Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yaklaşık 4 yıl önce Kasım 2018’de “Dünya 5G’yi konuşuyor KKTC 3G’yi aşamıyor” diye yazmıştım. Halen daha da 4,5G’ye geçilebilmiş değil, artık 5G’de konuşulmuyor, kullanılma süreci başladı. Adada da yeni nesil haberleşme teknolojilerine geçişte ilginç tartışmalar yaşanıyor. Daha fazla geç kalınmaması halinde ise ekonomi ciddi zarar görecektir. Şu an KKTC’de 4,5G ve 5G’ye birlikte geçiş, hatta direkt 5G’ye atlama şeklinde çalışmalar yapılıyor. Önümüzdeki hafta ise yol haritası belli olacak.

        Ayrıca KKTC’nin bir de fiber altyapı meselesi var. Daha doğrusu değerli bakır kabloları aynen duruyor, fiber optik erişimleri ise yok gibi bir şey... Bu dönem çıkılacak 4,5G ile 5G lisans ihale paketine fiber optik de dahil edilip, kazanan ilgili GSM operatörlerinin yani Turkcell ve Telsim’in (Vadofone) bu konuyu da halletmesi bekleniyor. Ada potansiyeli 3 operatörü kaldırmadığı için Türk Telekom’un bu ihaleye girme şansı olmadığı belirtiliyor.

        KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile bu meseleleri görüştüm. Haklı olarak yeni iletişim teknolojilerine geçişte çok geç kalındığını söylüyor. Arıklı, çalışmaları hızlandırdıklarını önümüzdeki pazartesi bu konuyu netleştirip, ihaleye çıkacaklarını söyledi. KKTC’de nasıl bir model ile ihaleye çıkılacağını tam anlamadan karşı çıkanlar olduğunu ifade eden Bakan Arıklı, zaten çok geç kalındığını daha fazla beklemeye de adanın tahammülü olmadığını vurguladı. 4,5G ile 5G ihalesinin beraber yapılamasını planladıklarını, fiber altyapının da aynı ihaleye dahil edilerek meseleyi uzun vadeli olarak birlikte çözmeyi hedeflediklerine dikkat çekti.

        Arıklı, 4,5G ve 5G ihalesini birlikte yaparak yaklaşık 75-80 milyon dolar lisans geliri beklediklerini, 5G’nin de altyapısıyla hazır olduğunda hizmet alınacak şekilde planlanmasının doğru olacağına belirtti. Her iki sistem için de fiber altyapının komple yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Bakan, bu hususa da şu sözlerle açıklık getirdi;

        “Şu an kullandığımız bakır kablo yaklaşık 25-30 milyon dolar ediyor. Fiber altyapının maliyeti de yaklaşık olarak bu rakamlara yakın veya biraz fazla. İhaleye girecek şirketlere “bu bakır al, yerine fiber döşe” diyeceğiz. Fark da kiralama yöntemiyle ödensin istiyoruz. Fiber altyapını sahibi de yine KKTC Telekomünikasyon Dairesi olacak. Böylece fiber altyapıyla birlikte yeni nesil iletişim teknolojilerini eksiksiz geçmeyi hedefliyoruz.”

        İnternette 3G hızı rezervasyon iptal ettiriyor

        Arıklı, KKTC’deki mevcut durumu şöyle anlattı; “İnternette hız sorunu adanın ekonomisini fazlasıyla etkiliyor. “Bilişim Adasıyız” diyoruz, ama 7-8 yıldır 3G’yi aşamamışız. Adada 20 üniversite, 100 bin civarında öğrenci var, ama iletişim altyapımız ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak. Adaya gelen turistler her yerden çalışmaya alıştıkları için bizim internet hızımız onları memnun etmiyor. Turizmciler şikayetçi. Çünkü artık adayı ziyaret edecek olanlar internet hızını soruyor. Bu tabloyu gören turistler 3G hızımız yüzünden rezervasyonlarını bile iptal ediyor.”

        Türkiye’den önce 3G’ye geçmiş olan KKTC’nin dünyanın 5G’yi kullandığı bir zamanda bu konuda fazla tartışmalara mahal vermeden yeni nesil sistemlere 4 veya 5G’ye geçmesi lazım. Türkiye’den önce 5G’ye geçebilme durumları da var. Önümüzdeki hafta 3G’den 4,5G ile 5G’ye birlikte geçişi konuşuyor olabiliriz. Öte yandan KKTC’deki fiber optik yatırım tartışmasından Türkiye’nin payına bir şey düşer mi, bilmiyorum. Çünkü Türkiye’de ortak fiber altyapı yatırımı konusu henüz aşılabilmiş değil. Aynı şekilde baz istasyonlarının yer aldığı kule yatırımlarının dağınıklığı da söz konusu.

