Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Bal Kaymak filmi sinemalarda!

        Çocuk oyuncularla röportaj yapmak kolay değildir, ağızlarından laf almak zordur. Ancak Balkaymak filminin minik başrol oyuncuları Beren ve Ömer kendilerini çok iyi ifade etti. Sohbetimiz keyifli geçti. Çekimleri Makedonya ve İstanbul’da gerçekleşen Balkaymak, iki çocuğun muhteşem dostluğunu ve hayata tutunma dayanışmasını işliyor. Dünyanın en iyi balını üreten geçimsiz bir dede ve dünyanın en iyi kaymağını yapan inatçı bir ninenin torunu küçük Bade (Beren Özyıldız) ve arkadaşı Ömer’in (Ömer Tan) öyküsünü anlatıyor. HT Cumartesi'nden Serdar Yazıcı'nın haberi...

        Oyunculuk hikâyenizi dinleyebilir miyim?

        REKLAM

        Beren Gökyıldız: Oyuncu olmak çok istiyordum. Annem de destek oldu. Önce reklamda oynadım. Orada çok komik olaylar yaşandı. Ama sonunda gerçekten başarılı bir şey çıktı.

        Ömer Tan: Bir gün kendime güvenerek oyunculuğa girmek istedim. Oyuncu olmak için mücadele etmek istedim. Kendime güvenerek bu sorumluluğu aldım.

        Her şeyi planlamışsınız ama kamera karşısına ilk kez geçtiğinizde ne hissettiniz?

        Ömer: Çok heyecanlıydım. İlk 5 sahnede özgüvenimi kazanarak heyecanımı atlattım.

        Beren: “Gerçekten oyuncu olmalıyım” dedim. Birkaç denememde olmadı ama en sonunda başarılı oldum.

        Oyunculuk haricinde başka ne tür hayalleriniz var?

        Beren: Ben dansçı ya da cimnastikçi olabilirim. Büyük ihtimalle dansçı olacağım.

        Ömer: Kaleci veya aktör. İlk kez topa dokunduğumda çok heyecanlandım. Futbol oynadım ama fazla ilerleme kaydedemedim. Bir gün kendime yeni bir kaleci eldiveni aldığımda güzel kurtarışlar yaptım ve takımın vazgeçilmez kalecisi haline geldim

        REKLAM

        Kazandığınız ilk parayla neler aldınız?

        Beren: Birinde scooter gördüm “Anne bana da alır mısın?” dedim “Kızım tamam alacağız yakında” diyordu. Oyunculuktan kazandığım ilk parayla scooter aldım.

        Ömer: Kitap okumayı çok seviyorum, kitap aldım. Parama dokunmadım, almak istediğim fazla bir şey yok.

        ‘MUSLERA’NIN HAYAT HİKÂYESİ ÇOK GARİP’

        Başka ne tür filmlerde oynamak istiyorsunuz?

        Beren: Gene komedi derim. Ben şöyle bir filmde oynamak isterim; bir çocuk dansçı, ilk başlarda kötü dans ediyor ve herkes onunla dalga geçiyor. Birkaç gün sonra kız bütün dansları öğreniyor. Okula döndüğünde arkadaşlarına dans edip gösteriyor. Ve alkışlamaya başlıyorlar. Sonra diğer arkadaşlarına dans öğretmeye başlıyor. Ardından dans gösterilerine çıkıyor. Dünyaca ünlü dansçı oluyor. Böyle bir filmde oynamak isterdim.

        REKLAM

        Ömer: İdol olarak aldığım bir sürü insan var. Onlardan biri Cimbom’un file bekçisi Muslera. Hayat hikâyesi çok garip. Çok güçlü ve yardımsever birisi. Penaltı kurtarmakta da usta. Onun hayatının anlatıldığı filmde oynamak isterdim.

        Yönetmen olsanız o film nasıl olurdu?

        Beren: Pür dikkatle izleyen bir yönetmen olmak isterdim. Tek bir ayrıntısını bile kaçırmayan bir yönetmen. Tek bir ayrıntının kaçtığında her şeyin mahvolduğunu biliyorum. Komedi filmi çekerdim. Ömer’i de oynatırdım. Ömer sınıfın en eğlenceli çocuğu olurdu. Öğretmen geldiğinde bir espri yapmadan güne başlamazdı. Öğlen, akşam, yatmadan, kalkmadan sürekli böyle olan bir karakter...

        Ömer: Çok güzel bir soru. Ben setlerde annemin, babamın kucağında büyüdüm. Bazen kendimce düşündüğüm fikirleri anneme babama söylerim, onayladıklarında ben de seviniyorum. Yönetmenlikte de bir adımım yok değil.

        Peki söylediğin fikirleri hayata geçirdiler mi?

        Ömer: Filmin sonuyla ilgili babama “Neden herkesin hikâyesi mutlu sonla bitiyor da benimki bitmiyor” diye sordum. Beni dinlediler, düşündüler ve senaryoyu değiştirdiler. Filmin sonundaki bu kısmı ben yaptım. Hikâye mutlu sonla bitti.

        REKLAM

        Çekim süreci nasıl geçti?

        Beren: Tek kelimeyle mükemmel geçti. Ömer’le çok eğlendik. Birbirimize su fırlattık, koştuk, eğlendik. Her tarafta koşturduğumuz ve ıslandığımız son sahne çok güzeldi.

        Role nasıl hazırlandınız?

        Beren: Heidi filminden birazcık kopya çektim diyelim. Teklif geldiğinde çok sevindim. “Anne çok istiyorum” dedim. Kabul etti. Babaannem bu filmde oynamamı çok istemişti. Çekimler sırasında onu kaybettik. Babaannem için güzel bir şey yapmış olduk.

        Ömer: En büyük katkı Ersel Şibil abimdendi. Annem onu oyuncu koçum yaptı. Onunla çok eğlendim, çalıştım...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