Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Balçiçek İlter’in bu haftaki konuğu MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan

        Balçiçek İLTER / PAZARTESİ SOHBETLERİ / HT GAZETE

        -Bülent Arınç’a suikast planlandığı iddiasıyla aranan ‘kozmik oda’dan alınan gizli belgelerin kopyalandığının ortaya çıkması, son günlerin tartışması. Siz ne düşünüyorsunuz?

        Utanılacak bir şey. Uzun süre gündemimize bir komplo teorisi soktular. Bu teorinin mimarlarının hedef gösterdiği yer de Genelkurmay’dı. Başbakan’ın da, Cumhurbaşkanı’nın da özür dilemesi lazım. Yazık günah. Bu teorilere sığınan bir AKP var. Sürekli mağduriyet yaratıyorlar. Şu anda Cumhurbaşkanı bile AKP’li ama fırsat bulsalar yine bir mağduriyet yaratırlar.

        -Halk durumdan şikâyetçi değil ama...

        Algıyı oluşturuyorlar çünkü... Kalkınma yüzde 5’in altında, ekonomi zorda. 400 milyar dolar dış borç, 600 milyar Türk Lirası iç borç var. Fakat hükümet bağıra bağıra, ekonomik gidişatın kötülüğünü Merkez Bankası’na bağlıyor. Hep bir mağduriyet. 7 Haziran’da millet buna müsaade etmeyecek.

        -“Hükümet kendine mağduriyet yaratıyor” diyorsunuz, ama onlar da suçlu olarak “paralel yapı’’yı gösteriyorlar.

        Geçmişte zaman zaman bizi de hedef alan açıklamalar yaptılar paralel yapıyla ilgili. Hâkimler, Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yapılandırılırken “Bu bir devrimdir” dediler. Ne zaman ki 17-25 Aralık operasyonları yaşandı ve kendileri suçüstü yakalandı, işler değişti. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şeydir. 4 bakan istifa ettirildi. Bunlar eğer hırsız değillerse, onurlandırılmaları, tekrar göreve getirilmeleri gerekirdi.

        ‘O BAKANLAR KULİSE BİLE GELMEMELİ’

        -Kuliste karşılaşıyor musunuz o bakanlarla?

        Çok zor durumdalar. Allah kimseyi onların durumuna düşürmesin. Gözlerini kaçırıyorlar karşılaşınca. Şahsen karşılaşmak istemiyorum, yolumu değiştiriyorum. Onların kulise gelmemesi lazım aslında. AKP’den 50 milletvekili bunların hırsızlığını onayladı. Hepsini tanıyorum. Ama tek suçlu onlar değil. Erdoğan’ın her şeyden haberi var. Bir şahsın herhangi bir vakfa 100 milyon dolar bağışlayabilmesi için buna karşılık çok daha fazlasını kazanması gerekir. Bugün ne kirlilik varsa sorumlusu AKP’dir.

        -17/25 Aralık operasyonlarının arkasında paralel yapının işaret edilmesi yanlış mı yani?

        HSYK’yı oluştururken, Emniyet’i görevlendirirken bunların kahramanlıklarını ön plana çıkarıyorlardı, şimdi niye paralel yapıyı hedef alıyorlar? Siz bir partiyseniz ve meşruysanız, size karşı katakulli olmaz. Ama bünyenizde gayrimeşru durumlar varsa, bunları yaşarsınız. 17/25 Aralık’ta suçüstü yakalanma var. Hırsız değilseniz, Yüce Divan’a gider aklanırsınız. Ama böyle yapılmadı.

        -“Milli iradeye darbe teşebbüsüydü” diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan. İnanılması çok zor. Hırsızlıkla milli iradenin ne alakası var?

        Kaldır dokunulmazlıklarını yargıya gönder, orada hesaplaşsınlar. Bu yolu seçmiyor, “Milli iradeye gasp” diyor. Milli iradeyi temsil eden hırsızlık yapar mı? Asıl milli irade, o dönem Başbakan’ın ve bakanların hırsızlığını ortaya çıkaran ve bunu adalete gönderen iradedir.

