Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ALTILI masanın önceki günkü toplantısından çıkan sonucu en iyi özetleyen cümleyi dün katılımcılardan biri dile getirdi:

        “Çıkan metni, AB müzakere sürecine benzer şekilde ilerleme raporu olarak görebilirsiniz…”

        Bir diğerinin izahı da içerideki genel ruh halini de yansıtıyordu:

        “Temel çerçevede benzer, ancak söylemde, politik dilde özgür bir yol haritası belirledik. Gündelik dilde aynılaşma olmadan, temel ilkelerde buluşacağız…”

        Nitekim dün yayınlanan ve bugüne kadar yapılan toplantılar sonrası çıkan metinlerin en uzunu olan Zirve Bildirisi’nin her satırında bu bakışı görmek olasıydı.

        MUHAFAZAKAR TABANA MESAJ

        Çünkü, gündelik politikalar konusunda ortak dilde bütünleşip, aynı söylemin tekrar edilmesine yönelik görüş dile getiren liderler olmuş.

        Ancak başta İYİ Parti lideri Meral Akşener olmak üzere, günlük dilde ortaklaşmanın getireceği mahsurlara vurgu yapanlar olmuş.

        Bu kapsamda temel ilkelerde bütünleşip, her partinin kendi tabanına uyan söylem dilini geliştirmesinin doğru olacağı noktasında buluşulmuş.

        Bu yapılırken, “rövanşist bir tavır ve kolektif suç arayışında olunmayacağı; devri sabık yaratılmayacağı” konusunda topluma güvence verilmesi konusunda da uzlaşılmış.

        SADIK KALINACAK İLKELER

        Bildiride yer alan 10 maddelik “sadık kalınacak ilkeler bütünü” de bu kapsamda gelişmiş.

        Muhafazakar kesimde var olduğu savlanan, “kazanımlarımızı kaybeder miyiz?” endişesini giderici masajların metne girmesi de bu kapsamda olmuş.

        Metnin en az beş yerinde “kazanımların korucusu ve güvencesi olunacağına” ilişkin söz verilmesi de buradan kaynaklanmış…

        Toplantının uzun sürmesi de hazırlanan ilkeler bütünündeki maddelerin çok olmasından kaynaklanmış.

        İŞBİRLİĞİ METNİ

        Metnin diline bakılırsa aslında ittifak bildirisinden çok, belirli alanda ilkeler bütünü ortaya konulup, bunun etrafında bütünleşik hareket edileceğine yönelik tutum belgesi olduğu anlaşılıyor…

        Buradan yola çıkılarak benzerlerin birliği yerine farklılıkların bütünlük içinde işbirliği diye değerlendirmek daha doğru olur.

        Çünkü ortada bir ittifak anlaşması olmadığı için, sadece Cumhurbaşkanı adaylığı etrafında sağlanmış bir işbirliği mutabakatından söz edilebilir.

        ON MEDDEDE SIRALANANLAR

        Buradan yola çıkılarak şu soru yöneltilebilir:

        “Toplumun beklentisi burada sayılan 10 maddede ne derece yer buluyor?”

        Nitekim bazı liderler bu durumun altını çizip, gittikleri her yerde vatandaşın adayın kim olacağı, ekonomik krize nasıl çözüm üretileceğine yönelik yanıt aradığına vurgu yapmış.

        Olaylar karşısında siyasi dili bütünleştirip, aynı söylemde buluşma konusundaki beklentide uzlaşı sağlanamamış.

        Karara bağlanmış ittifak yokken, şartları ve ortak dili bütünleştirmenin getireceği sorunlara işaret edilmiş.

        Farklılıkların ilke birliğinin, daha geniş kitleye hitap edecek olmasına dikkat çekilmiş.

        Bildirinin birçok yerinde, günlük aynılaşma yerine, “farklılıkların, çoğulculuğun demokratik zenginliğine getireceği katkıya” vurgu yapılması da buradan kaynaklanmış.

        VATANDAŞIN SORDUKLARI

        Toplantıda da bazı liderlerin dile getirildiği gibi, temel konulardaki uzlaşı veya ilkeler birliği seçmen nezdinde ne derece yer buluyor?

        Çünkü ilkeler bütünlüğü daha çok parlamento içinde yapılacak işbirliğinin yansıması olacak.

        Sokaktaki insanın önceliği ise bunların ötesinde…

        Ekonomik krize nasıl bir çözüm üretileceği, hangi modelle yoksullaşmadan kurtulacağıyla ilgileniyor.

        NATO veya Suriye’ye operasyon da birinci önceliği ekonomi ajandası içinde gündeminde yer alabiliyor; yoksa tek başına önceliğini oluşturmuyor.

        Sokakta yöneltilen ilk soru, ekonomik krizi kimlerin nasıl çözeceği, Millet İttifakı'nın adayının kim olacağı yönünde oluyor.

        ADAY BELİRLEME TAKVİMİ…

        Belki de bundan olsa gerek aday belirleme sürecinin bir takvime bağlanması gerektiğine ilişkin beklentiyi dile getirenler olmuş.

        Ancak bu adayın belirleneceği demek değilmiş…

        Çünkü çıkacak adayın bugünden yıpratılacağı konusunda ortak kanaat de varmış.

        Aktardıklarından yola çıkarak şunu belirtebilirim, adaylık sürecine ilişkin yol haritasının gelecek toplantıda ortaya konulmasında bir görüş birliği mevcut…

        Bu adayın adı açıklanacak anlamına gelmiyor.

        Çünkü adayın kim olacağı konusunda birbirine en yakın görünen partiler arasında dahi isim bazında farklı bakış var…

        Dolayısıyla önceki günkü bildiri için başta yapılan tanımlamaya dönersem, AB ilerleme raporu gibi görmek olası…

        Çünkü müzakereler bitip tam üyelik sürecine geçildiği, yani ittifaka girildiği anlamına gelmiyor…

        Bir tutum belgesi gibi ortak niyeti yansıtıyor.

        Diğer Yazılar