Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışı zora girdi demek yanlış olmaz. Galatasaray karşısında alınacak bir yenilgi bu hikayenin hüzünlü bitmesine neden olacak…

        Aslında, Fenerbahçe’yi bu noktaya getiren Trabzonspor karşılaşmasıydı. O maçta çok iyi oynadılar zırhına sığındılar. Ardından gelen maçlar, gerçek oyunlarını gösterdi. Fiziksel düşüş ve kalite sorunu bir kez daha çok net olarak ortaya çıktı…

        Ersun Yanal’ın oyun felsefesi sürekli atak üzerine kurulu gibi gözüküyor. Ancak, atak oynamanın hatta topa sahip olmanın yeterli olmadığını herkes biliyordur. Futbolun sonuç işi olduğunu söylemeye gerek yok. Risk almadan, çalım atmadan, pozisyona girmeden golü bulmak ancak şansa kalan bir olgu olur…

        REKLAM

        Bunu yapacak yetenekli oyuncuların ortaya çıkması, rol kapması, sahaya karakter koymalarını beklemek herkesin olduğu gibi taraftarın en doğal hakkı…

        Fenerbahçe ne yaptı Ankaragücü karşısında? Kelimenin tam anlamıyla karambol futbolu oynadılar. Baştan sona, sistemi olmayan, rakibe göre alternatif arayışları yapamayan bir takım izledik…

        Hiç kimse, rakamlara aldanmasın. Topun daha çok Sarı-Lacivertlilerde kalması ya da şut sayısının çokluğu şaşırtmasın. Atılan şutların isabet oranına bakıldığında çok iç açıcı değil. Kaldı ki, Ankaragücü’nün 3 isabetli şutu var. İkisi gol oldu. Biri de Altay’dan döndü…

        O KADAR ÇOK HATA VAR Kİ…

        Teknik Direktör Ersun Yanal’ın en büyük yanlışı, Ankaragücü’nün oyun yapısını iyi çalışmamış. Kontratak oynayan, kenar oyuncularının çok hızlı olduğunu görmeyen ve buna önlem alamayışı birinci hatasıydı.

        İkincisi, kenar oyuncularına nasıl bir talimat verildiyse, sürekli topu kenara götürüp, sonra geriye dönmek hatta kendi sahasındaki arkadaşına pas vermek nasıl bir mantık.

        Üçüncüsü, rakip alana kenar ortalar ile inilemediğini görüp buna bir çözüm bulamadı. Merkezden çalımlarla ya da duvar pasları ile rakip ceza sahasına girmeliydiler…

        Dördüncüsü,bu kadar kapanan bir takımın oyun taktiğini bozmak için, daha hızlı ve seri oynamayı yapamadılar…

        Beşincisi, Hasan Ali eğer yedek kulübesinde oturuyorsa hazır anlamına gelir. Neden oynatılmadı? Hazır değilse niye kulübedeydi?...

        Altınca en önemli hata ise, Emre’nin ikinci yarı oyuna alınması ve 20 dakika sonra yerine Ferdi’nin forma giymesiydi. Emre, gerçekten bir sorun yaşıyorsa bu riski neden göze aldılar? Ya da oyuna Emre ile başlayıp, durumuna göre değişikliğe gidilmeliydi…

        Yedinci hata ise, kadro mühendisliği. Kenarda bekleyen ve sahadakilerden daha iyi olan oyuncu yok muydu?..

        Hatalar çok. Sorun çözecek ne sahada bir oyuncu var ne de kenarda futbol aklı olan bir teknik adam…

        UMUT BAĞLANAN OYUNCULAR NEREDE?

        Böyle olunca, şampiyonluk bir başka bahara kalır. Aslında, sezon başında bu işin tutmayacağını söyleyen çoğunluktaydı. Bir sol bek bulamayan, doğru dürüst stoper alamayan bir takımdan fazla bir şey beklemek hayalcilik olur…

        Orta saha oyuncusu Gustavo ile forvet Kruse sahada var mı yok mu belli değil. Bu tür oyuncuların sorun çözücü olmaları gerekmez mi?

        Takım olarak döküldüler. Amaçsız oyun, pozisyon üretemeyen bir orta saha, kenar oyuncuları olmayan bir ekip Fenerbahçe. Buna rağmen, şampiyonluk yarışını sürdürmeleri bile büyük başarı…

        Ankaragücü’nün attığı iki gol de, savunmanın büyük hatası sonucu geldi. Kaleci Altay’ın hatası ise affedilecek gibi değil. Orta sahadan aldığı topla ceza sahasına kadar gelen oyuncuyu durduramamak herhalde Fenerbahçe’ye özgü bir durum…

        HAKEMİN HATALARI

        Fenerbahçe’nin yediği ilk golde pası veren oyuncu topu koluyla düzeltti. Hakem ve VAR görevlileri bunu atladı. Ofsayta odaklandılar. Golün geçersiz olması gerekirdi…

        Serdar Aziz’in yaptığı faul hareketlerine sarı kart göstermedi…

        Vedat’ın ceza sahasında düşürülmesi de penaltı olmalıydı…

        Diğer Yazılar