Pravda yalanları devrede!
Moskova yönetimi, Ukrayna krizinde olduğu gibi, sınır ihlali yaptığı için Su-24 uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye'ye karşı Soğuk Savaş döneminin propaganda aracı "Pravda haberciliğini" kullanıyor
YALAN 1Rus basını, hem Türk hem de Rus kamuoyunun ilgisini çekeceği düşünülen "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan DAEŞ mensuplarıyla" başlığını kullandı. Rus resmi haber kanalı Rossiya 24 ve lifenews.ru'nun yaydığı habere, Bilal Erdoğan'ın iki sakallı kişiyle çektirdiği fotoğraf da eklendi.
Ancak kısa sürede, Bilal Erdoğan'ın yanındaki sakallı kişilerin İstanbul'da bir lokantanın sahipleri Kamber kardeşler olduğu anlaşıldı. DAEŞ mensubu olmakla itham edilen Kamber kardeşler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ciğer yemeğe davet etti.
YALAN 2 - Bu süreçte, Rus Sputnik Haber Ajansı, Fransa'nın NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jean Baptiste Mattei'nin, "Türkiye'nin DAEŞ'le mücadeleye karşı yürütülen operasyonları baltaladığını" söylediğini yazdı
Mattei "Sputnik Haber Ajansının NATO Konseyi'nde Türkiye hakkında sert ifadeler kullandığıma ilişkin haberini şaşkınlıkla okudum. Habere göre Türkiye'nin DAEŞ'e karşı yürütülen operasyonları baltaladığını söylemişim. Sputnik'in bana atfettiği sözler tamamen uydurmadır" dedi.
YALAN 3 - Putin, düşürülen Su-24 uçağının üzerinde Rusya'ya ait simgelerin olduğunu, uçağın aidiyetinin bilinmemesinin mümkün olmadığını ifade etti. Soyvetler Birliği döneminde çokca kullanılan "kafaları karıştırma" taktiği amacına ulaşamadı.
Suriye'de masum insanların üzerine bomba bırakan savaş uçaklarının sembollerinin boyandığı ya da bilerek silindiğine ilişkin görüntüler ortaya çıktı.
YALAN 4 - Rus basını, Moskova yönetiminin açıklamalarını desteklercesine sürekli Suriye'deki operasyonun terör örgütü DAEŞ'e yönelik olduğunu yönünde yayınlar yaptı
Rusya Savunma Bakanlığının her gün açıkladığı verilere göre, operasyonların yüzde 80'inin DAEŞ'in bulunduğu yerlerle ilgisi olmadığı anlaşıldı. Zaten başta ABD ve AB ülkeleri, Rusya'yı hava saldırılarını muhalifler yerine terör örgütü DAEŞ üzerine yoğunlaştırması konusunda defalarca uyardı.
YALAN 5 - Rusya Savunma Bakanlığı'ndan üç rütbeli, terör örgütü DAEŞ'in Türkiye üzerinden petrol satışı yaptığını ileri sürdü, çizdikleri haritalarda da sevkıyatların güzergahları gösterildi.
Haritaya göre, petrol taşıyan araçlar Kamışlı ve Kuzey Halep'ten Türkiye'ye ulaşıyor. Ancak bu bölgeler Esed rejimi ve YPG güçlerinin kontrolünde bulunuyor.
Rusya, Deyr ez Zor ve Kamışlı üzerinden de Batman'a petrol taşındığını iddia etti. Ancak Kamışlı kentini, Suriye'deki olayların başından bu yana Esed rejimi ile Moskova yönetiminin desteklediği terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu PYD kontrolde tutuyor.
Petrol tankerlerinin diğer güzergahı olarak gösterilen Rakka-Afrin-Hatay da YPG'nin etkin olduğu alanların başında geliyor.
Rus yetkililerin bu açıklamalarını güçlendirmeye çalışan "Pravda medyası" da haritalarda anlatılanları desteklemek amacıyla Kahire'de yaşayan bir kişiyle Özgür Suriye Ordusu'ndan bir komutanmış gibi röportaj yaptı, Türkiye'yi suçlayan ifadeler yayınladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Hükümeti Sözcüsü Sefin Dizayi, Rusya Savunma Bakanlığı'nın DAEŞ petrolünün Zaho-Silopi hattından Türkiye'ye geçtiği iddialarına ilişkin "Rusya gibi bir devletin, DAEŞ petrolünün Kürdistan bölgesi aracılığıyla Türkiye'ye gönderildiği yönündeki ithamı bizi üzmüştür. Rusya hükümetinin paylaştığı bilgiler doğru değildir" ifadelerini kullandı.
REKLAM advertisement1