Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Erdoğan bölücübaşıdır"

        CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin Alevi olmasına vurgu yapan Başbakan Erdoğan için 'bölücübaşı' dedi. "Dersimli olmak günah mı?" diye soran Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Dersim belgelerini açıklamasını istedi ve "Yakın tarihimizle yüzleşmeliyiz. Hatalarımızdan ders çıkarmalıyız" dedi. Hayati Yazıcı ve Ali Demir ile ilgili yeni iddiaları dile getiren CHP lideri, eğitimle ilgili projelerini anlattı. Erdoğan'ın Hakkari mitingi ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu televizyonda düeollo çağrısını yineledi.

        İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:

        27 MAYIS

        Bir darbenin olmaması gerekirdi. Darbelerin tarihine baktığınızda CHP'nin iktidara en yakın olduğu dönemlerde darbeler olmuştur. Faturası CHP'ye çıkmıştır. Darbenin sonucunda 3 siyasetçinin idam edilmeleri hala kanayan bir yaradır. Siyasi mahkemelerin Türk demokrasisine ciddi zararlar verdiğini biliyoruz. Darbelerin olmadığı bir siyaset anlayışının egemen olduğu bir Türkiye istiyoruz.

        Darbeleri CHP yapmıştır gibi bir algı kamuoyunun belleğine kazınmak istenmiştir. Darbelerden en çok mağdur olan parti CHP'dir. Bizim genel başkanlarımız hapse girdi. Ecevit, genel sekreter olduğu dönemde Nihat Erim hükümetine bakan vermesin diye diretmiştir. Bakan verilince İnönü'nün karşısında duran Ecevit istifa etmiştir. Ecevit'in o çıkışı aslında unutulmaması gereken bir olgudur.

        Her durumda darbelere karşı olduğumuzu söylüyoruz. Erdoğan bizi suçluyor. Darbe olursa tankın karşısında dururuz dedik.

        Erdoğan'ın tarih bilinci yok. Bütün olaylara CHP'yi nasıl kötülerim diye bakıyor.

        Siyasetçinin görevi halka doğruları söyletmektir. Acaba Sayın Erdoğan 'İlk hedefler beyannamesi'ni biliyor mu?

        Sanki Mem U Zin Sayın Erdoğan hükümet kurdu o zaman yayınlandı. Doğruyu söylemiyor. Kendi açısından milat olarak başlatıyor. Kürt tarihi yayınlandı yine o da çok öncedendi. Daha sonraki hükümetler döneminde de yasak yayınlar vardı onlara niye bir şey söylemiyor?

        Sayın Erdoğan'la yan yana gelirsek ben onun maskesini indireceğim. Habertürk'e çıkmaya cesaret edemezse kendi yandaş kanalları var. Ben oraya da çıkarım.

        DARBELER DÖNEMİ BİTTİ

        Darbeler dönemi bitmiştir. Demokrasi bilinci gelişmiştir. Artık toplum bunu görmüştür. Darbeler toplumu geriye götürmüştür. İşkencelerden kim geçti? Erdoğan ve arkadaşları mı? AKP hükümeti, AKP'nin kadroları 12 Eylül'ün yetiştirmeleridir.

        Asker bu süre içinde yasaların öngördüğü biçimde davranıyorsa bizim açımızdan bir sorun yok.

        Daha önceki dönemlerde darbeye özendiren kesimler de vardı. Bugün geldiğimiz noktada demokratik olgunluğa ulaştığımız kanısındayım. 17 yaşında bir çocuğun yaşını büyüterek idam ediyorsunuz...

        Katı kurallarla bir toplum idare edilemez. Sivil yönetimler diktaya dönüşürse orada faşizm vardır. Biz ona da karşıyız. Bizim gibi düşünmeyen insanların da düşünce özgürlüğünü savunmalıyız. AKP düşünce özgürlüğüne tahammül edemiyor.

        İFADEYE ÇAĞRILAN GENERALLER

        Darbe yapmak isteyenler olabilir. Gerekirse cezasını verirsiniz. Hiç kimse onları korumak gibi bir düşünce içinde değil. Ama özel yetkili mahkemelerle bu işi soruşturursanız bu siyasallaşır. Erdoğan, beni görünce ayağa kalkmadı o general dedi, şimdi cezasını çekiyor dedi. O senin özel mahkemen mi?

