Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son dönemde hızlı bir yükseliş kaydetti Beyonce. Ne yalan söyleyeyim, bu kadarını beklemiyordum. Geçmişe baktığımızda, bir stil ve moda ikonu olmaktan uzak olduğunu hesaba katarsak, Beyonce'daki değişim son derece tatminkar. Beyonce paragrafına geçmeden önce; CFDA Ödülleri ile ilgili bir kaç cümle kurmak istiyorum.

        Gecenin iki şanslı ismi Marc Jacobs ve Thom Browne oldu. Bana göre; gecenin en şık isimleri, gece için Michael Kors imzalı tasarımları tercih eden Alessandro Ambrosio, Rosie Huntington-Whiteley, Roland Mouret imzalı kıyafeti ile Heidi Klum, Vera Wang ve Shanina Shaik'ti. En rüküş isimleri ise; Carolina Herrera imzalı kıyafeti ile Olivia Palermo ve Marc Jacobs tasarımı ile geceye katılan Adriana Lima idi. Palermo gibi stylish bir kadın, beklentileri hep yüksek tuttuğundan hayalkırıklığı yaratmış olabilir. Ama, Adriana Lima'ya cidden inanamadım. Gerçekten çok kötü görünüyordu. Irina Shayk Misha Nonoo imzalı kırmızı tulumu ile yine derin dekoltesi sayesinde ilgi çeken isimler arasında oldu. Gecenin ödüllü isimlerinden Tilda Swinton, Haider Ackermann imzalı pantolonu içinde yine çok havalıydı. Bayıldım.

        Gecenin önemli ve gerekli kritiklerinin ardından gelelim asıl konuya...

        Beyonce, Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi tarafından düzenlenen CFDA Ödülleri'nde aldığı Yılın Moda İkonu Ödülü ile, gelişimini tescillemiş oldu. Üstelik önceki yıl ödülü, Diane von Furstenberg aldığı düşünüldüğünde Beyonce çok büyük bir başarıya imza atmış oldu.

        CFDA Ödül törenindeki suitine bayıldım. Riccardo Tisci'nin, Givenchy'nin 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonu için tasarladığı kıyafet, şahaneydi. Kıyafeti tamamlayan büyük şapka, tasarıma ayrı bir hava katmış olsa da, ben abartılı buldum.

        İkonik halleriyle salındığı, yeni albümü Lemonade'in çekimlerinde, Beyonce aslında bizlerle, gördüğümüz Beyonce dışında, içinde birden fazla Beyonce olduğunu anlatmış. Dişi, bohem, ateşli, güçlü, hayalperest, optimist ve anne Beyonce olarak çıkıyor karşımıza. Bunu yaparken de; yeni bir trende imza atmış oluyor. Aklımızdaki, soyut kavramların yeni halleriyle tanıştırıyor bizleri. Bohem ama olabildiğince dişi bohem diyor mesela.

        Destiny's Child ile hayatımıza giren küçük kızın, bu halini biz çok seviyoruz. Siz ne dersiniz?

        Diğer Yazılar