Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kortizon; vücudumuzda bulunan ve böbrek üstü bezleri tarafından salgılanan bir hormondur. İstirahat halindeki normal bir insanın vücudunda, 24 saatte yaklaşık 15-40 mg. kortizon üretilir. Kortizon üretimi şişmanlarda yüzde 50 oranında daha fazladır. Ancak vücudumuzca kortizon üretimi gün boyunca aynı miktarda değildir. Vücut ısısı, kan basıncı, gece ve gündüz olmasına bağlı olarak üretilen kortizon miktarı da değişir. İnsan vücudu kortizonu en çok sabahları üretir. Sinir anında ise bu üretim normalin 10 katına kadar çıkar. Kortizon yapımı gece yarısına doğru giderek azalır.

        Vücudun bu kendi kendine kortizon üretimi doğumdan sonraki üçüncü haftada başlar ve ölünceye kadar devam eder. Kortizonun eksik imal edilmesi veya hiç çıkmaması durumlarında, dışardan kortizon verilir (tıpkı şeker hastalarında dışardan insülin verildiği gibi). Kortizon tedavilerine bağlı birtakım rahatsızlıklar görülebilir. Bunlar;

        Tedaviye bağlı cushig sendromu: Omuzlarda ve karında yağ toplanması, vücutta su ve tuzun tutulmasına bağlı olarak ödem ve tansiyon yükselmesi, kemik erimesi gibi problemlerle gerçekleşir.

        Psikolojik sorunlar: Depresyon, anksiyete (kaygı) ile birlikte yemek yemeğe normalden daha fazla yönelmeye sebep olabilir. Antidepresan kullanımı da metabolizmayı yavaşlattığı için kilo alımı hızlanır.

        Ülser oluşumu: Kortizon mide asit salgısını artırırken; koruyucu mukus tabakasını da bozar. Ayrıca midedeki yara etrafında iyileştirici dokunun oluşumunu da yavaşlattığından ülserin meydana gelmesi olasıdır.

        Şeker hastalığı oluşumu: Kortizon kan şekerinin kullanılmasını sağlayan hormon olan insülinin etkisine zıt etki yaparak kan şekerini yükseltir. Şeker hastalığına yatkın kişilerde şeker hastalığı görülebilir. Gebelerde kortizon kullanımı gebelikte şeker hastalığının oluşma riskini artırır.

        Ödem ve yüksek tansiyon: Kortizon vücutta su ve tuz tutulmasına neden olur. Su ve tuz tutulması özellikle böbrek hastalığı, kalp yetmezliği ve hiper tansiyon hastalarında belirgin sorunlar yaratabilir. Bu etkiler sizde de görülüyorsa eğer, doktorunuza danışmadan kesinlikle tedaviyi yarıda kesmeyin.

        AZ TUZ BOL MEYVE

        Kortizon tedavisinde tuz kullanmamak hipertansiyon riskini düşürmek bakımından önemlidir. Bu aynı zamanda yağ sentezi bakımından da yararlıdır. Kortizon böbreklerde suyu tutarken potasyum kaybını artırır. Bu kayıp da birçok hormonun salgılanmasında güçlüklere ve kalp kasılma işlevinde olumsuz etkilere neden olur. Beslenmemizde tuzu azaltırken meyve ve sebzeyi mönümüze dahil etmek, ihtiyacımız olan potasyumu karşılayabilmek için önemlidir. Bunun dışında tatlılardan ve yağlı yiyeceklerden de kaçınılmalıdır.

        SÜT YOĞURT TÜKETİN

        Kalsiyumdan zengin besinler; süt, yoğurt ve tuzsuz peynirler, sebzeler, soya ürünleri, kuru baklagiller, fındık, küçük balıklardır. Bu besinlere günlük beslenmenizde mutlaka yer vermelisiniz. Kortizon kullanan hastalarda, iştah düzeyinde ciddi oranda artış görülmektedir. Bunun nedeni ise vücudumuzdaki karbonhidrat (şeker) metabolizmasının bozulmasıdır. Kortizon insülin hormonuna zıt etki oluşturduğu için, kan şekeri yükselir. Çünkü glikozun, yani şekerin hücre içine girişini azaltır. Böylece iştah tetiklenir, şişmanlığın önü açılır.

        İyi bir dengeleyici: Ayran

        Yaz günlerinin en ideal içeçeklerinden olan ayran adeta ilaç gibi. Kanser başlangıcını önleyen ayranın faydaları saymakla bitmiyor. İşte ayranın yararları. Yaz günlerinin vazgeçilmez içeceklerinin başında gelen ayran, içeriğindeki yoğurt bakterilerinin antikanserojen etkisiyle kanserin başlangıcını önlüyor ve tümör hücrelerinin gelişimini geriletiyor. Yaz günlerinde, vücudun ter yoluyla kaybettiği su ve mineralin yerine konması açısından büyük önem taşıyan ayranın, sağlık açısından son derece yararlı bir içecek olduğu bir gerçek. Ayran, vücudun sıvı dengesinin korunması açısından da önemli. Yaz aylarında aşırı sıcaklar nedeniyle kaybedilen sıvının, yine mutlaka sıvı tüketimiyle geri kazanılması gerekir ve bu sıvı sodyum ve klorür iyonları açısından büyük önem taşır. Yaz aylarında bolca ayran tüketmekte fayda var.

        Diğer Yazılar