        -MHP’nin son seçimlerdeki genel performansı belli. Daha fazla oy alabilmek için yeni ne söyleyeceksiniz bu seçimlerde?

        “Milliyetçilik ve demokrasi ruh ikizidir” diyeceğiz. Sosyal kesimleri kucaklayacağız. Birlik ve adalet konusunu gündeme getireceğiz.

        "KADİR İNANIR İLE ORHAN GENCEBAY NE ANLAR ÇÖZÜMDEN"

        -MHP “birlik” konusuna sıkça atıfta bulunuyor ama çözüm sürecine de “Çözülme süreci’’ diyorsunuz. Nasıl olacak?

        Hiçbir dönemde bu kadar kutuplaşma olmadı. Öncüsü iktidar partisidir. Yine Kabataş konusunu pişiriyor, yalan olduğunu bile bile köpürtmeye çalışıyor. İş dünyasına, sivil topluma, medyaya baskı var. Nereye kadar? Geçenlerde Meclis’te bir tartışma çıktı, baktım AKP’li vekiller “Recep-Tayyip-Erdoğan” diye tempo tutmaya başladılar.

        -Ne demek o?

        Vekiller varlıklarını ona borçlular. Meclis’i üniversite amfisine dönüştürüyorlar. Çocuk mu bunlar? 17/25 Aralık yargılanmalıdır, bölücülerle münasebet de yargılanmalıdır. Çözüm süreci dediniz; Silopi ve Cizre’de devlet yok. Örgüt mahkemeler kurmuş, kendince yargılama yapıyor.

        -Ağrı doğumlusunuz. Kaç yaşına kadar Ağrı’daydınız? Kürtçe’yi ilk ne zaman duydunuz?

        Ortaokuldan sonra Ağrı’dan ayrıldım. Ama orada bir Türk kazasında büyüdüm ben, Türkçe konuşulurdu. Bazı köylerden gelenler Kürtçe konuşurdu, ilgimi bile çekmemiştir. Kürtçe bilen, Türkçe de biliyordu. Biz çoktan millet olmuşuz ve Türk milleti olarak dimdik ayaktayız.

        -MHP ‘’Kürt sorunu yoktur’’ söyleminden vazgeçti mi, yoksa aynı çizgide misiniz?

        Kürt sorunu yoktur, Türkiye’nin sorunları vardır. Bugün Bakanlar Kurulu’nun yarısı Kürt. Devletin hukukunda Kürtler ikinci sınıf, hakkı yenilen ve itilen kakılan bir pozisyonda değil. Öyle bir ayrım yok. Birtakım problemler olmuş, çözülür. Ama “Öcalan’a af” diyen HDP’nin yanındaysanız “demokratsınız”, buna karşıysanız “demokrat değilsiniz” yaklaşımı yanlış.

        -Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde Kürt işadamlarının listelerle hedef haline getirildiği söyleniyordu. Siz de o zaman iktidardaki Doğru Yol Partisi’nin yönetimindeydiniz. Güneydoğu’da yaşananlarda siyasetçilerin hiç mi rolü yok?

        Daima devletin, milletin hayatına sızmış kirli unsurlar olabilir. Birtakım yanlışlıklar da yapılmış olabilir. Ama bu yanlışlık Yozgatlıya da yapıldı, Diyarbakırlıya da... Alınganlık yaptığımız konu şudur; “Türkiye’de demokrasi eşittir, bölücülerin siyasi uzantılarıyla masaya oturmak” diye bir iklim yaratılıyor. Doğru değil bu! Bugün bizi yönetenlerin geçmişinden gelen Cumhuriyet ve Mustafa Kemal düşmanlığı, PKK ile örtüşüyor. Devletin kuruluş kodlarıyla oynuyorlar, o yüzden biz dik duruyoruz. PKK silahlı bir örgüttür, siyasi uzantısı da Meclis’tedir. PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir. Öcalan da eşkıyabaşıdır.

        -Kamuoyu, bazı milliyetçiler, aydınlar, hatta popüler isimler çözüm sürecine destek veriyor. Örneğin Kadir İnanır...