        Tarafsız olduğu tartışılan yargıçların orada görev yapmamaları gerekirdi. Siyasi otorite karar verecek yargı da onaylayacak. Bu doğru değil. Demek ki önceden bazı görüşmeler yapılıyor. 'Beni görünce ayağa kalkmadı' deniliyor. Ona göre suç delilleri üretiliyor ve o kişi hapse atılıyor.

        Tek partili yönetimler demokratik yönetimler değildir. O dönemdeki tek partide bile çok farklı kanatların olduğu görülecektir. O günkü koşullarda önemli bir açılımdır. Daha sonra görüş ayrılıkları derinleşiyor, Adnan Menderes ve arkadaşları Demokrat Parti'yi kuruyorlar. 1950'de İsmet İnönü seçimleri kaybettiği zaman 'Evet ben yenildim, ama bu benim en büyük zaferimdir' der.

        İPTAL EDİLEN TATBİKATLAR

        Başbakan Genelkurmaya sorun der mi? Demek ki ülkeyi yönetemiyor. Çıksın söylesin. Genelkurmay Başkanı'na sorar, bunun gerekçelerini öğrenir ve kamuoyuna açıklar. Genelkurmaya sorun dediğiniz andan itibaren ben bu sorunu bilmiyorum, demek istiyorsunuz. Ya konuyu biliyor, açıklamaktan kaçınıyor ya da 'genelkurmay nasıl olsa açıklamaz, bu konu burada biter' diyor. Herkes içeride olduğuna göre kim tatbikat yapacak? Bir kere gelenekselleşen tatbikatların yapılması lazım. Yapılmamasının çok önemli nedenlerinin olması lazım. O zaman bunun açıklanması lazım. Genelkurmay da açıklarsa o zaman 'Genelkurmay niye konuştu?' diyecekler.

        DARBE İSTEYEN AKP'YE OY VERSİN

        Bizim bütün adaylarımız geziyorlar. Ama AKP adayları esnafa dahi gidemiyor. Darbeyi destekleyecek biri varsa o bize oy vermesin, AKP'ye versin. Memur, işçi, genç, kadın, yaşlı... bize gelebilirler. Darbe isteyenler AKP ile kol kola girebilirler.

        Gizli tanıkları biz iyi biliriz. Ona birileri bir kağıt veriyor, ona göre konuşuyor. O gizli tanıklardan birini daha önce teşhir etmiştik. Gizli tanığın varlık nedeni şu: Mafya türü bir örgütlenme varsa gizli tanığı oradan seçersiniz. Ama burada öyle bir durum yok. Cihaner'in elbette arkasındayız. Kimin kiminle telefonla konuştuğunu zaten bulursunuz. Bunun için gizli tanığa gerek mi var?

        Telefonlarım zaten dinleniyor. Bunun ayıbı bana değil; Başbakana, ulaştırma bakanına ait. Benim konuştuğumu zaten herkes biliyor.

        KASET SKANDALLLARI

        Oylar kime gider, o sonuçta yurttaşın bir tercihir. Ama benim anlayamadığım nokta şu:Yasadışı yolla elde edilen görüntüleri siyasette kullanmak ahlaka aykırıdır. Bu mahkemede bile delil olmaz. Siz insanın görüntülerini alıyorsunuz. Sonra bir başbakan olarak o görüntüleri izliyorsunuz, meydanlarda konuşuyorsunuz. Bir başbakana bu yakışır mı?

        Bulması gereken hükümet. Kim olursa olsun ortaya çıkarmak hükümetin görevi. Daha başbakanın kafasında özel hayat kavramı oluşmamış. İnsan bir kitap okur...

        BAŞBAKAN'IN 'ÖZEL DEĞİL GENEL' AÇIKLAMASI

        Sayın Başbakan özel hayatım yok diyorsa çıksın söylesin. Niye yaz tatili yaparken perdeleri kapatıyorlar? Çünkü özel hayat... Kabahat başbakanda değil danışmanlarında. Bir şekilde uyarmaları lazım. Etrafı bile başbakanı uyaracak cesarette değil.

        Bakın Mehmet Ali Ağca tahliye olduktan sonra özel görüntüleri yayınlanmadı. Aynı kampanya başlatılabilir. O görüntülere itibar etmemek için.

