Bunlar mı rektör adayları?

Muğla Üniversitesi rektör adayı belirleme seçimine 11 profesör aday olarak girdi. Koca koca profesörlerin seçim bildirgelerini görünce doğrusu dehşete düştüm. Hele hele içlerinde 2 aday vardı ki “Anlatılmaz ancak yaşanır” cinstenti.

Birincisi Prof. Dr. Zekeriya Güney. 1949, İstanbul doğumlu Güney, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Astronomi bölümü mezunu. Yani dünya çapını aşmış, uzaya açılmış bir profesör var karşınızda. Ama bu uzay profesörünün adaylık açıklaması şöyle:

“Yere izmarit atan öğrenciye tahammül gösterilmeyecektir. İçtiği suyun pet şişesini, lüks sigarasının paketini, yediği çikolatanın kağıdını fütursuzca yere atan, herkesin içinde utanmadan sıkılmadan sarmaş dolaş öpüşen, kopya çeken, hocalarına saygısızlık yapan, kapılarda karşı karşıya geldikleri zaman hocalarına yol verme nezaketini gösteremeyen öğrenciler terbiye edilecektir”.

Biz uzay profesörü beklerken Ortaçağ’dan biri çıkıp gelmiş sanki. Ama bazı noktaları biraz açmak gerekiyor galiba. Mesela “lüks sigara” kategorisine hangileri giriyor? Lüks olmayan sigara paketini yere atan öğrenciler terbiye edilmekten kurtulacak mı? Hem utanıp hem öpüşmek serbest mi? Yoksa sadece sarmaş dolaş olarak öpüşmek mi yasak? Bir de kapıda karşılaştıkları hocalarına yer vermeyen nezaket yoksunu öğrenciler, nasıl terbiye edilecek? Falaka, karanlık zindanlar, sopa gibi yöntemler terbiyede kullanılacak mı?

*

Diğer adaya geçelim. O bir nöroloji profesörü. İsmi Prof. Dr. İrfan Palalı. Hedefi, “Mevcut siyasi erke uyumlu bir yönetim anlayışı oluşturmak.”

Tam devrin adamı. Bilimin yolu değil, hükümetlerin yolunu kutsal sayan bir anlayış... Yarın tam ters bir siyasi erk gelirse onunla da uyumlu çalışılır.

Neyse ki üniversitelerde oy veren akademisyenler Güney’e 2, Palalı’ya 6 oy verdi. Güney’in atanma şansı yok ama diğeri YÖK’e gönderilecek listenin arasında son sırada olmayı başardı. Doğrusu bu isimlerden hangisinin atanacağını şimdi gerçekten çok merak ediyorum.