Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için özel gündemle toplandı

        Meclis Genel Kurulu'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Bakanlar Kurulu'nun üyeleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile kuvvet komutanları, Yüksek Yargı'nın başkan ve üyeleri ile çok sayıda yabancı diplomat ve büyükelçi hazır bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise Meclis Genel Kurulu'na gelmedi, onun yerine Grup Başkanvekili İdris Baluken ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder geldi.

        ”23 NİSAN MİLLETİMİZ İÇİN MİLATTIR”

        Meclis'in açılışının 95. yılının coşkuyla kutlandığını dile getiren Çiçek, bu vesile ile Atatürk ve Meclis'in kurucusu gazi milletvekilleri başta olmak üzere tüm şehitleri andı. "23 Nisan 1920, milletimiz için bir milattır." diyen Çiçek, "Bu Meclis, herhangi bir Meclis değil, Gazi Meclis'tir. Kurucu Meclis'tir. Çünkü devleti yeniden kurmuştur." ifadelerini kullandı.

        Meclis'in açıldığı andan itibaren Türk milletinin yegane temsilcisi olduğuna dikkat çeken Çiçek, ülkemize, milletimize yönelik saldırıların oyunlarının bitmediğini, bundan sonra da bitmeyeceğini vurguladı.

        "Değişik adlarla, değişik senaryolarla bugün de sahneye konulmaktadır." diyen Çiçek, şöyle devam etti: "Son günlerde bazı şahısların ve bazı parlamentoların Ermeni diasporasının ve arkasındaki güçlerin yürüttükleri bir iftira ve karalama kampanyasına şahit oluyoruz. Tek yanlı, önyargılı, tarihi gerçeklikten ve objektiflikten uzak, yok hükmünde olan bu söylem ve kararlarla bir tezgah kurulmaktadır. Bu yüce çatı altında ve milletin Meclisi'nin başkanı olarak belirtmek isterim ki, 1915'de Ermeni çetecilerin eline silahı tutuşturanlar, on binlerce vatan evladının masum kanını akıtılmasını teşvik ve tahrik edenler, her türlü desteği sağlayanlarla günümüzde ülkemizi kana bulayan binlerce vatandaşımızın kanını akıtıp yüreğimizi dağlayan teröristlere silah veren, eğiten, teşvik aynı adresler, aynı çevrelerdir. Kırk yıldır kanlı terör eylemleri ile maddi-manevi bize çok şey kaybettirdiler. Şimdi de sözde soykırım yalanlarıyla yeni bir saldırı başlattılar. Bunu iyi anlamamız lazım. Bu söylem ve kararları alanların bazılarının elleri kirli ve kanlıdır."

        Çiçek'ten sonra kürsüye Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken çıktı.

        BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU

        Türkiye küresel bir güç olarak en itibarlı ülkeleri arasında. TBMM daima milletin Meclis’i olarak kalacaktır. Bütün farklılıklarımızla bir ve beraberiz. Büyük bedeller ödemiş millet olarak iftiraları reddediyoruz.

        Emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı nerede bir ses yükselirse onun yanında olacak, her türlü baskı ve zulme karşı da mazlumlarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz.

        CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU

        Unutulmaması gereken gerçek şudur; bu Meclis, milletin hukukunu içeride ve dışarıda müdafaa etmek üzere kuruldu. Ve bu Meclis, hukukun üstünlüğüne inandığı içindir ki bizi defalarca karanlığın içinden çekip aydınlığa ulaştırmış bir Meclistir. O nedenledir ki bu Meclis milli egemenliğin sembolü olmuştur. Bu Meclisin yetkilerini gasp etmeye çalışan, Meclisi de kanun yapma fabrikası olarak gören bir anlayış, demokrasimizin gelişmesinin ve derinleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Bizim çocuklarımıza karşı bir borcumuz var. Daha güçlü, daha özgür, daha zengin bir Türkiye'yi onlara bırakmalıyız. Bu yüzden bu ülkeyi kuranlar, 23 Nisan gününü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan ettiler. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, yaşanacak bir Türkiye umuduyla CHP adına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, Türkiye'yi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum.

        MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ

        Balkanlar'dan göçe zorlanan milyonlarca evlad-ı fatihanın ızdırap ve felaketini kalbinde duymayan, Ermeni katillerin katlettiği on binlerce masum Müslüman Türk'ün sızısını hissetmeyenlerin başkalarının gözüne girmek için çaba sarf etmeleri tam bir eziklik ve iflas psikolojidir. 1915 olaylarına soykırım yaftası vuranlar, bunlara şirinlik yapanlar, Ermeni çetelerini haklı çıkarmak için milli haysiyet kaybı yaşayanlar bu aziz vatana dün bir şey kazandırmadı, bugün de kazandırmayacaktır.

        Soykırım yalanına bel bağlayanların ne söyleyip neyi nasıl karara bağlayacakları artık milletimizin umurunda değildir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerine bina edildiği parlamenter sistemi kötüleyenler, bir defa İlk Meclis'i özde hazmedemeyenlerdir. Rejim ve sistem değişikliği teklifi Türkiye Cumhuriyeti'ne sivil mahiyetli bir darbe olup, aynı zamanda İlk Meclis'i yok sayma teşebbüsüdür. Türkiye'nin kurulması ve kurtulmasında; ülkemizin yabancı tasallutundan çekip çıkarılmasında tek güç tamı tamamına büyük Türk milletidir. Şu günkü ortamda, ihtiyacımız olan husus İlk Meclis'in mücadele iradesi, zorluklara dayanma ve üstesinden gelme kabiliyetidir. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde; 1920 yılının yoklukları ile isli gaz lambalarının aydınlattığı, teneke sobaların ısıttığı, mekteplerden sıraların getirildiği İlk Meclis'in Ulus semtindeki aziz hatıraları, işte o anda gerçek değerini ve yerini bulacaktır.

        HDP GRUP BAŞKANVEKİLİ İDRİS BALUKEN

        Meclis iradesini etkin kılacak yaklaşımı ortaya çıkaramadı. 95 yıl önce halklar, ortak yaşam arzusuyla bir araya geldiler. Erzurum ve Sivas kongrelerinde, 1921 Anayasası'nda farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayış hakim oldu. 1921 ruhunun temsilcisi olan kurucu Meclis, il merkezlerine geniş yetkiler vererek yönetime katılma hakkını ortaya çıkardı.

        Ne yazık ki çoğulcu anlayış yerine 1924'te merkeziyetçi ve çoğulcu bir anlayış geldi. Uzak ve yakın tarihimizde trajedilerin kaynağı haline gelen darbeler etkinliğini halen devam etmektedir. Anayasanın cuntacılar eseri olduğu, 33 yıl geçmesine rağmen sivil bir anayasa yapılmaması bir utanç kaynağıdır.

        Her türlü muhalefet dinamiğini Meclis dışında tutmak için oluşturulmuş olan yüzde 10 seçim barajı bir utanç kaynağıdır. Barajları, milli irade ve istikrar adına savunan partilerin olması bir utanç kaynağıdır.

        Basın özgürlüklerin dair hiçbir somut adım atılmadığı, farklı inanç ve kültürlerin yok sayıldığı, kadının eşit yurttaşlık hakkının tanınmadığı bir sistem işlemeye devam ediyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