        İNAN KIRAÇ İLE İLGİLİ İDDİALAR

        Sayın İnan Kıraç saygın bir işadamı. Uzun bir dostluğumuz söz konusu değil. Bunu söyleyenlerden biri de Sayın Erdoğan, komployu ortaya çıkarırsan sana teşekkür ederim. Çıkaramazsan sen de komplonun bir parçasısın. İstihbarat, savcılar polis hepsi onun emrinde. Çıkarmıyorlarsa bu işin için de onlar da var demek. Yılmaz Ateş'in aklı yeni mi başına geldi? Daha önce niye söylemedi? Sayın Baykal ile ilgili iddia gündeme geldiğinde bir iki gün sonraki Hürriyet'in manşeti: MİT' talimat verdim, bu işi ortaya çıkarın. Ya MİT beceriksiz ya da MİT'e o talimat gitmedi. MİT'e o talimatın gitmemiştir.

        Bu ülkede yürekli savcılar var. İyi niyetli emniyet görevlileri var. Hükümet bunların önün açsa ortaya çıkar. İnternete düşen bir şey parmak izi gibidir.

        KASETLER MHP OYLARINI ETKİLER Mİ?

        MHP seçmeni bilinçli, kendi partisine bağlı bir seçmen. Oyları bize gelecek ya da başka bir partiye gidecek diye bir şey söylemem doğru değil. Elimde veri yok.

        GÜL'ÜN KASETLERLE İLGİLİ SÖZLERİ

        Teşekkür ediyoruz Sayın Cumhurbaşkanı'na.

        ÇOCUKLA KASET KONUŞMASI

        Bir espriydi. Çocuk ama büyümüş bir çocuk. O da espri yapmayı seviyor, karşılıklı bir espri yaptık.

        IMF BAŞKANI KAHN

        Hiç takip etmedim. Gazete okumaya vaktim olmuyor.

        GÖKÇEK'İN İDDİALARI

        Sayın Erdoğan 1997 tarihli bir olayı açıkladı. Birinci sayfayı açıkla dedim. O olayda benim akrabamla ilgili tek satır yok. Resmi yollardan o belgeleri alacağım ve Erdoğan'a dava açacağım. O dönemden önce de sonra da akrabalarım vardır. En çok mağdur olan onlardır. Ne şeftir, ne başhekimdir. Şu sınavda bilinçli olarak şunu yaptınız, raporu da önümüze koyarlarsa bunu kabul ederiz. Ben çoğu sınavı da iptal ettim. İtiraz geliyordu, teftiş yapılıyordu, usülsüzlük varsa iptal ediliyordu. 'Herhangi bir raporda Kemal Kılıçdaroğlu şu konuda sorunludur diye bir cümle bulsunlar, çekilirim' demiştim. Bunu yine tekrarlıyorum. Ben bu kadar iddialıyım. Ama Erdoğan hakkında da iddialar var, o böyle iddialı değil. Ben SSK tarihinde en uzun süre görev yapan kişiyim. İki bakan hariç bütün bakanlarla çatıştım. Ben niye bakanlarla çatışırım? Bana yasalara uygun olmayan taleplerle gelmişlerdir. Ben hepsini reddetmişimdir. İki bakan hariç bütün bakanlar beni görevden almak istemiştir.

        TÜZMEN'İN DÜELLO DAVETİ

        Sayın Aydın Ayaydın'ın El Tüzmen, diye bir kitabı var. Gelsin birlikte konuşsunlar. Ben bürokratken sen şöyle bir şey yaptın demedim. Kendi başbakanı söylüyor. Ben siz yolsuzluk yaptınız deseydim elimde belge olmadan beni mahkemeye verecekler. Niye bunun hesabını başbakana sormuyorlar. Başbakanın ezberini bozdum, şimdi itiraflara başladı.

        İlla televizyon şart değil, AKP'nin en yoğun ilde de karşılaşabiliriz halkın önünde. İstediği kişiyi, isterse bakanlar kurulunu yanında getirsin.