        KKTC’deki fiber meselesi kamu mevcudu paylaşamadığından veya yetersizliğinden kaynaklanıyordu. İki GSM operatörü KKTCELL (Turkcell) ve KKTC Telsim (Vodafone) olmak üzere diğer girişimcilerin de yeni fiber döşemesine izin verilmiyordu. KKTC’nin yatay yapılaşması yani yüksek binaların azlığı sebebiyle fiber altyapıyı evlere ulaştırmak da maliyetli. Bu sebeple önümüzdeki hafta KKTC için önemli.

        KKTC 2 fiber hatla Türkiye’ye bağlı

        Daha önce de bu konuyu gündeme taşıyıp, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) komşu ülkelere tam 15 noktadan fiber optik kablo bağlantısı varken, KKTC’nin ise Türkiye’den uzanan sadece 2 fiber optik kablosu olduğuna dikkat çekmiştim. Türk Telekom kontrolünde 2 fiber hattın üzerine eklenen yeni bir yatırım yok. Her türlü veri ve dünya ile irtibat bu iki hatta bağlı. Ancak önceden bir hat sorunluyken şimdi ikisi de çalışıyormuş. Bunu teyit ettim. KKTC’de sabit telefon altyapısı, kablolar veya fiber yatırımlar Telekomünikasyon Dairesi’nin kontrolünde. Ancak ekonomik sorunlar yüzünden gerekli yatırımları yapamıyor. Önümüzdeki hafta fiber konusunda bu kurumun da eli rahatlayabilir.

        4,5G ile 5G birlikteliğine karşı çıkan da var!

        4,5G ile 5G birlikteliğine karşı çıkan da var!
        0:00 / 0:00

        KKTC’de 4.5G ve 5G ihalesinin birlikte yapılması veya 5G teknolojisini kapsayan frekansların da ihale sürecine dahil edilmesi ülke haberleşme piyasasını olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle karşı çıkanlar var. İnternet Servis Sağlayıcı firmaların ve Telekomünikasyon Dairesi’nin piyasa dışı kalmasına sebep olacağı iddiasıyla karşı çıkılıyor. Fakat fiber altyapının yenilenmesi hızı, kaliteyi getirecek, tek elden kamu kontrolünde işletilmesi de verimliliği ve fiyat dengesini sağlayacaktır.

        Görüştüğüm kamu ve GSM operatörü bazı yetkililer KKTC’nin 3G’den 5G teknolojisine atlama adımını mantıklı bulurken, bazıları ise 5G’nin tam olgunlaşmaması ve öncelikle endüstride kullanılması sebebiyle gereksiz bir yatırım olarak görüyor. KKTC yetkilileri ise 4,5G ve 5G’ye geçiş ihalesinin birlikte yaparak bir sinerji oluşturmak istiyor. Böylece hem lisans geliri bekliyorlar hem de fiber altyapı meselesini bu sinerjiyle kökten halletmek istiyorlar. KKTC’nin fiber optik altyapısı baştan sona yenilendikten sonra da Telekomünikasyon Dairesi kontrolünde hizmete devam edeceğine vurgu yapıyorlar. Bu konudaki tartışmaların yersiz olduğu sadece fiber altyapının ihaleyle GSM operatörleri tarafından yenilenerek, hizmet sokulmasının hedeflendiği belirtiliyor.

        KKTC'de yerli ve milli teknoloji olamaz mı?

        KKTC'de yerli ve milli teknoloji olamaz mı?
        0:00 / 0:00

        Türkiye’de yerli ve milli haberleşme teknolojileri konusunda epeyce gelişme kaydettiğimizden dem vuruyoruz, ama bu imkanların Türkiye ve KKTC’de kullanılması için nedense bir girişim söz konusu değil. En azından KKTC’nin 4,5G’ye yerli ve milli teknolojiyle geçilmesi için destek verilebilirdi. Milli teknolojiler Türkiye’nin maddi ve manevi desteğiyle KKTC’de hizmet verebilir, 3G’ye mahkûm edilmezdi. Böyle bir girişim olmadı. Bakalım haftaya kararı verilecek olan KKTC’nin 4,5G ve 5G ihalesine Türkiye, yerli ve milli teknolojileriyle katkı sunabilecek mi? Cidden merak ediyorum.

