Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        BAŞÖRTÜSÜ konusunda Anayasa değişikliğine dayanan siyasi restleşmede iki tarafta da referandum endişesi belirmişti.

        CHP’deki endişe, gündemde bir sorun yokken bu noktaya bizzat getirmiş olmaları ve Anayasa değişikliğinin referandumlu olması halinde karşılaşacakları tabloydu.

        Hele ki referandumun, seçim ile birleştirilmesi ve üç sandığın buluşturulması durumunda ortaya çıkacak sonucun sorumluluğu da düşündürüyordu.

        Bu endişe AK Parti’de de vardı…

        Onlar da referandumun geçmişte birçok örneğinde de karşılaştığı gibi amacından sapıp, “Erdoğan için evet hayır” oylamasına çevrilmesiydi.

        AK Parti ve Adalet Bakanlığı tarafından iki gazeteci arkadaşımıza iletildiği anlaşılan değişiklik metni her iki cephenin de bir nebze nefes almasını sağladı.

        İki maddede değişiklik öngören değişiklik metni Meclis’te dün iki tarafı da rahatlatmıştı…

        MEDENİ KANUN’DA DA AYNI

        Hemen belirteyim, ortaya çıkan metin CHP’nin, “Eğer ki başörtüsü dışında bir konu gelirse destek vermeyiz” yaklaşımını kaldırmış.

        CHP, aile ile ilgili 41’inci maddeye eklenmesi planlanan, “Aile, kadın-erkekten oluşur…” cümlesine itirazı düşünmüyor.

        Gerekçelerini de “Medeni Kanun’da da kadın-erkek hükmü yer alıyor” diye açıklıyor.

        REKLAM

        Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nde de kadın erkek tanımının yapıldığına vurgu yapılıyor.

        Yani, maddenin bu haliyle geçmesi İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönüşün önünde engel teşkil edecek endişelerini de ortadan kaldırıyor.

        Ancak düzenleme bu şekliyle geçerse, gerekçesinin çok iyi yazılması gerekir.

        Çünkü toplumun en küçük nüvesi olarak tanımlanan aile sadece kadın erkekten değil, çocuklardan da oluşur.

        Bu durumda kız çocukları bulunan bir ailede, babanın boşanma veya vefat sonucu ayrılması ailenin ortadan kalkmasına mı yol açacak?

        Ya da tersi…

        Anne, baba ve çocuktan oluşan aileyi Anayasa’da kadın ve erkekten oluşur diyerek farklı bir tanıma getirmek de başka bir tartışma…

        Ancak hemen belirteyim ki muhalefet bunları bu aşamada sorun etme niyetinde değil…

        GÜNDEMDEN DÜŞER

        Anayasa’da değiştirilmesi düşünüldüğü ifade edilen 24’üncü maddeye eklenecek, “Hiç kimse başı açık ya da kapalı olduğu için kamuda çalışma, eğitim öğretim hakkında mahrum bırakılamaz” ifadesine de baştan itirazları yok...

        Dolayısıyla TBMM’de 400 üzerinde bir oyla maddelerin bu haliyle geçme olanağı yüksek.

        Ancak yine de temkinli yaklaşıp, maddeler gelmeden önce kendilerini bağlayacak bir açıklamada bulunmaktan kaçınıyorlar.

        Eğer ki bu haliyle gelirse Anayasa değişikliği uzun sürmez, kısa sürede TBMM’den geçer ve gerilim de biter…

        Faydalı tarafı ise yıllardır üzerinde tartışmalara zemin oluşturan başörtüsü konusu Türkiye’nin gündeminden düşer…

        Kur korumalı mevduat sırrı…  

        Kur korumalı mevduat sırrı…  
        0:00 / 0:00

        BAŞKANLIK Sistemine geçiş öncesi anlatılanlar ile bugün yaşananların aynı olduğunu kimse söyleyemez.

        Sistemin mimarları beş yıl önce TBMM’nin çok daha güçleneceğini, Bakanlık teknokratı ve bürokratları eliyle değil de milletvekillerinin iradesiyle kanunların hazırlanacağını, bürokratların da Meclis’e daha şeffaf şekilde hesap verebilir hale geleceğini ifade etmişti.

