Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa İzmir'deki miras cinayetine biri ağırlaştırılmış 3 müebbet istendi

        Sanık Cirit, "Bu olay miras meselesinden kaynaklanmıştır. 2011 yılında ben evlendikten sonra kız kardeşimin beni aşırı derecede kıskanması nedeniyle meydana gelmiştir" dedi.

        Olay, geçen yıl 6 Kasım'da Vali Kazım Dirik Caddesi 15 numarada meydana geldi. Gülten Foçadan eşi ve iki çocuğuyla birlikte babalarından miras kalan evdeki bazı eşyaları almak için gitti. Evin anahtarı olmadığı için eşi Sedat ve oğlu M.F. (15), kırık cam penceresinden içeri girdi. Sedat Foçadan, içeriden keser ile kilidi kırmak istedi. Bu sırada evin anahtarı bulunan Ahmet Cirit de geldi. Kapıyı açan Cirit, içeride bulunan eniştesi ve yeğeni ile karşılaştı. Daha sonra evin içine giren kız kardeşi Gülten Foçadan ve Sedat Foçadan'a ateş etti. Karı koca olay yerinde yaşamını yitirirken, vücuduna üç kurşun isabet eden ve ağır yaralanan Selin Foçadan hastaneye kaldırıldı. M.F. ise hiçbir yara almadı. Kaçmak isteyen Ahmet Cirit, polis tarafından olay yeri yakınında yakalandı.

        Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı İlhami Başkurt, Ahmet Cirit hakkında, 'Kardeşi kasten öldürme', 'Kasten öldürme' ve 'Öldürmeye teşebbüs' suçlarından 1'i ağırlaştırılmış 3 kez mübbet hapis cezası istemiyle yargılanması için dava açtı. İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya, tutuklu yargılanan sanık Ahmet Cirit, avukatları Özgür Değirmenci, Muhammet Emre Tayyar, müşteki Selin Foçadan ile avukatı Salim Şirin katıldı.

        Cinayetin miras yüzünden çıktığını söyleyen sanık Ahmet Cirit, "Ben evlendikten sonra kız kardeşim Gülten, önce eşim aleyhinde asılsız dedikodular çıkardı. Babamdan kalan evi eşimle birlikte kullandığımı bildiği halde özellikle evdeki buzdolabına kendisine ait yiyecekleri koyma bahanesiyle, eve girme konusunda ısrar etti. Ben kendisini birçok kez uyardım. Evin babamdan kaldığını, evde payı olduğunu, gerekirse evin satılabileceğini, bu şekilde evdeki payına düşen parayı alabileceğini, ancak eşimle birlikte kullandığım eve girmesini istemediğimi söyledim. Kız kardeşim beni dinlemedi. Babamdan kalan eve girip çıkma konusunda ısrarcı oldu. Olay günü traktörü park ettim. Evin içerisinde ışık dolaştığını gördüm. Evin ön kapısını kilitlemiş, iç tarafına zincir takıp asma kilitle kilitlemiştim. Sadece arka kapıdan girip çıkıyordum. Evde hırsız olabileceğinden şüpelendim. Evin içinde 1 ton zeytinyağı vardı, o dönem zeytinyağı fiyatları yükselmişti. Eve arka kapıdan girdiğimde, eniştem Sedat'ın elinde keser ve yeğenim M.F. ile karşılaştım. Kendisine burada ne aradığını sordum. Bana 'eşyalarımızı almaya geldik' diye cevap verdi. Ben de kendisine 'Burada eşyanız yok, kapı arkada' diyerek çıkmalarını istedim. Eniştem beni dinlemeyip, keserle asma kilit bulunan kapıyı kırmak istedi. Dışarıda kız kardeşim ve diğer yeğenimle birlikte beklediklerini gördüm. Kapıyı anahtarla açtım. İkisi de içeri girdi. Selin içeri girerken, 'Bu kapı bir daha kapanacak mı' dedi. Eniştem ön kapıda elinde keserle duruyordu. Kız kardeşim ve oğlu arka kapıyı tuttu. Ben ortada kaldım. Sedat 'Seni öldürürüm, bu kapı bir daha kapanmayacak, ben sana söylemedim mi diyerek küfür etti, bir daha bu kapıyı kapatmıyacaksın' diye konuştu. Eşyalarını almalarını bekledim. Eniştem keserle bana saldırdı. İkinci kez hamle yapınca, belimdeki silahı çekip korkutmak amacıyla havaya bir el ateş ettim. Eniştem yere düştü. Yeğenim M.F. elindeki ışıldakla yukarı kaçtı. Biz karanlıkta kaldık. Karanlıkta silüetlerin üzerime geldiğini görünce korktum. Panikleyip korkutmak amacıyla 1-2 adım geri atıp elimdeki tabancayla birkaç el havaya ateş ettim. Hiç kimseyi vurmak veya öldürmek maksadım yoktu. Kendimi tuvalete attım, kapıyı kapattım. O anki korku ve panikle içeride kısa bir süre bekledim. Dışarıdan sesler gelince çıktım, lambayı açtım. Eniştem ve kız kardeşim yerde kanlar içerisinde yatıyordu. Selin'i görmedim. Bu bir aile faciasıdır. Ben bu facianın meydana gelmemesi için çok gayret sarfettim. Keşke bu olay meydana gelmeseydi, çok pişmanım, keşke ben ölseydim de bu olayları yaşamasaydım" dedi.

