"Mısır'da devlet sınırsız yetki kullanıyor!"

12 Ocak 2010 tarihli "Mısır'ın sıkıyönetim kanunu ve bu kanunun geniş bir yetkiyle kullanımına dair örnekler"başlıklı gizli olmayan ABD Kahire Büyükelçiliği'ne ait Wikileaks'in geçen Cuma günü sızdırdığı diplomatik belge, Tam da Mısır'da isyanın en üst seviyeye çıktığı zaman gün yüzüne çıktı.

Belgede 1967'deki Arap-İsrail savaşının ardından, 1958 yılında yasalaşan "Mısır Sıkı Yönetim Kanunu"'nun bugüne değin geçerliliğini sürdürmüş olmasına işaret ediliyor ve bu kanuna dayanarak ellerindeki geniş yetkiyle devletin muhalifleri nasıl bastırdığına dair örnekler sıralanıyor;

Kanunla birlikte kurulan sıkı yönetim mahkemelerinin herhangi bir mahkumiyet olmamasına rağmen insanları tutukladığına, mahkeme kararlarında temyize gidilemediğine ve ancak kararların Mısır Başkanı tarafından değiştirilebildiğine değiniliyor.

Belgede, "sıkıyönetim kanunu başkana toplanma özgürlüğü üzerinde "sınırlama getirmesi" için geniş yetki tanıyor. Bunun yanında Ceza Kanunu kamu düzenini tehdit edebileceği gerekçesiyle beş ya da üzeri kişinin toplanmasını yasa dışı olarak görüyor." ibaresine yer veriliyor.

İlginç bir duruma da işaret ediliyor. Kanun'un üçüncü maddesinde "kişisel mesajların takibi" ve yayınların kamusallaştırılması için devlete yetki tanındığı var.

20 seneyi aşkın bir süredir uygulanan bu kanundan en çok muzdarip olanların "El Cihad" ve "Müslüman Kardeşler" gibi aşırı İslamcı tabir edilen gruplar ve "kişisel mesaj takibiyle" son zamanlarda bloggerlar olduğu söyleniyor diplomatik yazışmada. Ayrıca bir de İşçi grevlerine katılanların da hedef alınması var.

Bu kanun aracılığıyla gerçekleşen tutuklama ve alıkoyma vakaları sıralanmış;

"1990'larda İslami terör örgütleri bazı saldırılar düzenledi, devlet bu kanuna dayanarak 4bin-5bin arasında kişiyi tutuklayıp, parmaklıkların arasına koydu."

"2004, 2005 ve Nisan 2006'da Sinai'deki terör saldırıyla ilişkili gördüğü Bedevi gruplarını hapse attı."

"2004'te bi devlet güvenlik mahkemesi 26 kişiyi yasadışı İslami Özgürlük Partisi ile ilişkili olduğu gerekçesiyle suçladı."

"2008 sonlarında yine bun kanuna dayanılarak Hizbullah'ın 26 üyesi yakalandı. Bunların 18'i Mısırlıydı. İddiaya göre bu kişiler Suveyş kanalından geçen ABD ve İsrail gemilerini hedef almak için çalışıyordu. Dava şu anda devlet güvenlik mahkemesinin önünde."

"2009 Temmuzda ise hükümet bu kanunu 25 Mısırlıyı ve bir Filistinliyi tutuklamak için kullandı. Denilene göre grup Hamas'a yardım ediyordu. Şubat 2009'da Kahirede'ki Al- Khalili pazarının bombalanmasında ve Kıptiler tarafından yönetilen Kahire kuyumcu dükanın soyulmasında parmakları olduğu gerekçesiyle."

Belgede terörizm gerekçesiyle olmayan yine bu kanuna dayanılarak yapılan bazı tutuklama örnekleri de var . Tutuklananlar genelde blogger.

"Devlet Blogger Hany Nazir'i bu kanun uyarınca Ekim 2008'de Hristiyanlığa ve İslama karşı saldırgan tutum takınan yazılar yazdığı için hapse attı."

"Ayrıca Musad Abu Fagr'ı (hem aktivist hem de blogger), Sina'da yaşayan Bedeviler yüzünden yaşanan zorluklar üzerine yazılarından ötürü, Aralık'tan bu yana hapiste tutuyor."

"2008'de devlet "Heterodoks İslami Kurani" cemaatten bir bloggerı tutukladı ve yaklaşık 90 gün gözaltında tuttu."

"Ayrıca kanunun son yıllarda Müslüman Kardeşler üyelerinin üzerine gidilmekte kullanıldığı söyleniyor. 2005 parlemento seçimleri esnasında, 2008 yerel konsey seçimlerinde ve 2010 parlemento seçimlerinde bu örgütten çok sayıda kişi tutuklandı. Birkaç günden bir kaç aya tutuklu kaldıktan sonra çoğu salındı."

Bir de işçi grevi hadisesi var. "Nisan 2008'deki işçi grevinde Mahalla'nın Delta kasabasında 49 kişi tutuklandı ve soruşturmaya tabi tutuldu."

"2008 Aralıkta da bir devlet güvenlik mahkemesi polise hakaret, hırsızlık ve ruhsatsız silah sahibi olmaları suçlamasıyla 22 insan hakkında hüküm verdi."