Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya ile 2010’da işbirliği anlaşması imzalanıp projeye başlandıktan kısa süre sonra Japonya ile Sinop Nükleer Santrali için 2013’te hükümetler arasında işbirliğine ilişken anlaşmaya imza kondu. Sonra görüşmelere devam edildi. Japonya – Fransa işbirliğiyle Sinop Yarımadası’nın en ucundaki İnceburun’a nükleer santral kurulması için proje çalışmaları da yapıldı. Fakat devamında henüz bilmediğimiz bazı gelişmeler yaşandı. Ve Sinop’a Japonlar ve ortakları Fransızlar gelmedi.

        Japonya, 2018’de Sinop Nükleer Santrali’nin maliyetlerinin arttığını gerekçe göstererek yola devam etmedi. Japon şirketleri 2017’de ihalesi yapılan Çanakkale Köprüsü’ne talip olmuşlar G. Koreli, Çinli ve İtalyan şirketleriyle yarışmışlardı. İhale öncesi de Japonya’dan Ulaştırma Bakanı ülkemizi ziyaret ederek, köprü için kulis yapmıştı. İhaleyi G. Koreli şirketlerin içinde olduğu konsorsiyumun kazanması Japonya’da bir kırılma yapmış olabilir mi?

        Ayrıca o dönem Türkiye-Fransa ilişkileri de bozulmaya başlamıştı. Üst üste gelişen bu olaylar sonrasında Türkiye’de ikinci olacak Sinop Nükleer Santrali’nin yapımından Japonya çekildi. Üçüncüsü de Trakya’ya planlanıyordu ve Çinlilerin adı sıkça telaffuz ediliyordu. Nitekim ona da başlanamadı.

        Hafta içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nükleer santral konusunda hükümetin kararlılığına bir kez daha vurgu yapınca konu yeniden hareketlendi. Cumhurbaşkanı’nın “Akkuyu'nun ardından süratle 2'nci, hatta 3'üncü nükleer güç santralimiz için hazırlıklara başlayacağız.” Sözleriyle, gözler Sinop ve Trakya’ya daha önce nükleer santral alanı olarak tespit edilen yerlere ve ilgili ülkelere çevrildi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamasından ikinci nükleer santral için belli bir mesafe kat edildiğine işaret ediyor. Ancak nükleer santral yapımı için ilişkiye geçilen ülkeler tarafında çok hızlı değişimler yaşanıyor.

        Mesela ikinci nükleer santrali Türkiye, hangi ülkeyle yapacak? Japonya, Çin, Fransa ve G. Kore arasından hangisi öne çıkacak? Hangisiyle ilişkilerimiz de hareketlenme söz konusu? Veya şu günlerde neler oluyor? Sürpriz bir ülke de olabilir mi?

        Mart ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ikinci nükleer santrali için Trakya'nın daha öne çıktığına işaret ederek, elektrikte en büyük talep noktasına buranın yakın olduğuna vurgu yapmıştı. Dolayısıyla Sinop sırasını Trakya’ya verecek, ama bazı kaynaklarıma göre ikinci ve üçüncü nükleer santral için aynı zamanda yola çıkma ihtimali de söz konusu.

        Bakan Dönmez, bu yılın mart ayında yaptığı açıklamasında bir de Çin ile Trakya için görüşüldüğüne dikkat çekmiş, Japonya ile artık nükleer konusunda çalışma yapmadığımızı vurgulamıştı. Çin ile görüşmeler hangi aşamaya geldi? Cumhurbaşkanı böyle bir gelişmenin işaretini veriyor olabilir mi? Ayrıca Japonya ile yeniden işbirliği olabileceği de ifade ediliyor.

        Bir başka sürpriz ülke daha var. 2010’larda nükleer santral için görüşmeler yaptığımız G. Kore ile tekrar irtibatın başladığı belirtiliyor. “Altay Tankı” için motor ve güç aktarma ünitesi (transmisyon) tedarikinde geçtiğimiz ekim ayında ön anlaşmalar yapılan G. Kore ile nükleer santral konusunda ilerleme kaydedilmesinin ihtimal dâhilinde olduğunu belirteyim. Zira son yıllarda G. Koreli şirketler Türkiye’de önemli projeleri hayata geçirdiler ve iki ülke arasında gri alan da yok…

        Diğer Yazılar