        Şu an KKTC’de 1 adet Sabit haberleşme sağlayıcısı, 2 adet mobil haberleşme sağlayıcısı, 3 adet çağrı taşıma işletmecisi, 34 adet internet servis sağlayıcısı ve 8 adet altyapı işletmecisi faaliyet göstermektedir. Mobil haberleşme sektöründe aktif olan yaklaşık olarak 500 bin abone bulunuyor. Yaygın fiber altyapı yok. Mobil sektörde sadece 2G ve 3G teknolojilerinin var. Ayrıca ada halkı geniş bant internet erişiminde de zorluk yaşıyor.

        Mobil haberleşmede KKTC'de Turkcell yüzde 61 ve Vodafone ise yüzde 39 pazar payına sahip. Turkcell’in 500, Vodafone’un ise 350 civarında baz istasyonu var. KKTC Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK) 4G ve 5G frekanslarının ihale edilmesi için çalışıyor. İşte bu noktada Türkiye’nin haberleşme teknolojilerinde kaydettiği başarılar, mesela yerli baz istasyonu ULAK ne kadar KKTC’de kullanabilir? Bunu merkeze alarak düşünen var mı?

        Mesela her iki operatörün halihazırdaki baz istasyonlarının tamamına Ulak 4G (4,5G) baz istasyonunu eklenebilir. Böylece yaklaşık olarak 850 baz istasyon yerli ve milli olarak karşılanabilir. Ancak KKTC imkanları düşünülerek kesinlikle maddi destek sunulması gerekir. Bizim Evrensel Projesi gibi bir yaklaşım neden olmasın? Ancak 4,5G ile 5G frekansları birlikte ihale edilirse böyle bir ihtimal, yani ULAK veya başka yerli ve milli ürün kullanılması zor olacaktır.

        Ayrıca Türkiye’de altyapısı yüzde 100 Huawei olan Vodafone’un zorunlu olarak bu stratejisini KKTC’de değiştireceği de belirtiliyor. Merkez ülke İngiltere’nin stratejilerine paralel olarak KKTC’de Nokia, Ericson ve ABD’nin öncülük ettiği açık kaynak sistemleri kullanacağı ifade ediliyor.

        Kısacası Türkiye’nin 5G sinyalini verebilecek ürünleri henüz ortada yok. Ayrıca ULAK’ın 5G ürünleri de henüz hazır değil. Bu durum operatörler 5G için mecburen yabancı tedarikçilere yönelecektir. Ayrıca çoğu tedarikçinin 2G/3G/4G/5G uyumlu ürün gamı da yerli ve milli yaklaşımı zorlaştıracaktır.

        5G’ye geçiş kaynak israfı mı?

        5G teknolojilerinin ortaya çıkmasındaki başlıca gereksinim endüstriyel ihtiyaçlar. Fabrikalarda kullanılan birçok unsur bu teknolojiyle haberleştirilerek daha verimli bir üretim ortamı oluşturmaktadır. Her ne kadar bant genişliği artsa da 5G’nin kapasitesine şu an için ihtiyaç duyulmuyor. Kullanıcı cihazlarının çoğu da zaten 5G’yi desteklemiyor. 4G teknolojileri birçok gelişmiş özelliğiyle hali hazırda ihtiyaçları karşılıyor. 5G henüz yeni bir teknoloji olduğu için ürünler olgunlaşmamış ve maliyetler olması gerekenden çok daha üst seviyelerde. KKTC yetkilileri 5G teknolojilerine yatırım yaparken bu detayları da dikkate almalılar.

        Yurtdışı tedarikçiler ile yapılacak yatırımlar uzun yıllar şirketlerin yabancı sermayelere kaynak aktarmasına neden oluyor. Yeni teknolojilere geçişlerde yerli ve milli çözümlerle ilerlemeye stratejik olarak bakılması gerekir. KKTC’nin dışa bağımlılığı göz önünde bulundurulduğunda yerli ürün ve çözümler ile bu teknolojileri kullanabilecek olması çok önemli olabilir. KKTC’nin “Bilişim Adası” özelliğini de öne çıkarabilir. ULAK’lı bir teklifim var!

        KKTC’de ilk etapta 4,5G (4G) hizmete sokulması planlansa ve tüm adada ULAK baz istasyonları kullanılsa iyi olmaz mı? KKTC ve Türkiye için büyük avantajlar ve tasarruf imkanları ortaya çıkmaz mı? KKTC BTHK’nın frekans ihalesini ilk etapta sadece 4,5G’yi kapsayacak şekilde çıkması çok yerinde olmaz mı? Her iki operatörün de Türkiye’deki “Evrensel” modelinde olduğu gibi aktif bir şekilde altyapıyı paylaşacakları model büyük tasarruf sağlanmasını da beraberinde getirecektir. Konuya bir de bu açıdan bakılmasını teklif ediyorum.

        Diğer Yazılar