Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘KIŞ MASALI’

        Bir NewYork fantezisi

        “KIŞ MASALI” (Winter’s Tale), geçtiğimiz yüzyıldan günümüze uzanan bir New York masalı anlatıyor. Her insanın birbirine bağlı olduğunu vurgulayarak “yeniçağ” dinlerinin söylemiyle gayet gizemli bir havada başlayan film, iyiyle kötünün ezeli savaşını acıklı bir aşk öyküsüyle harmanlıyor. Colin Farrell’in anasız babasız büyüyen bir hırsızı, Russell Crowe’un “Şeytan’ın bölge sorumluları”ndan birini canlandırdığı filmin sürprizi ve en eğlenceli oyuncusuWill Smith.

        Ölüme mahkûm veremli genç ve güzel Beverly’de ise Jessica Brown Findlay’i seyrediyoruz. Kartpostal tadındaki görüntülerine, özenli prodüksiyonuna, başarılı özel efektlerine ve akıcı kurgusuna karşın “Kış Masalı” seyirciye ne güçlü bir aşk öyküsü ne de etkileyici bir fantastik aksiyon sunabiliyor. Tatmin edici olmaktan uzak senaryosu nedeniyle su misali akıp gittiğini söylemek de zor.

        Bugüne kadar senaryo yazarı ve yapımcı olarak tanınan Akiva Goldsman’ın Mark Helprin’in romanından uyarlayıp yönettiği filmin asıl sorunu, yetişkinlere hitap edemeyecek kadar çocuksu, 13 yaş altındaki çocuklara hitap edemeyecek kadar da sert olması. İyimser ve duygusal bir gününüzdeyseniz “Bu dünyada hepimiz bir mucizeye imza atabiliriz” diyen bu film belki size kendinizi iyi hissettirebilir.

        Filmin notu: 5

        'MEYDAN'

        Organik ve doğal isyan

        HAFTANIN kuşkusuz en iyi filmi Mısır asıllı Amerikalı Jehane Noujaim’in yönettiği “Meydan” (Al Midan). Festivallerde birçok ödül alan ve en iyi belgesel dalında Oscar’ın iddialı adaylarından olan “Meydan”, öncelikle Mısır’da son 2.5 yılda neler olup bittiğini anlamak için çok iyi bir fırsat sunuyor. Gezi olayları sırasında Türkiye’de de karşımıza çıkan, siyaset yapmayı bilmeyen örgütsüz eylemcilerin zihniyetini anlamak için bence “Meydan” ı seyretmek gerekiyor.

        Eski usul siyasetçilerin anlamakta zorlanacağı, masum, “organik ve doğal” bir isyan ve muhalefet şekli bu. Filmde çok iyi vurgulandığı gibi artık “meydanlardan” başka güvenecek hiçbir şeyi kalmayan, fikirleri kadar sezgileri ve duygularıyla hareket eden, ülke yönetiminde “lider değil vicdan” arayan insanların öyküsü... “Meydan”, Müslüman Kardeşler’e de, her türlü ayak oyunuyla iktidarı kimseye bırakmayan, halkına ateş açan, insanları öldüren Mısır ordusuna da ağır eleştiriler getiriyor.

        Olay yerinde sıcağı sıcağına yapılan söyleşiler, eylem görüntüleri, televizyon kayıtları, polemikler, itiraflar, isyan çığlıkları ve şarkılardan oluşan “Meydan”, kurgusu, kamerası ve getirdiği belgesel konseptiyle de önemli bir çalışma.

        Filmin notu: 7

        'SÜRGÜN İNEK'

        Toplumsal barışa çağrı

        HAFTANIN seyirciyi mutlu etmeye çalışan bir başka filmi de “Sürgün İnek”. Gerçek bir olaydan esinlenen film, 28 Şubat sürecinde, bir ilkokulda Atatürk büstünü deviren ineğin çevresinde gelişen olayları anlatıyor. Keskin bir siyasi taşlama havasında gelişeceğini ve 28 Şubat dönemine sert bir eleştirel yaklaşım getireceğini düşündüğünüz film, öykü ilerledikçe mütevazı bir köy komedisine dönüşüyor.

        1997 yılında geçmesine rağmen “Gezi”ye dahi selam göndermeyi başaran film, finalde ülke olarak çok özlediğimiz bir barış ve dayanışma tablosu çiziyor. Filmin belki de en ilginç yanı, “Zaman kardeşlik zamanı” mesajını vermek için çekilmiş olması... Kırsal komedilerin milyonlarca insanı salonlara çektiği bir dönemde kaba mizahtan ziyade iyi niyeti ve siyasi içeriğiyle öne çıkan “Sürgün İnek” gişede ne yapar bilmiyorum. Ama ben gereksiz derecede uzun ve biraz da abartılı bulduğumu söyleyebilirim.

        Filmin notu: 5.5

        'KAPİTAL'

        Sermaye savaşları

        STEPHANE Osmont’un romanından yönetmen Costa Gavras tarafından sinemaya uyarlanan “Kapital” (Le capital), Avrupa kökenli büyük bir yatırım bankasında dönen dolapları anlatıyor. Bankanın genç CEO’suMarc Tourneuil ile diğer hissedarlar arasında yaklaşık 2 saat süren bu stratejik sermaye savaşı biraz karışık.

        Ama kıssadan hissesi net: “Kapitalizmyoksulların sürekli kaybettiği, zenginlerin ise daha çok zengin olduğu bir sistemdir...” Tabii bir deMarc Tourneuil gibi orta sınıftan gelip kurtlar sofrasına oturmayı bilenler var. Zaten Costa Gavras da Gad Elmaleh’in canlandırdığı Tourneuil’ün değişimsüreci üzerinden anlatıyor öyküsünü. Peki, Tourneuil ruhunu paraya satarak halka ihanet eden bir adammı, yoksa bir kahramanmı olacak? Film bu soruya sonuna kadar cevap vermese de birçok ipucu sunuyor.

        “Para Avcısı” (TheWolf of theWall Street) ve “Kapital” gibi bu tür yozlaşma öykülerini seyrettikten sonra, sermaye karşısındaki konumlarını, yani güçsüzlüklerini anlayan insanların nedenmeydanlara çıktığını anlamak hiç zor değil.

        Filmin notu: 6.5

        Diğer Yazılar