Herkese ayrı bir Singapur
İsmiyle müsemma tarifinin tam karşılığı bir ada. Ülke olarak biliyoruz ama yeşillikler içinde bir şehirden ibaret
Malay dilindeki karşılığı “sakinlik, sükûnet” ancak Singapur’a adım attığınızda kendine has hareketliliği var. Her daim canlı ve neşeli fakat oldukça güvenli. Üstelik hem sakin hem de hareketli... Defalarca Singapur’a gitmeme rağmen bu küçük ülkenin her defa başka bir tarafını keşfetme imkânım oluyor. Dolu dolu bir hafta geçirilebilen ama bir türlü tam anlamıyla doyulmadan dönülen bu ülkeye eğer Singapur Havayolları ile gidiyorsanız, zaten havasına da ‘Singapore Girl’ nam kabin ekibinin misafirperverliğiyle havada giriyorsunuz. Ayrıca Singapur’un herkes için ayrı bir çağrışımı var. Tek bir Singapur yok...
Benim ilk olarak aklıma aynı isimdeki havayolu gelirken, bazıları için bahçeler içindeki şehir ülke, Michelin yıldızlı restoranlar, kimileri için orkide bahçeleri, Gardens By The Bay (Kubbeler içindeki bahçeler), lüks oteller, sıcakkanlı insanlar ve alışveriş merkezleri gelebiliyor. Dolayısıyla Singapur dendiğinde herkes aynı şeyden bahsetmiyor olabilir. Geçen hafta Singapur Havayolları ve turizm ofisinin davetiyle bir kez daha bu güzel ülkeye uçtum. Atatürk Havalimanı’nda Singapur Havayolları Türkiye Ofisi Satış ve Pazarlama Kıdemli yöneticisi Derya Pekruh Gerçeker ile buluşup mini bir brifing aldıktan sonra saat 14.00 gibi havalandım. Boeing 777-300 uçağında, dünyanın en geniş business class koltuğunda ve süper ikramlar sunuldu. Öyle ki uyku mu, ikramlar mı ikilemi yaşamadım desem yalan olur. Netice itibarıyla keyifli 9.5 saatlik seyahat sonrası sabah sularında, yıllardır dünyanın en iyisi seçilen Changi Havalimanı’na vardım. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde gelen diğer davetlilerle buluştuk ve dolu dolu hazırlanan program başladı.
MUZ YAPRAĞINDA SERVİS
Önce Sentosa Adası’ndaki Capella Resort Hotel’e yerleştim. Otel, İngiliz kolonisi döneminde askerlerin kullandığı binalardan dönüştürülmüş. Son derece konforlu ve hizmetleri çok üst seviyede olan bir tesis olarak dikkat çekiyor. Zaten ada Resort World Sentosa olarak anıldığı için Singapur’un en güzel dinleme ve denize girme mekânı olarak öne çıkıyor. Universal Stüdyoları gibi eğlence ve tema parkı, golf sahaları, kelebek parkı, su altı dünyası, müzeler de Sentosa Adası’nda var. Capella Şefi’nin masasında hatta mutfağında desem daha doğru olur öğlen yemeğimizi Şef David ile sohbet ederek, adeta ev ortamındaymış gibi bilgiler alarak yedik. Çay faslı için bir zamanlar İngiltere kraliçesinin de uğradığı Chinatown’daki meşhur Tea Chapter’a gittik. Geleneksel Çin çayının nasıl hazırlandığı öğrenerek, çaylarını test ettik. Böylece çay kültürümüzü de artırdık. Öğlen ve akşam yemekleri için Michelin yıldızlı mekânlar bizleri bekliyordu. Bunlardan birisi 2 Michelin yıldızlı Shisen Hanten by Chen Kentaro isimli Çin restoranıydı. Ayrıca fast-food mantığıyla kısa süre önce hizmete giren ve önünde kuyruk oluşan Hong Kong Soya Sauce Chicken Rice & Noodle da uğradığımız mekânlar arasındaydı. Hindistan mutfağı lezzetleriniyse Lunch at Banana Leaf Apolo isimli restoranda tattık. Adından da anlaşılacağı üzere muz yaprakları üzerinde yapılan yemek servisiyle nam salmış bir mekân ve oldukça ilgi görüyor. Yemek faslına yönelik finali ise InterContinental Oteli’nde yaptık desem yeridir. MasterChef Dining & Bar Singapore ismiyle biletleri satılan organizasyon, otelin giriş katındaki restoranda yapılıyor ve yer bulmak neredeyse imkânsız gibi. Çünkü dünya çapında tanınan Master Chef Marco Pierre White ve ekibi hem yemeği hem de geceyi süper bir eğlenceye dönüştürüyor. İşe masalara koydukları canlı sebzeleri tanıma anketiyle başlıyorlar. Sonra her tabakta özel kreasyon yemekler sunuluyor. Davetlilere sunulan hangi yemeği daha çok sevdikleri ve nedenleri soruluyor. Adeta bir akşam yemeği şovu...
DÜNYANIN EN İYİ HAVALİMANINI GEZMEDEN OLMAZDI
Singapur Havayolları’nın merkezini de gelmişken gezmemek olmaz. Girişte bizi havayolunun filosuna en son katılan Airbus’ın kompozit gövdeli uçağı A350-900’ün duvara en son eklenen fotoğrafı karşılıyor. Singapur Havayolları Eğitim ve Catering Merkezi’nde simülatörleri, mockup’ları, yiyecek-içecek sunumlarının yapıldığı mekânları geziyoruz. Uçaklarda ikramların nasıl sunulacağının tüm detaylarıyla kabin personeline öğretildiği derslere katıldık. Ayrıca Singapur Havayolları yiyecek-içecek uzmanlarından mönülerin nasıl oluşturulduğunu, içeceklerin first, business ve ekonomi sınıfları için hangi kriterlerle seçildiklerini öğrendik. Dönüşte Changi Havalimanı Terminal 3’te sergilenen ve yakında açılacak olan Terminal 4 hakkında bilgiler de aldım. Dünyanın en iyi havalimanını gezmeden olmazdı. Yeterli zamanı havalimanı için ayırdım ve dolaştım. Singapur Havayolları’nın SilverKris Lounges’ında da ikramlarını test ettim, rahat bir atmosferi olan mekânı bir kez daha inceledim. Gece 2 gibi B777 ile Türkiye’ye doğru havalandım. Sabah İstanbul’daydım. Bu seyahatimde de Singapur’un çeşitli yönleriyle nasıl pazarlandığını, tanıtıldığını ve havayolunun etkilerini bir kez daha görme şansım oldu.
Güntay ŞİMŞEK / HT CUMARTESİ