        Kadir İnanır’ın neresi vatansever ve milliyetçi! Bir kesim meselenin bilincinde değil. Kadir İnanır gibi değişik tiplerin bu meselenin yanında durma eğilimini anlamakta zorluk çekiyorum. Kadir İnanır’ınki şuursuz bir tavır. Ona “Nedir çözüm süreci ve PKK?” diye sorsanız, size belki de bir sinema filmi anlatır. Bilmez ne olduğunu. O da bilmez, Orhan Gencebay da bilmez, akiller de bilmez. Bir senaryo düzenlendi, destek verdiler.

        ‘MİT SİYASALLAŞTI, İÇ POLİTİKAYLA UĞRAŞIYOR’

        -Hakan Fidan’ın yeniden MİT’in başına atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

        Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) milli bir kuruluşumuz, asla yıpratılmaması lazım. Ortadoğu’daki gelişmelere bakınca öngörüsüzlük var. MİT maalesef siyasallaşmış, iç politikayla uğraşıyor. MİT’in başında AKP’li bir müsteşar var. Kendisi partiden vazgeçmedi, ona müsaade edilmediği için milletvekili olamadı. Erdoğan’ın, partisinin üzerinde ne kadar güçlü olduğunu ve ona sormadan aday bile olunamayacağını gösteren bir tablodur bu. Ahmet Davutoğlu’nun bu tablodan sonra istifa etmesi gerekir. Kendisi onayladı Hakan Fidan’ın istifasını. Şu anda Türkiye’de fiilen bir Başbakan yok.

        "AKP, MHP'YE KUMPASI DEŞİFRE ETMİYORSA İÇİNDEDİR"

        -MHP de geçmişte bir “kaset kumpasının” hedefindeydi. Şimdi dönüp baktığınızda ne düşünüyorsunuz?

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türk siyasetinin yetiştirdiği önemli bir devlet adamı. Şu anki duruşu da vatandaş tarafından onay görüyor. Bahçeli ana stratejisini belirlerken iki ana konuyu ön plana çıkarıyor, “Demokrasi ve milliyetçilik ruh ikizidir” diyor. Türkiye milli olmadan yönetilemez, demokrat olmadan da kalkınamaz. Dolar olmuş 2.65 TL. TOBB açıklama yapamıyor, sanayi odası ve sivil toplum sessiz, herkes sus pus.

        -İlgisini anlamadım? “MHP’ye kumpas kurulurken de mi herkes sus pustu” diyorsunuz?

        MHP 2011 seçimlerine giderken bir komployla karşı karşıya kaldı. Bundan bir tek kişiyi sorumlu tutarız biz, o da Tayyip Erdoğan’dır. Eğer sorumlusu o değilse de, gerçeği ortaya çıkarmak zorundadır. Buna imkânları ve güçleri var.

        -O dönem istifa eden MHP’lilere ne oldu?

        Çok büyük sıkıntılar yaşadılar, mağdur oldular. Hepsi yetişmiş arkadaşlarımız. Aile hayatlarında büyük sıkıntılar yaşadılar, heder oldular. “Cemaat’in parmağı var mıydı, yok muydu?” bu bizi ilgilendirmez. 2011 yılından beri hükümet bunu çözmekte adım atmıyorsa, biz hesabı onlardan sorarız. Bütün istihbarat ellerinde. MHP ve CHP’ye karşı komploların çözülmeyişi, bize iktidarın da işin içinde olduğunu gösteriyor.

        -Sizce o operasyonlar neye hizmet etti?

        Türk demokrasisine vurulan bir darbeydi. AKP hem eski CHP Lideri Deniz Baykal’a hem MHP’ye yapılanları deşifre etmelidir. Etmiyorsa hesabın içindedir. Bir tanzim olduğu belli. Bakın, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğundan sonra, yaklaşık 2 katrilyon liraya saray yapıldı. Sarayda bugünkü Anayasa üzerine yemin etmiş bir Cumhurbaşkanı var. “Tarafsızlığımı koruyacağım’’ diyor ama örneğin muhtarları saraya toplayıp AKP’ye oy istiyor. Ben daha ne anlatayım? Hırsızı yakalayan savcının sanık haline getirildiği bir düzende yaşamaya zorluyor bizi. Türkiye’nin birlik ve adalet problemi var bugün.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