        BAŞBAKAN'IN ALEVİLİĞİNE VURGU YAPMASI

        Bölücülük yapıyor. Erdoğan bölücüdür. Hatta bölücübaşıdır. Siyasetçiler toplumu ayrıştırmazlar. Buradan oy toplamaya çalışıyor. Temiz insan istiyor bizim insanımız. Bir ara Hz Ömer'in adaletinden bahsetti. Hz Ömer sadece İslam dünyasının değil bütün dünyanın kabul ettiği en adil insanlardan biridir. Devletin işini yaparken devletin mumunu yakar. Sen devletin uçağıyla davetiye götürüyorsun. Bir daha Hz. Ömer'in adını ağzına aldırmayacağım. Söylersen başka şeyler söyleyeceğim.

        Vatandaşın derdini dert etmiyor. Kübra diyorum, bunu niye söylüyorsun diyor. Aile sigortası diyorum, Merkez Bankası'nın paralarına göz diktin, diyor.

        Geçmiş yaralar kaşınmaz. Ağır bedeller ödedik. Hele hele taze yaraları... Toplum olarak bir araya gelmeliyiz. Hepimizin yüzü gülmeli.

        Öyle bir kadro kurduk ki, bir değil üç bakanlar kurulu çıkarabiliriz. Bu kadroların tamamı cebini değil halkını düşünecek.

        DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NIN CEMEVİ ZİYARETİ

        Sayın Görmez'i kutluyoruz.

        DOĞU VE GÜNEYDOĞU ZİYARETLERİ

        Bir dönem 'siz Sivas'ın ötesine geçemiyorsunuz' diyordu. Şimdi 'Vay efendim niye gittiniz?' Bu bir başbakana yakışır mı? Kendisi gidince kepenkler niye kapanıyor? Bunu kendisine sorması lazım. Benim kimseyle sorunum yok.

        ERDOĞAN'IN HAKKARİ MİTİNGİNDE TÜRK BAYRAĞI YOK ELEŞTİRİSİ

        Tam bir bölücü üslubu. Türk Bayrağı 70 milyon yurttaşımızın ortak bayrağıdır. Ben Vali'ye de ziyarete gittim. Bizim mitinglerin büyük çoğunluğunda parti bayrağı var... Türk Bayrağı bizim yüreğimizde var. Orada her partiden insanlar vardı. Ben gidip tek tek siz hangi partidensiniz diye mi soracağım?

        Genel başkan olduğumda beni bir kişi bile dinlese Türkiye'nin her yerine gideceğim dedim. Bizim o bölgede oyumuz az. Kabahat bizde diyorum. Derdinizi dinlemedik, siz de bize oy vermediniz. Şimdi dertlerini dinliyorum. Gidip bir kahvede oturuyorum. Sanayi sitesindeki çıraklarla, ustalarla da bir araya geliyorum. Erdoğan bunu yapamaz.

        TOPLUMSAL MUTABAKAT...

        (Kürt sorunu) CHP dışında siyaset kurumu bir şey üretmedi. Bugün de 89 raporuna bağlıyız. Ben Erdoğan'la görüştüğümde 'Asker ne istediyse biz onu verdik' dedi. Bu işin silahla çözülemeyeceğini artık herkes biliyor. Ben toplumsal mutabakattan söz ediyoruz.

        "ÖZERKLİK"

        Bu bir anlaşma, parlamentodan geçmiş. Zaten AB'ye girsek bunu kabul edeceğiz. Yerel yönetimlerin daha güçlü olmasını istiyorlar. Türkiye'nin bütün belediye başkanlarının hayatı Ankara'da geçer. Çünkü kaynakları yetersiz. Siz belediyelere mali özerklik sağlayacaksınız, kaynak sağlayacaksınız. Bunlar kendi programlarını bile okumamışlar. AKP'nin programından okuyorum: 'Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına uygun olarak... Merkezi iradenin görev ve yetkileri tek tek sayılacak bunun dışında tüm görevler yerel yetkilere bırakılacak.' Halkı kandırmak istiyorlar. Vay efendim eyaletlere bölünecek. Hangi eyalat? Biz evrensel anlamda yerel yönetimlerin güçlü olmasını istiyoruz. Zaten her yerin belediye başkanını kendi seçiyor. Bizim istediğimiz mali özerklikleri olsun. Biz üniversitelerin de özerk olmasını istiyoruz. Şİmdi bölücü mü olduk? Türkiye'de bütün yönetimlerin güçlü olmasını istiyoruz. Bunun Kürt sorunuyla ilgisi yok. Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin de konuşuyor. Kendi programlarını yalanlıyorlar. Bu kadar cahillik olabilir mi?

