Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler BBC Diğer Batı Şeria'daki yerleşimci şiddeti, ABD ve İsrail'i karşı karşıya getirdi

        Faras Samamreh, silah taşımıyor olsa da küresel bir süper güç kendisini savunuyor. Ancak yine de hala mücadeleyi kaybediyor.

        İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da, El Halil’in güneyindeki yamaçlarda yaşayan Filistinli koyun yetiştiricisinin, Yinon Levy adlı İsrailli yerleşimci komşusuyla yaşadığı mücadeleye hem ABD hem de İngiltere dahil oldu.

        Fares, “Yinon Levy üç yıl önce buraya gelip, beni rahatsız etmeye başladı” diyor.

        “Gazze’deki savaştan önce insansız hava araçlarıyla geliyorlardı. Fakat 7 Ekim’den birkaç gün sonra durum ciddileşti. Hepsinin silahları var. Gece gündüz gelmeye başladılar. Bazıları dört, beş yaşında olan küçük çocuklarım var.

        Fares, Yinon’un düzenli olarak köpekleri ve silahlarıyla gelip, koyunlarını taciz eden ve hatta ailesine saldıran bir grup İsrailli yerleşimci arasında olduğunu söylüyor.

        “Su depolarını yıktılar, yolları kapattılar, koyunlara ateş açtılar. Eşime buradan gitmezsek, hepimizi öleceğini söylediler.”

        Fares, küfür ettiğinde Yinon Levy’nin tüfeğinin kabzasıyla eşine vurduğunu belirtiyor.

        Kısa süre sonra Fares ve ailesi, Zanuta köyünü terk etti. Aktivistler, Zanuta’nın İsrailli yerleşimcilere ait çiftliğin etrafındaki, Filistinlilerin terk ettiği dört yerden biri olduğunu söylüyor.

        Yinon ise bölgedeki Filistinlilere şiddet uyguladığını reddediyor ve son döneme kadar silahı olmadığını iddia ediyor. Ancak şimdi hem ABD hem de İngiltere’nin yaptırımlarıyla karşı karşıya.

        Yinon’un geniş tek katlı evinin önünde, koyunların melemeleri radyodan çalan pop müziği bastırıyor.

        “Bu toprakların Yahudilerin mülkiyetinden kalması için sahip çıkıyoruz “diyor.

        “Yahudiler olursa, Araplar olmuyor. Toprağımızı dikkatle izliyoruz ve izinsiz bir inşaatın yapılmamasını sağlıyoruz.”

        Çoğu ülke 1967’deki savaşta İsrail’in işgal altına aldığı topraklarda yapılan yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasadışı kabul ediyor. İsrail ise buna katılmıyor. Yerleşimcilerin ileri karakol olarak inşa ettiği yerler İsrail hukukuna da aykırı.

        İngiltere, Yinon ve bir başka yerleşimcinin “Filistinli toplulukları yerlerinden etmek amacıyla sergilediği hedefli ve hesaplı çabaları kapsamında fiziksel saldırıda bulunduklarını, aileleri silahla tehdit ettiklerini ve mülkleri yıktıklarını” söylüyor.

        Yinon ise suçlamaları reddediyor ve İsrail hükümetinin kendisine destek verdiğini söylüyor.

        “Endişeli değilim. Bu şahsen bana karşı bir şey değil, bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyenlere karşı. Burada, İsrail’de bana karşı hukuki bir süreç yok. Burada her şey yolunda.”

        Hem İngiltere hem de ABD, yaptırım konulması için bir kanıt eşiğinin aşılması gerektiğini söylüyor. Ancak iki ülke de ellerindeki kanıtları kamuoyuna açıklamayı ve BBC’yle paylaşmayı reddetti.

        Yinon’a Filistin topraklarında eylem yapan aktivistlere hırlayan bir köpekle yaklaşırken görüldüğü bir videoyu yolladık. “Videonun yanıltıcı olduğunu ve sürüsünü koruduğunu” iddia etti.

        Geçen Ekim’de bir Filistin köyüne elinde silahla girerken çekildiği bir videoyu da yolladık. Bu görüntüye yorum yapmayı reddetti.

        İsrailli yerleşimcilere yönelik ambargolar, Hamas’ın 7 Ekim saldırısından sonra Batı Şeria’daki şiddet olaylarının yükselişinden sonra gündeme geldi.

