Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya 'Çok gizli' meydanda

        HABERTURK DIŞ HABERLER SERVİSİ

        ÇOK GİZLİ RAPOR 105 SAYFASIYLA ORTALIKTA

        Son yıllarda gizli belgelerin açığa çıkmasına bir yenisi Mavi Marmara raporu ile eklendi. 105 sayfalık raporun tamamını internetten okumak mümkün. İşin tuhaf tarafı ise raporun sağ üst köşesinde niteliğini belirten ifade ile internet sitesinde gösterilmesi arasındaki muazzam çelişki.

        Zira 'Strictly Confidential' yani 'çok gizli' ifadesi ile tanımlanmış rapor, daha henüz sunulmadan herkesin elinde. Raporun tam adı ise "Report of the Secretary-General's Panel of Inquiry on the 31th May 2010 Flotilla Incident"( BM Sekreterliği Soruşturma Paneli'nin 31 Mayıs 2010 Filo olayı ile ilgili raporu)

        Raporda Türkiye'nin ulusal ara ve nihai raporunun özeti ve ardından İsrail'in ulusal soruşturmasının özeti yer alıyor. Daha sonra Mavi Marmara saldırısına yönelik ayrıntıların yer aldığı bir başlık bulunuyor ve en son olarak da gelecekte bu tip vukuatlardan nasıl kaçınılabileceğine dair tavsiyeler yer alıyor.

        RAPOR NASIL HAZIRLANDI

        Rapor'a katkısı olanlar Başkan Geoffrey Palmer, Başkan yardımcısı Kolombiya Başkan Alvaro Uribe, Joseph Ciechanover Itzhar ve Süleyman Özdem Sanberk. Rapor'un başında ise Mavi Marmara olayını değerlendiren Panel'in raporu nasıl oluşturduğuna dair süreç veriliyor.

        "Panel hem Türkiye hem de İsrail tarafından yürütülen detaylı ulusal soruşturmaların raporlarını aldı ve değerlendirdi.

        Panel bu raporları, yazılı olarak aldığı sonraki bilgileri, açıklamaları ve her iki hükümetçe atanan 'Kontak Noktalarıyla' yaptığı doğrudan toplantıları değerlendirdi."

        açıklamaları ile raporun nasıl şekillendiği açıklandıktan sonra bu raporun hukuki sınırları ve niyeti çiziliyor;

        RAPORUN SINIRLARI

        "Panel bir mahkeme gibi hareket etmedi ve yasal sorumluluklara dair bir hüküm vermesi ondan beklenmedi. Bu yüzden panelin sonuçları ve tavsiyeleri herhangi bir yasal yükümlülük isnat etme eğiliminde değil. Buna rağmen Panel bu raporun olayla ilgili sorunların çözülebileceğini ve bu sorunu sona erdireceğini umuyor."

        Panel'in 'Çalışma Methodu' olarak konsensusu benimsemesine rağmen bu şekilde bir gelişme yaşanmadığından ve başkan ve başkan yardımcısının onayı ile son halini aldığından bahsediliyor

        RAPORDA EN ÇAPRICI NOKTALAR

        Rapor'da -Türkiye ve İsrail'in ulusal soruşturma raporlarının öncesinde- Panel'in vardığı sonuç ortaya konuyor.

        En çarpıcı noktalar olarak ise:

        İsrail'in Gazze ablukası anlaşılır bulunmasına karşın;

        6. madde'de "İsrail'in abluka bölgesinden oldukça uzak bir bölgede gemiye ciddi bir askeri güçle çıkış kararı ve gemiye çıkmadan evvel son bir uyarının hemen yapılmaması aşırıydı ve makul ölçülerin dışındaydı" dendikten sonra bu maddenin a bendinde İsrail'in hangi noktalarda noksan davrandığı sıralanıyor, "İlk evvela şiddet dışı seçenekler kullanılmalıydı. Özellikle gemiye çıkılacağına dair açık bir ön uyarı yapılmalıydı ve bu tip bir karşılaşmadan kaçınmak için caydırma maksatlı bir güç gösterilmeliydi. Gemiye ilk çıkış girişimi esnasında direnme gerçekleştiği açıkça gözüktüğünde operasyon seçeneklerini gözden geçirmeliydi." deniyor.

        İSRAİL ADLİ TIP KANITLARI KARŞISINDA YETERSİZ

        8. madde'de ise çok daha çarpıcı ve İsrail'in ölümlere yönelik tatmin edici bir açıklama yapmakta yetersiz kaldığına dair bir tespit bulunuyor. "Mavi Marmara'nın alıkonuluşu esnasında İsrail askerlerinin güç kullanması neticesinde hayatların kaybedilmesi ve yaralanmalar kabul edilemezdi. 9 yolcu öldürüldü ve pek çoğu İsrail askerleri tarafından ciddi şekilde yaralandı' dendikten sonra "bu 9 kaybın hiçbirine dair İsrail tatmin edeci bir açıklama getiremedi. Merhumların defalarca vurulduğunu-buna arkadan ve yakın mesafeden vurulmakta dahil- gösteren Adli tıp kanıtlarına karşın İsrail tarafından sunulan materyallerde uygun bir izahat bulunumuyor." deniliyor.

        İşte bu açıklama raporun belki de en kilit cümlelerini içinde barındırıyor ve İsrail'in bu raporun oluşturulması esnasında olayı açıklamaya yönelik bilimsel veriler karşısında kendi ortaya koyduğu argümanların yetersiz kaldığını doğruluyor.

        Bir diğer madde ise İsrailli yetkililerin 'geminin alıkonması tamamlandıktan ayrılmalarına kadar yolculara ciddi bir şekilde kötü muamele yaptı'ğına değiniliyor. Bu muameleler, fiziksel kötü muamale, aşağılama ve gözdağı verme, sahip olduğu şeylere hukuksuz bir şekilde el koyma ve zamanında danışman yardımı almalarını ret etme olarak sıralanıyor.

        ÇOK GİZLİLERİN ORTAYA SAÇILMASI DİPLOMASİDE OLAĞAN HALE GELİYOR

        Zamanından önce, daha BM genel sekreteninin masasına dahi gelmeyen rapor karşısında şimdi Türkiye İsrail'e karşı zaten önceden netleştirdiği tavrına yönelik olarak diplomatik adımlarını hızlandıracak. Fakat böylesi ciddi ve bölgesel dengeler açısından önemli, Birleşmiş Milletler gözetiminde hazırlanmış bir raporun ortaya saçılması, daha önce internet ortamında gösterilmeye başlanan ABD dışişlerine ait belgeler de düşünüldüğünde, artık uluslararası diplomasinin, stratejik bir manevra haline gelebilecek bu türden edimleri, göz önünde bulundurmasını gerektirecek gibi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