        Bırakın geçmişi, son dönem TBMM’de bunların ötesinde gelişmeler yaşanıyor.

        En güncel konulara bakmak da yeterli…

        Anayasa değişikliği üzerinde çalışan ve açıklama yapan yer AK Parti Grubu değil; Adalet Bakanlığı…

        Bir başka örnek önceki gün Plan Bütçe Komisyonu’nda yaşandı…

        Komisyon’da olanlara sadece muhalefet değil, AK Parti milletvekilleri de tepkiliydi.

        Tepkileri torba yasaya konulan, Kur Korumalı Mevduat'ın 2023 sonuna kadar uzatılması konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki veren düzenleme…

        Kurumlar Vergisi’nin bir maddesinde yapılması öngörülen düzenleme Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı detaylı bilgi aktarmış…

        Kur Korumalı Mevduat’ın Bakanlığına olan yükünü 88,4 milyar lira olarak açıklamış.

        Burada kalmayıp, “Bu bize düşen yük, bir de Merkez Bankası’nın ilave üstlendiği yük var” demiş.

        Muhalefet milletvekilleri de Bakan Yardımcısı’nın açıklamalarından memnun kalmış, sorulan sorular üzerine Merkez Bankası’na düşen yükü bilmediğini belirtmiş.

        Merkez Bankası’ndan beklenen temsilci gelmediği görülünce, yükün miktarı bilinmeden karar verilmemesi gerektiği ifade edilmiş.

        Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz ve iktidar temsilcileri de hak vererek maddenin sonra ele alınmak üzere geri bırakılmasına karar vermiş…

        KANUN’UN VERDİĞİ YETKİ

        Bu aşamada Merkez Bankası’ndan bir yetkilinin yolda olduğu görüşmelere yetişeceği bilgisi gelmiş.

        Kanun üzerindeki görüşmeler tamamlanmak üzereyken Merkez Bankası yetkilisinin geldiği haber verilmiş.

        Tekrar dönülüp 23’üncü maddenin müzakeresi yapılmaya başlanmış.

        Merkez Bankası yetkilisine Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı’nın Kur Korumalı Mevduat'tan kaynaklı yükü açıkladığı hatırlatılıp, Merkez Bankası’nın ne kadar yük üstlendiği sorulmuş.

        Yanıt aynen şöyle olmuş:

        Kanun’un bize verdiği yetki çerçevesinde üstlendiğimiz kadar…”

        Bunun yanıt olmadığı birkaç kez ifade edilmiş…

        Muhalefetten tepkiler gelince önerge sahibi AK Parti Milletvekili Ahmet Tan devreye girmiş ve süre istemiş.

        Yapılan görüşmeler sonrasında Merkez Bankası yetkilisinin tutumu değişmemiş.

        Hatta bununla kalmayıp, muhalefet milletvekillerinin en basit sorularına da benzer şekilde “Kanun’un Merkez Bankası’na verdiği yetki kapsamında” yanıtını vermiş…

        Muhalefet milletvekilleri sert tepki gösterip Komisyon çalışmalarını protesto ederek salondan ayrılmış…

        Meclis’te dün CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da grup konuşmasında gündeme getirdiği Merkez Bankası bürokratının tutumu, girişte de belirttiğim gibi AK Parti milletvekillerinin de eleştiri konusuydu…

        İKTİDARIN TEPKİSİ

        Eğer ki Cuma günü başlayacak bütçe görüşmelerinde de benzer gelişmelere tanıklık edilirse, bilinsin ki iktidar kanadından da tepki gelir…

        Ayrıca Merkez Bankası bürokratı sır gibi saklamış ama Hazine ve Maliye Bakanlığı kendi rakamını açıkladığı için diğerini bulmak da Hazine ve Merkez Bankası kökenli milletvekilleri için zor olmamış.

        Hele ki Merkez Bankası’nda yıllarca Başkanlık yapmış Durmuş Yılmaz da aralarındayken…

        Muhalefetin hesabına göre 88,4 milyar lirayı Hazine ve Maliye yüklenirken, Merkez Bankası’na düşen yük miktarı tahmini bir hesapla 124 milyar…

        Buna bir de 18,8 milyar liralık alınmayan vergi maliyeti de eklenmeli…

        Diğer Yazılar