        'KÖTÜ BİR ŞEY OLACAK' DEDİM

        Olayda yaralanan Selin Foçadan ise, "Olay günü babam beni telefonla arayıp ışıldak istedi. Anneannemlerin evine ışıldak götürdüm. Annem evin ön tarafında bekliyordu, babam ile kardeşim içerideydiler. Babamla kardeşim üst katın penceresine merdiven dayayıp içeri girmişlerdi. Babam elindeki keserle asma kilidi kırıp kapıyı açmaya çalışıyordu. Dayımın geldiğini kırık camdan gördüm. Dayım damda silah bulunduruyordu. Dayım evden çıkmadan önce damın ışığını açtığı için tabancasını alacağını, bir kötülük yapacağını düşünüp endişelendim. Babama 'Çıkalım, kendimi iyi hissetmiyorum, kötü bir şey olacak' dedim. Dayım kapıyı açınca annemle beni zorla içeri soktu. Tuvalete girip çıkması bir oldu. Elindeki tabancayla babamın gözüne ateş etti. Ardından annemin göğüsüne doğru ateş etti. Dayımın sırasıyla bizi öldüreceğini düşündüm. Kardeşimi korumak için ona doğru yöneldim. O sırada bir kurşunun sol çenemden girip çenemin altından çıktığını hissettim. Ellerimi havaya kaldırdım. Dayıma 'Allah aşkına yapma' dedim. Bu sırada dayım ateş etti. Göğsüme bir kurşun daha isabet etti. Yaralı olarak dışarı çıktım. Komşumuz arabasıyla beni hastaneye götürdü. Ben olayın başından beri şuurumu kaybetmedim. Anemin orada çeyizleri ve düğünde takılan altınları vardı" diye konuştu.

        DAYISININ ÇIKARILMASINI İSTEDİ

        Duruşmada pedagog eşliğinde ifade veren M.F., "İfadem sırasında dayım Ahmet Cirit'in duruşma salonundan çıkartılmasını istiyorum. Duruşma salonunda olursa kendimi baskı altında hissederim" dedi. Sanığın avukatı Özgür Değirmenci ise "Yaşı küçük katılan duruşmayı izlemiştir. Bize göre talep hukuka uygun değildir. Talebin reddine karar verilsin" dedi. Cumhuriyet Savcısı ise talebin kabul edilmesi yönünde mütaala verdi. Mahkeme heyeti de talep doğrultusunda M.F.'nin ifade vermesi sırasında sanığın duruşma salonundan çıkartılmasına karar verdi. Sanık Ahmet Cirit, M.F. ifade verirken jandarma tarafından salondan dışarı çıkartıldı.

        Mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılmasına, eksik evrakların tamamlanmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı ekim ayına erteledi.

        DHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