        EKONOMİK HEDEFLER

        Ekonomide bir model geliştirdik. Doğu ile batı arasındaki gelir dağılımındaki farkı gidermek için. Bazı projeleri de hayata geçireceğiz. Doğu ve güneydoğuyu da önemli bir lojistik üs haline getireceğiz. Önemli bir merkez olacak. Petrol boru hattı oradan geçiyor. Petro-kimya merkezi haline getireceğiz. Güneş enerjisini kullanacağız. Biz bunu gerçekleştirebilirsek 9.5 büyüme hızını hedefliyoruz, bölgede. İşsizliği bu bağlamda çözmeyi düşünüyoruz. Anadoluda 20 büyük cazibe merkezi oluşturacağız. Batıya göçü de büyük ölçüde engellemiş olacağız.

        ANADİLDE EĞİTİME KARŞIYIZ

        Anadilde eğitimi doğru bulmuyoruz. Ana dilini herkes öğrenmeli gerekirse devlet desteği olmalı. Bunda sorun yok. Eğitim konusu toplumu böler. Siyasetçinin görevi toplumu kaynaştırmak. Biz asimilasyona karşıyız, entegrasyondan yanayız. Toplum birbirini karşı kutup olarak görmemeli.

        Biz AKP gibi geçmişine ihanet eden bir parti değiliz. İhanet Eden Erdoğan'dır. Rahmetli Erbakan Erdoğan'la görüşmeden vefat etti. Yanlışımız elbette olabilir. Ama biz kendi felsefemize ihanet eden bir parti değiliz.

        KÜRT SORUNU

        Hakkari'de söylediğimi bugün Sarıyer'de de söyledim. Bir şehit annesi bu olayı durdurun diyorsa siz siyasetçi olarak bildiğini okuyabilir misiniz? Bu sorunu çözecek parti CHP'dir. Bu ülkede çatışmayı bitireceğiz.

        HELİKOPTER ARIZALARI

        Arıza iki kez oldu. Sivas ve Şırnak'a gidemedim. Bunun için üzgünüm. Hatta helikopter pilotlarına tek motor çalışıyor ditmeye razıyım dedim. Kurallara aykırı olduğunu söylediler. Arızalar neden oldu bilmiyorum. Ama arkadaşlar yeni helikopterlerle anlaştılar. Ya 81 ile gideceğim ya gitmeyeceğim. Ben kararlıyım. Sivas'a ve Şırnak'a da gideceğim.

        Doğrusu bizim hayatımız zaten risk üzerine kurulu. Yolda giderken de kaza olabilir. Helikopterde de olabilir. 53 bin 600 km'lik yol katetmişiz.

        Bana oy vermeyen yurttaşa da, bana yumurta atan yurttaşımıza da saygı duyuyorum. Diğer yurttaşlar özür diledi. Keşke o yumurta atanla konuşsaydım. Belki çok haklı bir gerekçeyle atmıştır, benim haberim yoktur. Eleştirileri de hoşgörü ile karşılayacağız.

        BAŞBAKAN'IN KONVOYUNA YAPILAN SALDIRIDA ERGENEKON ŞÜPHESİ

        Buna kim inanır? Adamlar hapiste. Deliller elinizde. İlla ayağa kalkmayanı mı hapse atacaksınız. Bir kere de suçluyu bulun onu atın.

        SANA KEFEN GİYDİRENİN KARŞISINDA DURURUZ

        Silivri-Kandil diyor. Var mı delilin. Kefen giydim diyor. O kefeni sana giydirenlerin karşısında önce ben dururum. Demokratik yollardan siyaset yapacağız.

        Türkiye terörden çok çekti. Ortak bir payda oluşturmamız lazım. Kim olursa olsun nereden gelirse gelsin.

        DERSİM BELGELERİ

        Bir ara Dersimlidir diye beni suçluyor. Sanki bu suçmuş gibi. Dersimli olmam günah mı? Bunu niye yapıyor? 'Belli çevrelere belki mesaj gösterirse belki oy almam' diye. Belgeler dedi, buyur açıkla dedim. Dut yemiş bülbüle döndü. Gizli belgeleri ben nereden bileyim. Adam gibi adamsan açıkla. Önerge de verdik, o da reddedildi. Yakın tarihimizle yüzleşmeliyiz. Bütün mesele hatadan ders alıp onu tekrar etmemektir.