        Birleşmiş Milletler, İsrailli yerleşimcilerin fiziksel saldırılarda ve ölüm tehditlerinde bulunduğunu, geçen yıl evlerinden olan Filistinlilerin sayısının, iki katına çıkıp 1.539’a çıktığını, bunların % 80’inin de 7 Ekim’den sonra evlerini terk ettiğini söylüyor.

        İngiltere de İsrail hükümetinin harekete geçmediğini ve “Batı Şeria’daki aşırılıkçı yerleşimcilerin neredeyse tam cezasızlık ortamında” faaliyet gösterdiklerini söylüyor.

        Yinon, İsrailli siyasetçilerden destek aldıklarını belirtiyor.

        “Bir çoğu bizi teşvik etmek için aradı. Herkes, kötü insanlar size karşıysa, bir şeyleri doğru yapıyor olmalısın dediler.”

        Yinon’u ambargoların ardından açıkça destekleyen siyasetçilerden biri, kendisi de bir yerleşimci olan Dinci Siyonizm Partisi’nden Zvi Sukkot.

        Sukkot, yerleşimci şiddetinin “nadir görülen bir durum” olduğunu söyledi ve Levy gibilerin, komplo kurbanı olduğunu savundu.

        “İsrail’de işleyen bir hukuk sistemimiz varken, müttefiklerimizin ‘sizin işinizi yapacağız’ demesini istemiyoruz. Yion Levy’ye karşı kanıt varsa, İsrail hapishanesinde olurdu. İngiltere kim ki, gelip ‘biz İsrail istihbaratından daha akıllıyız’ diyor.”

        Batı Şeria’daki şikayetleri soruşturmakla sorumlu İsrailli Polis Müdürü, Sukkot’un üyesi olduğu İsrail Parlamentosu komisyonuna verdiği ifadede, yerleşimci şiddeti şikayetlerinin yarısının yanlış olduğunu ve “Tel Aviv’deki radikal solcu kurumlardan” geldiğini savundu.

        Bir grup İsrailli yerleşimciye getirilen ambargolar Batı Şeria’daki İsrail politikalarını değiştirmedi, ancak mali bir etkisi oluyor.

        Yinon’un İsrail banka hesabı geçen ay donduruldu.

        ABD ve İngiltere’nin ambargosu altında olanların bazıları, bölgelerindeki projelere para bulmak için internet üzerinden bağış topluyordu. Bu projelere Moşe’nin Çiftliği adlı bir ileri karakol da dahil. Sahibi Moşe Şarvit geçen ay Yinon Levi ile birlikte yaptırımlara tabi tutuldu.

        Ancak ABD, daha sonra yaptırımlarında çiftliğin kendisini de hedef aldı ve bu para bulma yöntemi de risk altına girdi.

        Bu yaptırımlar, sembolik olabilir ama Amerika’nın hoşnutsuzluğuna işaret ediyor. Yeşa (Yerleşimci) Konseyi Başkanı Şlomo Ne’man, olanları “iğrenç bir durum” diye tanımlıyor ve Batı Şeria’nın günah keçisi haline getirildiğini savunuyor.

        İsrail işgalinin sona erdirilmesi için kampanya yürüten düşünce kuruluşu Ofek Merkezi’nin kurucusu Yehuda Şaul ise “Her şeyden çok ABD ve İngiltere’yi bu adımı atmaya zorlayan bir yerleşimci saldırısının işleri çığırından çıkartması korkusu. Bu durumda Batı Şeria bir yanardağ gibi patlar. Gazze yetmiyormuş gibi bir başka cephe açılır ve bölgesel bir savaşa giden yol açılır.” Diyor.

        İşgal altındaki Batı Şeria’da bir yanda bir süper gücün, diğeri yanda da İsrail devletinin desteğini alan iki koyun yetiştiricisi. Buradaki yaşam basit olsa da, siyaset karmaşık.

        Yinon’un tepedeki çiftliğinden karşı tepedeki Fares Samamreh’in aylar önce terk etmek zorunda kaldığı Zanuta köyü net bir şekilde görülüyor.

        Evlerin bir çoğu harabe halinde. Çatıları ve mobilyaları sürgüne giden sahiplerince alınmış. Duvarlar ise dönmelerini engellemek için yerleşimciler tarafından yıkılmış.

        Terk edilmiş köyü yavaş yavaş yabani otlar sarıyor. Köyün girişindeki direkte büyük bir Davut yıldızı görülüyor. Buradaki yerleşimciler Filistinlilerin saldırı düzenlediklerini ve korktuklarını söylüyor. Ancak evlerini terk etmek zorunda kalanlar Filistinliler.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