Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Hedef batılılar!

        Öznur KARSLI/GAZETE HABERTÜRK

        Bu konuda iki farklı görüş öne çıktı. Uzmanlara göre IŞİD, sempatizanlarına ve dünyaya kendi gibi yaşamayan batılıların da cezalandırılabileceğini göstermek istedi.

        Bir başka görüş ise Müslümanları da öldüren örgüt, daha fazla kişiye mesaj vermek için sosyal alanları kendine hedef seçti.

        ‘Hedef, yaşam Cem Yılmaz, bilim adamı olsa... tarzı ve alışkanlıklar’

        Stratejist-Terör Uzmanı Prof. Dr. Ercan ÇITLIOĞLU:

        Paris saldırılarında seçilen hedefler, Batılı toplumların alışkanlıkları ve vazgeçilmezleri olan öğelere yönelik. Bu saldırılarla Batılı insanların hem yaşam tarzları ve alışkanlıklarını hedef aldılar, hem de bu alışkanlıklarını kısıtlamalarını istediler bir anlamda. Terör eylemlerinin hedefinde korku ve panik yaratmak vardır. Bu eylemlerde de bütün bu hedeflerin zincirleme olarak uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Polisin yanlış anonsu bile Paris sokaklarındaki insanların panik hallerini, ruh hallerini gözler önüne serdi. Bu da IŞİD’in hedefine ulaştığının bir işaretidir diye düşünüyorum.

        ‘Örgütün zihin dünyası fantastik filmler’

        Terör Uzmanı Nihat Ali ÖZCAN:

        Terörde amaç etki yapmaktır. IŞİD’in, konser salonu, restoran ve stadyumu hedef seçmesinin altında bir drama yani korku ve toplumda yılgınlık yaratmak vardır. Olayı medya her yerde gösterecek, bununla beraber efsaneler de üretilecek.

        Örgüt bu şekilde hem toplumu yıldırmış oluyor hem de hükümeti yıpratmış oluyor. Aynı zamanda kendi propagandasını da yapıyor. IŞİD kendi stratejisi açısından en doğru yöntemi seçerek yapıyor. Hem kitleleri korkutuyor hem de örgüt sempatizanlarına bunun yapılabilir olduğunu gösteriyor. Batılıların cezalandırılabilir olduğunu gösteriyor. Aklı zorlayan işlerde onların zihin dünyasını biçimlendiren şeyler fantastik filmler, hikâyeler ya da oyunlar olabilir. Bu tür fantastik unsurlardan yararlanmış olmaları mümkündür.

        ‘Amaç sadece insan öldürmek’

        Güvenlik Uzmanı Mete YARAR:

        IŞİD’in eylemini fiili anlamda Uzay Yolu filmine çevirmeye gerek yok. Esası zaten basit bir düzen üzerine kurulu. Kalaşnikof’u eline almasıyla eylem başlıyor zaten. Silah ele alındığında bir bombalı eylem kadar insan canı alabiliyor. Artık spesifik, detaylı saldırılar planlanmıyor. Çok daha basit şekilde eylem yapıyorlar. Kişinin IŞİD’le bağlantı kurmasına bile gerek yok, o silahı eline alması yeterli.

        Sosyal alanların hedef seçilmesinde hiçbir mesaj yok, daha çok kalabalık olduğu için buralar seçildi. Ne rehin alındı ne de başka bir şey. Ne kadar çok kişi öldürülürse o kadar iyidir mantığı. Hiçbir amaç ve mantık yok bu hedef yerlerinde. Amaç çok daha fazla insan öldürmek, daha büyük infial ve kaos yaratmak. Yani siyasi ya da stratejik bir niyet yok.

        ‘Saldırma yok savunma var mantığı’

        İlahiyatçı-Yazar Prof. Dr. Beyza BILGIN:

        Hedef olarak seçilen yerlerin IŞİD’in dine bakış açısıyla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Kendi gibi yaşamayanları hedef almak değil de olabildiğince çok kişiye mesajını vermek için seçilmiş yerler.

        Burası müzik dinlemekten keyif alanların olduğu konser salonu ya da maç izlenilen futbol sahası olabilir, öyle de oldu. Örgütün amacı caydırıcı bir etki yapmak için mümkün olduğunca çok ses çıkarmaktı. Bunu da İslam’da ‘Saldırma yoktur, savunma vardır’ mantığına dayandırarak yapıyorlar. Saldırıların amacı da gözdağı vermekti. ‘Siz bizi bombalarsanız bizden de karşılığını alırsınız’ gibiydi.

        ‘Müslüman’a da zulmediyor’

        Eski Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Ayşe SUCU:

        Önümüzde Irak, Afganistan örneği var. Oluşmuş bir nefret maalesef bu örgütleri bu noktaya getiriyor. Korku oluşturmak istiyorlar. Ama bunu konser salonları, futbol sahaları gibi kendi zihniyetlerine aykırı düşen etkinlikler bağlamında yapmaya başladılar. Kendi halkına da Müslümanlara da aynı zulmü yapıyorlar. Önemli olan bu noktaya nasıl gelindi sorusunun cevabını bulmak. Bunu sadece Müslüman dünyası değil Batı dünyası da çok iyi okumak zorunda. Mevlânâ “İslam’ı yobazlardan koruyun aksi takdirde dünyayı İslam’dan koruyun” der. Bazı dış güçler bunun oluşmasına zemin hazırladılar. Ama tehlikenin kendileri için de çalacağını okuyamadılar.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