        HAKKARİ'DE KALABALIK SANDIĞA NE KADAR YANSIR

        Adayların hepsi de iddialı. Bölgede CHP'ye yönelik ciddi bir sempati var. Bunun ne kadarı sandığa yansır göreceğiz. Sandığa saygımız var.

        KAYNAĞI NEREDEN BULACAK

        Ben uzun yıllar hesap uzmanlığı yaptım. Hesabın ne olduğunu bilirim. Devlet bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Sayın Erdoğan 17. büyük ekonomisiyiz diyor, 80'lerde 14'teydik. Bu ülkede para var, bir liralık iş beş liraya yaptırılıyor. Bir yerde yolsuzluk olursa üzerine gideceğim. Bakansa görevden alacağım. Bu ülke soyulmaktan bıktı. İktidarın yolsuzlukları artık dosyalara sığmıyor. Yardım olarak dağıtılan kömürlerde bile yolsuzluk var. Bu ülkenin parasını yerinde ve zamanında kullandığınız zaman para var. Merkez Bankası özerktir, bunu da bilmiyorlar. Ben niye oradaki paraya gözümü dikeyim.

        OYUMUZ DÜŞERSE BIRAKIRIM

        CHP'nin oy oranında düşüş olursa genel başkanlığı ve siyaseti bırakırım. Aynı şeyi başbakan yapsa da yapmasa da ben bu sözümü tutacağım. Ben oylarımızın artacağından yüzde yüz emininim. Ama Erdoğan o kadar emin değil. O yüzden o da bu sözü veremiyor. Korkuyor, korkunun ecele faydası yok. Batı demokrasilerinde oyu düşen bırakır. Ben özellikle bu süreçte CHP'nin tek başına iktidarına Türkiye'nin ihtiyacı olduğuna inanıyorum.

        60'A YAKIN GAZETECİ İÇERDE

        Hukukun üstünlüğüne inanmak böyle mi olur? Kendi özel mahkemeni kurdun. 60'a yakın gazeteci içerdeyse bu ülkede sorun var demektir. Bunu sadece biz değil, AB de dile getiriyor.

        YÜZDE 30'U AŞTIK

        Yüzde 30 barajını aşmış durumdayız. Bizim oyumuzda yükseliş, AKP'nin oyunda düşüş var.

        Sandıklarda CHP'liler gerekirse aç kalacak, oyuna sahip çıkacak. Ayrıca parti içinde özel bir eğitim yaptık. Geçmişe oranla bu kez daha dikkatli olacağız.

        12 BİN ÖĞRENCİYİ DOKTORAYA GÖNDERECEĞİZ

        Eğitim sistemimiz tam bir felaket. OECD üyesi ülkeler arasında sondan ikinciyiz. Bizim eğitim sistemimiz tam bir felaket. Eğitimde kalityeyi yakalamak. Toplumu bilgi toplumuna hazırlamanın yolu doktora öğrencisi sayısını artırmaktan geçer. Biz en az 12 bin öğrenciyi doktora için yurtdışına göndereceğiz. Bizim uçuk kaçık projeler değil... Bilgi açısından düşünün. Bu Malatya'da da olacak, İzmir'de, İstanbul'da da olacak. Olağanüstü bir araştırma zenginliğimiz olacak. Teknolojini geliştiren bir ülke nasıl olacağız? Eğitimle. AKP bunu düşünmüyor.

        İMAM HATİPLERİ CHP AÇTI, NİYE KAPATALIM

        İmam Hatip okullarını kuran CHP. Niye kapatalım? Bu ülkenin aydın din adamlarına ihtiyacı yok mu? Toplumun ihtiyacı kadar. Zaten eğitimin temel sorunu bu değil mi? Düşünün mühendis işsiz. Eğitim programını gelecek hedefleriyle beraber düşüneceksiniz. Hangi alanda ne kadar ihtiyaç var. Buna bakacaksınız. Çoğu camilerde bizim anladığımız anlamda din adamı eksikliği var diyorlar. Bu varsa niye İmam Hatipleri kapatalım. Birileri uyduruyor. İmamlar da bu ülkenin saygın insanları.

