GÜÇLENDİRİLMİŞ Parlamenter Sistem’in yol haritasını oluşturan “Mutabakat Metni” imza törenindeydim…
Toplamı 48 sayfadan oluşan kitapçıkta yer alan metnin içeriği sosyal medyada bütün detaylarıyla verildi.
O nedenle bu detayların dışında kalanları sizinle paylaşacağım…
Liderlerin Ahlatlıbel Zirvesi’ndeki kararının ardından parlamenter sistemin yol haritasını hazırlayan kurmaylar bir süredir buluşmanın yeri, metnin içeriği ve sunumunun nasıl olacağı konularında çalıştı. Geçen Çarşamba da bir araya gelip, metne son şeklini verdi.
Başlangıçta metni okuyacak 6 genel başkan yardımcısı için 6 kürsü kurulması planlanmıştı.
Liderlerden bazılarının “müsamere gibi görünür” diye itiraz etmesi üzerine dün tek kürsüye indirildi.
AYNI SALONDA 4 PARTİ KURULDU
Toplantının yeri konusunda da başlangıçta TBMM önerilmişti, ancak sivil toplum örgütleri ve bu denli çok gazetecinin gelip gitmesinin yaratacağı soruna dikkat çekilip vazgeçildi.
Sonunda Bilkent Oteli’nin Sakarya Salonu’nda karar kılındı…
Bu salonun 2000 sonrası Türk siyasi hayatında önemli bir yeri var.
Aynı salonda 2001’de AK Parti, 2017’de kuruluş ilanı sonrası İYİ Parti Kurucular Kurulu toplandı, 2019’da Gelecek ve 2020’de de DEVA partileri kongreleri yapıldı.
Birçok salonun tahsisten kaçındığı sırada Bilkent, demokrat tutumundan ödün vermedi, herkese kapısını açtı.
SİVİL TOPLUM İLGİSİ
Toplantıya katılacak sivil toplum temsilcileri ile ilgili çalışma da CHP tarafından yürütülmüş…
Diğer partiler önerilerini vermekle yetinmiş.
Salondaki tüm hazırlıkların ağır yükünü de CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek üstlenmiş…
Hiç sorunsuz toplantı gerçekleşti, bunda salonun iyi hazırlanmış olmasının payı büyüktü.
Davet edilenlerin ağırlıklı bölümü de gelmiş; toplam 750 sandalye dolmakla kalmadı, ayakta izleyenler de oldu.
Katılımları anons edilmedi ancak sivil toplum katılımı da yüksekti.
En ön sıralarda bir ara gözüme TÜSİAD Başkanı, Barolar Birliği ve sendikalar ile iş ve çalışma hayatından önemli kuruluşların başkan ve başkan yardımcıları takıldı.
Anket şirketlerinin sahip ve yöneticilerinin de neredeyse tamamı oradaydı.
STK başkan ve temsilcilerinin adı salonda anons edilmedi…
Sonrasında liderlerle görüşmeleri oldu mu diye sordum; olmamış.
Sadece partilerin yöneticileri ile ayaküstü sohbetleri olmuş, onların ilgisinin dışında bir temasta bulunulmamış.
UYSAL AKEMİN GİBİ
Liderler salona girmeden önce buluştukları odada toplantı sonrasında da bir araya geldi; durum değerlendirmesinde bulundu.
Bu görüşmede en kısa sürede 6 partinin bir araya gelmesi kararı alınmış; bir zamanlama yapılmamış.
Şunu baştan belirteyim ki 6 partinin bir araya gelip böyle bir metne imza koymuş olması önemli bir adım.
Bunda CHP ve İYİ Parti liderlerinin baştan ortaya koydukları kararlılığın payı büyüktü…
Bir o kadar DP lideri Uysal’ın taş yapıştırıcısı akemin benzeri bir rolle tarafların kenetlenmesine aracılık eden rolünün de önemi vardı…
SP lideri Karamollaoğlu’nun bu süreçte sergilediği akil insan tutumunun da önemli bir payı olmuş…
İKİ PARTİNİN BERABERLİĞİ
Dolayısıyla son milletvekili genel seçiminde ittifak yapan partilerin geçmişten gelen tutumlarının getirisi Gelecek ve DEVA üzerinde de etki yapmış.
Millet İttifakı bileşenleri ile işbirliği içinde davranan bu iki partinin bundan sonra kopması da çok büyük bir sorun olmadıkça olası değil.
Salondaki tutumlarında da bunu görme olanağı vardı; sohbet ettiğimde gelinen noktadan memnunlardı.
Metne gelince…
İçeriğine bakınca 6 partinin aslında tek başına dile getirmesi zor bölümler vardı.
Örneğin SP temsilcisinin okuduğu bölümde kalmasına gayret edilmiş kayyum konusu İYİ Parti açısından önem arz ediyordu.
Kadın haklarına ilişkin bölüm de SP açısından benzer sonuç gösteriyordu.
ÖTEKİNİN İKNASI…
Ancak İYİ Parti’yi temsilen Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem’in net diksiyon ile temel hak ve özgürlükler bölümünde kadın haklarına dönük metni okurken salonda en çok alkışı alandı.
SP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’nın kayyum atamalarına son vereceklerine ilişkin sözleri de yine en çok alkışı alandı.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin yaklaşım da aynı etkiyi gösterdi.
Aslında okunan metin tam bir seçim beyannamesi veya seçim sonrası halkoyuna sunulması planlanan Anayasa referandumu teklif taslağı gibiydi.
Birbiriyle siyasal açıdan farklı tabana, söyleme ve ideolojiye sahip 6 partinin bir araya getirilmesi kolay değildi, dünkü toplantının gerçekleşmesi de daha zordu.
Ama başarıldı…
ADVENTURE İN CAPPADOCIA
Önemli olan bundan sonrasının ne olacağına bağlı…
O da bu birlikteliğin, 6 parti tarafından bundan sonraki süreçte nasıl kullanılacağı.
Eğer içlerinden biri Cumhurbaşkanı adayı olmanın, diğeri hükümete gelmenin, bir ötekisi oylarını konsolide etmenin veya öteki seçmende kabul görmenin, aynı tabana hitap ettiği öteki partiyi eleminize etmenin aracı haline getirdiği gün bu kadar uğraştan geriye sadece bir macera kalır…
Üstelik liderlerin dün salona girişinde çalınan, neden tercih edildiğini kimsenin bilmediği Adventure In Cappadocia; Kapadokya Macerası müziği de hazır…
Ancak toplantı sırasında sohbet ettiğim 6 partinin etkin ismi, farklı cümleler içinde dile getirmiş olsa da ortak cümleleri aynıydı:
“Bu birlikten kopan veya dağılmasına neden olan kaybeder…”
