Fenerbahçe'ye büyük moral…
Kötü günleri geride bırakmak isteyen Fenerbahçe, Brüksel’de kendini affettirmek istiyordu. Rakip Anderlecht oldukça genç bir ekip. Yaş ortalaması 24. Adı tıpkı Fenerbahçe gibi büyük. Onlarda bu sezona çok iyi başlamadılar. Avrupa Ligi’nde ilk puanı dün aldılar…
Fenerbahçe gibi galibiyete ihtiyaçları vardı. Bu açıdan bakıldığında iki takımın benzer sorunları söz konusuydu…
Fenerbahçe lig de yaşadığı sıkıntıları hafifletmek için Avrupa’da prestijini kurtarmaya çalışıyordu. Deplasmanda oynamasına rağmen, beklenilen aksine ofans bir oyun ortaya koydular. Rakibin tecrübesiz oluşu en büyük avantajlarıydı. Üstelik savunmaları çok hata yapıyordu. Tek özellikleri hızlı ileri çıkışları ve ellerinde ki önemli golcü Bakkali’ydi…
Bakkali tek başına takımı sürükleyen bir isim. Ayağına hakim, rakip geçme özelliği yanı sıra iyi şut atabiliyor. Fenerbahçe’ye attığı iki gol de bu özelliklerinin ortaya çıkmasıydı. Anderlecht’te Bakkali dışında etkili bir oyuncu yoktu. Kadroda olmasa işleri çok zor…
ANDERLECHT’İN ADI VAR
Adı var kendi yok takım karşısında Fenerbahçe, kazanmak için tüm gücünü ortaya koydu. İlk yarı 3 net pozisyonu değerlendiremediler. Rakip bulduğu fırsatı gole çevirerek ilk 45 dakikayı önde kapattı. Bu yarıda ve hatta tüm maç boyunca kalabalık orta saha Sarı-Lacivertlilerin pas akışını engelledi. Çok top kaybı en büyük sorundu Fenerbahçe adına…
Teknik direktör Phillip Cocu, 3-5-2 saha dizilişi ile oyuna ağırlık koymak istedi. Rakibi orta alanda durdurmak ilk plandı. Kazanılan topların kullanılması ile gol arayacaklardı. Kağıt üzerinde ki bu taktik sahaya tam olarak yansıyamadı. Orta alan oyuncuları telaşlı olunca kazandıkları topları iyi kullanamadılar. Top kayıpları çok fazlaydı. Rakip eksik yakalanacak anlarda kayıplar buna izin vermedi…
İkinci yarıya golle başlayan Belçika ekibi, üstünlüğü skor olarak elde etse de oyun olarak Fenerbahçe pes etmedi. 4 dakika da atılan 2 gol Sarı-Lacivertlileri oyuna ortak ettiği gibi, futbolcuların güven kazanmalarına da neden oldu…
MAÇIN YILDIZI HASAN ALİ
Karşılaşmanın tartışmasız yıldızı Hasan Ali’ydi. Attığı ikinci gol de ki soğukkanlığı tecrübesi ile örtüştü. Her ileri çıkışında tehlikeli oldu. Savunma da hata yapmadı…
Fenerbahçe’nin en büyük sorunu, orta sahada liderlik yapacak bir oyuncunun olmayışı. Benzia, iyi oynasa da takımı sürükleyecek özelliklere sahip değil. Top kayıplarını gidermesi gerekiyor. Uzaktan şut denemeleri olumlu, ancak vuruşları çok kötü. Topa basıp oyunu rahatlatmak, arkadaşlarına pozisyon yaratmak gibi bir orta alan oyuncusunda olması gereken özellikleri yapamadı. Bu işleri yapacak başka bir oyuncu da yoktu. Eljif mücadeleyi seven, top kapan bir futbolcu. O da dağınık tıpkı Jailson gibi…
SOLDADO BU TAKIM DA OYNAR
Slimani çok çalışan iyi niyetli bir oyuncu. Dün de orta alana kadar gelip toplar aldı. Kendine pozisyonlar yarattı. Aslında, bu kadar geriye gelmesi gol şansını da beraberinde bitirdi. Yanında oynayan Frey dün akşam bir gol attı, bir de asist yaptı. Yine de ağır kalıyor. Çok koşuyor, ancak Slimani ile bir uyum sorunu söz konusu. UEFA’ya bildirilen listede olmayan Soldado daha yararlı olabilirdi…
Fenerbahçe, Brüksel’den galibiyetle dönebilirdi. Cocu, beraberliği koruma adına yaptığı değişikliklerde hata yaptı. Ayew’i daha önce sahaya sürebilirdi. Dökülen bir savunma karşısında gol bulmak o kadar da zor olmayabilirdi…
Dün akşamın en önemli notu, geriden gelip beraberliği yakalamaktı. Maçı bırakmayan, pes etmeyen ve oyundan kopmayan bir takım vardı. Bu Sarı-Lacivertliler için önemli bir kazanım…
Her şeye rağmen, alınan bir puan Fenerbahçe takımı için önemlidir. Moral ötesinde, kazanılan özgüven önümüzde ki maçları daha rahat oynamalarına neden olacaktır. Orta sahanın daha derli toplu oynaması, top kayıplarının giderilmesi özlenen Fenerbahçe’yi görmek isteyenleri umutlandırabilir…