        SİBEL ÜRESİN'İN ÇOKEŞLİLİK ÖNERİSİ

        Biz kadın erkek eşitliğine inanan bir partiyiz. Biz okuyoruz kadın da çalışacak. Kadın ve erkeğin dayanışma yapması en güzel olaylardan biridir. Kendisi isteyebilir. Ona bir şey diyemem. Belki eşinin ikinci, üçüncü eşi vardır. Ama biz sağlıklı düşünen hiçbir kadının bunu istemeyeceğini düşünüyorum.

        İNTERNET YASAKLARI

        Özgürlük alanını geliştirmek lazım. O nedenle yasaklara karşı bir partiyiz. AKP yasaklara karşıyız diyor, ama tam anlamıyla yasakçı bir parti oldu. Her toplumda çocuklar korunur. Bu zaten her ülkede var aşağı yukarı. Daha sağlıklı bir toplum yaratmak için başvurulan bir yöntem. Ama yasaklarla siz başka bir özgürlük alanını kısıtlıyorsanız bu doğru değil.

        Bilişim ve teknoloji ile ilgili ayrı bir bakanlık kurmayı düşünüyoruz.

        22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek yasanın ayrıntısını çok fazla bilmiyorum. Ama düşüncelerimi söyledim.

        DÖRT AY İÇİNDE BIRAKIRIM SÖZÜ

        Bütün projelerim için değil. İntibak yasasını çıkarmak. Çiftçinin mazotu 1.5 lira olacak. Askerliğin süresi kısalacak... Bu gibi temel noktaları hayata geçiremezsem ilk dört ay içinde bırakacağım. Bedelli askerlikten gelen parayı YÖK'e aktaracağız. Bunu söylediğimizde Başbakan 'Hani YÖK'ü kaldıracaktın' dedi. YÖK anayasal bir kurumdur. Başbakan bunu bilmiyor. İktidar olduğumuzda ilk dört ay içinde anayasayı değiştirme şansımız yok. Bir toplumsal mutabakat olacak. Neresinden bakarsanız bu bir yıl sürer.

        Bedelli askerlikte ailenin gelir durumuna bakılacak. Ailenin gelir durumu kıstas alınacak.

        Bu ülkenin başbakanı anayasa nasıl değişir bilmediği için bana bu suçlamayı yapıyor.

        HAYATİ YAZICI MAİLİ

        Benim daha sorularım var. Ali Demir'in 'Sayın Bakan bu maili bana niye gönderdiniz?' diye sorması gerekirdi. O bakan telefon açtı mı, açmadı mı? Giden ileti başka nerelere gönderildi? Biz bunu da bilmiyoruz. Bir çocuk buldular. Çocuk da zaten bir AKP'linin yakını. O da 'ben göndermedim' dedi. Sayın Yazıcı bana dava açacakmış. Senin adın kullanıldıysa bana teşekkür et. Suçlu değilsen adam gibi bu olayı ortaya çıkarırısın. Haberim yok diyorsan bir gün Ali Demir'i orada tutamazsın. Niye konuşmadın o zaman? O yüzden o olay hala karanlık. Belgeyi görmeden konuşmam. Bana yüzlerce şey gelir, kılı kırk yararak bakarım. İletiyi aldıktan sonra Ali Demir, YÖK Başkanı'na gidiyor. 'Ben bu konuda ne yapayım' diye.

        İZMİR

        Hiçbir İzmir'li AKP'nin tuzağına düşmez. Beni dinlemeye gelen Hakkarililer yüzünden İzmir bana küsecek mi? Hiçbir yer benim kalemdir, demek doğru değil. Biz bilgimizle, birikimimizle sempati topluyoruz orada. Ben eminim, İzmir yapılan tüm baskılara rağmen CHP'de yoğunlaşacak.

        AK PARTİ'NİN PROJELERİ

        İhale projeleri. Şuraya kanal yapacağım, ihaleyi kime vereceğim? Bizim bütün projelerimizde insan var.

        ÇIRAK DEĞİLİZ

        Deneyimli bir kadromuz var, çırak falan değil, yıllarını devlete vermiş bir kadromuz var. Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine yaşamak istiyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