İrfan Can'ın füzesi!
Avrupa’da yenilgisiz bir gece yaşadık.
Trabzonspor, Başakşehir ve Sivasspor’un galibiyeti ile Fenerbahçe’nin beraberliği spor severleri mutlu etti.
Sarı-Lacivertliler Fransa deplasmanında zor bir ekiple karşılaştı. Rennes, hızlı oynayan atletik oyunculara sahip.
Hatayı affetmeyen bir takım. Fenerbahçe’yi çok zorladılar. Savunma arkasına atılan toplarla pozisyon bulmaya çalıştılar. Attıkları iki gol de savunma arkasına atılan toplar sonucu geldi.
İki dakikada iki gol gelince, maç gitti diye düşünüldü. İrfan Can’ın ceza sahası dışından attığı harika vuruş, bir füze gibi ağlara gidince Fenerbahçe oyuna yeniden ortak oldu.
Aslında karşılaşma da her iki devreyi ayrı değerlendirmek gerekir.
Oyuna hızlı başlayan ev sahibi takım karşısın da savunma disiplinin bozmayan Sarı-Lacivertliler pozisyon vermedi. Buna karşın Batshuayi’nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı bir fırsat yakaladılar.
İlk yarı top çoğunlukla Fenerbahçe’deydi. Dinamik bir oyun vardı. Temposu yüksek, mücadeleci, hareketli, heyecanlı bir maç izledik.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus, yine sahaya farklı bir 11 çıkardı. Rotasyonu iyi kullanıyor. Mert Hakan ile İsmail savunma önün de yer alırken Batshuayi sahadaydı.
Golsüz biten ilk 45 dakika oyun olarak Fenerbahçe daha üstündü.
İkinci yarı Rennes karşılaşma süresince denediği uzun toplarla arka arkaya iki gol buldu. Savunma her iki golde de hatalıydı.
Ardından gelen İrfan Can golü takımı ateşledi. Jesus yaptığı hamlelerle takımını diri tutmayı başardı. Penaltı golü ve ardından gelen kırmızı kart oyunun gidişini de etkiledi.
Sarı-Lacivertliler eksik kalan rakibi karşısında daha üstündü. Özgüvenlerini kazanan oyuncular son 15 dakika galibiyeti çok istediler. Zor bir maçı yenik durumdan beraberliğe taşımaları kolay değildi. Alınan bir puan grup liderliği için büyük avantaj oldu.
Karşılaşma da en dikkat çeken durum ise Fenerbahçe’nin hızlı ve seri oynayan rakibi karşısında aynı refleksi göstermesi oldu. Oyundan düşmediler.
Sarı-Lacivertli oyuncuların istekli oluşu, kazanmayı içselleştirmeleri ve yardımlaşmayı iyi yapmaları takım olduklarının en önemli göstergesiydi.
Oyuncular, Jesus’un felsefesini kabullenmiş. Performansları yüksekti. Kalitelerini inançla örerek, maçı yenilgiden beraberliğe taşıdılar.
