Diyanet Raporu: Hz. Peygamber, Gülen örgütünün Arasında, "Sahabeden Sonraki En Hayırlı Nesil"
HZ. PEYGAMBER, GÜLEN ÖRGÜTÜNÜN ARASINDA...(!)
Gülen, “Karanlıktan Aydınlığa ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) Çocukluk Dönemi” isimli
videosunda cemaatinin arasında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bulunduğunu ileri sürmektedir:
“Kim bilir belki şu dalalet asrında içinizden kaçının başını okşuyor,
hoş geldiniz diyordur. Kaçınızın rüyasında gören veya gözü açılıp
da birisiyle O’nu müşahede eden niceleri vardır ki çoklarınızın
belki alnından öpüyordur. O sizi terk eder mi? Sizi yalnız bırakır
mı?. İçinizde olabilir. Allah sinelerinizi onunla doldursun”
Ölümsüzlük İksiri adlı eserde Hz. Peygamber’in, sahabeyi üç beş kişinin bir araya geldiği
topluluklara gönderdiğini, ahir zamanda ise bu topluluklara bizzat kendisinin gitti-
ğini ifade etmektedir:
“Üç-beş kişi bir araya gelince ashaptan birini Hz Peygamber’in
oraya gönderdiği, ahir zamanda da kendisinin oraya geldiği
‘…onların yanına bizzat ben gidiyor ve ruhaniyetimle yer
alıyorum.”
Gülen, 19 Ağustos 1990 tarihinde Süleymaniye Camii’nde yaptığı konuşmada ise Hz.
Peygamber’in, “cemaat”in arasındaki birtakım “hizmetler”i takip ettiğini, hatta evlerde
uyurken üzeri açılan Gülen müntesiplerinin yorganlarını örttüğünü edep dışı tasvirlerle
anlatmaktadır:
“Olsaydı, bu devirde yaşasaydı (Hz. Peygamber s.a.s.) böyle
bir inkisar içinde hissettiği sizlerden bütün kardeşlerinin evine
giderdi o… Hem belki de gidiyordu bile… Belki gidiyordur…
Belki yorganlarınız açılınca örtüyordur… Belki alnınızdan
öpüyordur… Belki tesbihe, tehlile, tahmide açık dudaklarınızdan
öpüyordur… Ağzınızın şeker şerbet suyunu içiyordur…”
İslam âlimleri, Hz. Peygamber (s.a.s.) vefat ettikten sonra, O’nun artık dünya gözüyle
görülemeyeceği hususunda icma olduğunu ifade etmişlerdir.
“Sonra siz, bunun (dünya hayatının) ardından elbette öleceksiniz. Sonra da şüphesiz,
sizler kıyamet gününde tekrar diriltileceksiniz.” (Mü’minûn, 23/15-16) âyeti ile “Kı-
yamet günü yer yarıldığında ondan ilk çıkacak benim.”(Tirmizî, Menâkıb 1) hadisi ve bu
mealdeki nasslar, kıyamet gününden önce dirilmenin olmayacağını, dolayısıyla da Hz.
Peygamber (s.a.s.) dâhil vefat eden hiçbir insanın dünyada yakaza/uyanıklık halinde
görülmesinin mümkün olmadığını beyan etmektedir. İmam Sehavî, öldükten sonra Hz.
Peygamber’in dünyada iken görülebileceğine dair ne Sahabeden ne de onlardan sonra
gelenlerden bize aktarılmış bir rivayetin olmadığını söylemiştir.
Sahabe-i kiram, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) vefatından sonra birçok konuda ihtilafa düş-
müşlerdir. Eğer bu iddia doğru olsaydı Hz. Peygamber onlara görünür ve karşılaştıkları
problemlerin çözümünü onlara gösterirdi.
“Belki tesbihe, tehlile, tahmide açık dudaklarınızdan öpüyordur… Ağzınızın şeker
şerbet suyunu içiyordur…” şeklindeki yakışıksız ifadeler, Gülen’in, kendi mensupları-
nı motive etme uğruna Hz. Peygamber’i istismar etmesinin hatta onu tahkire yeltenmesinin
en bariz örnekleridir.
SAHABEDEN SONRAKİ EN HAYIRLI NESİL
“… O kadar çok rüya naklettiler ki; ve inanın, nakledilen bu
rüyaların hepsinde sizin bezminizde serzâkir, Hz. Muhammed
Mustafa’dır (s.a.s.). Öyle anlaşılıyor ki; kendi devrine (القرون خير
قرني (dediği “en hayırlı asır, benim asrım” dediği o devre iltifatın
ve teveccühün yanı başında vefasızların onun dininden
ayrıldığı dönemde ciddi bir vefa hissiyle, dinine sahip çıkanları
terazinin öbür kefesine koyuyor, siz de benim nazarımda –bir
planda, yanlış anlamayalım- bir planda ikincilersiniz buyuruyor
adeta.”