Kılıçdaroğlu'dan terör zirvesi adımı

Toplantıda yapılan değerlendirme sonucunda Meclis’e sunacakları çözüm reçetesine destek vermeleri için Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki günlerde Meclis’te grubu bulunan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’tan randevu talep ederek görüşmesine karar verildi.

Görüşmeler sırasında Kılıçdaroğlu’nun, liderlerden Meclis’te kurulmasını önerdikleri “Toplumsal Mutabakat Komisyonu”na üye vermelerini talep ederek, “Bu sorunun çözüm adresi Meclis’tir. Bu sorun, toplumsal uzlaşma ile çözülür. Gelin bu sorunu çözmek için masaya oturalım. Elimizi taşın altına koyalım, akan kanı durduralım” çağrısı yapacağı bildirildi.

"ÇÖZÜME İLİŞKİN SÜREÇ ÖNERİMİZİ ÇİÇEK'E SUNDUK"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu partilerinin başlattığı süreçle ilgili olarak bugün TBMM Başkanı cemil Çiçek'le bir görüşme gerçekleştirdiler.

Görüşme sonrasında basın mensuplarının karşısına çıkan Loğoğlu, "Kürt meselesinin bütün boyutlarıyla çözümüne ilişkin bir mekanizma, bir süreç önerimizi Sayın Cemil Çiçek'e sunduk" dedi.

Önerilerinin temel unsurunun "TBMM çatısı altındaki siyasi partilerin eşit sayıda göstereceği 8 üyeden oluşacak bir toplumsal mutabakat komisyonu oluşturulması" olduğu bilgisini veren Loğoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'te yapıcı bir tutum gördüklerini belirtti. Ancak bu komisyonun kurulması için bütün siyasi partilerin bu konuda olur demesinin gerektiğini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da önümüzdeki günlerde siyasi partilerin liderleriyle görüşme teşebbüsünde bulunacağını ifade eden Loğoğlu şunları kaydetti: "Bu görüşmelerde, siyasi liderler serisindeki görüşmelerde önerimizin gerekçeleri daha ayrıntılı bir şekilde anlatılacak. Mutabakat istenecek. Bu mutabakat sağlandıktan sonra Meclis Başkanımız Sayın Cemil Çiçek kendisine bu konuda düşeni yapmaya hazır olduğunu, çünkü meselenin hakikaten çok büyük ve önemli olduğunu, TBMM'nin bu konuda görüşme hakkı ve görevi bulunduğunu o nedenle siyasi partiler kendisine bu oluru bildirdikleri takdirde bu toplumsal mutabakat komisyonunun oluşturulması için gerekeni yapmaya hazır olduğunu bildirdi."

Komisyon önerisinin henüz yalnızca bir mekanizma, bir süreç önerisi olduğunu belirten Loğoğlu, içerikle ilgili kısmın daha sonra duruma göre netleşeceğini, amaçlarının 'ana muhalefet partisi olarak iktidar partisini sıkıştırmak veya kötülemek için bir girişim' olmadığını ifade etti. Loğoğlu, "Her parti kendi görüşlerini, her hükümet kendi çalışmalarını, önerilerini düşüncelerini bu komisyona getirebilecektir" şeklinde konuştu.

Daha sonra söz alan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da toplumun Meclis'ten bir çözüm beklediğini, siyasi partilerden polemik değil, yengi, yenilgi, yarışma değil mutabakat istediğini kaydetti. Tanrıkulu, "Siyasi partilerin kendi önyargılarını bir tarafa bırakarak meclis çatısı altında bir araya gelmeleri gerekiyor. Düşüncemiz budur. Biz ana muhalefet partisi olarak düşüncemizi ortaya koyduk, yaklaşımımızı ortaya koyduk. Diğer siyasi partilerin de bu iradeyi göstermelerini bekliyoruz." dedi.

MHP: CHP'NİN AÇILIM SEVDASI GİRİŞİMİNİ REDDEDİYORUZ

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP'nin ''Kürt sorununun çözümü'' ile ilgili girişimlerini, ''Yeni açılımların önünü açabilecek yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değil'' diye değerlendirdi.

Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, sözlerine, ''Allameyi Cihan, dünya kurtaran adam, Recep Tayyip Erdoğan...'' diyerek başladı.

Her gün bir Erdoğan'ın diğer Erdoğan'ı tekzip ettiğini savunan Vural, ''Başbakan konuştukça batıyor, battıkça konuşuyor. Bir söylediği diğerini tutmuyor." dedi.

Başbakan'ın ''yine ucube bir benzetme yaptığını'' savunan Vural, ''Eğer Uludere'yi cinayet, katliam olarak değerlendiriyorsa, kalleş BDP'lilerle aynı safa düşmüş olmuyor mu?'' sorusunu yöneltti. Başbakan'ın bu ifadelerinin, ''BDP'liler ile PKK'lıların ekmeğine yağ sürdüğünü'' öne süren Vural, ''BDP'lilere 'kalleş' diyor. Kalleşlerle oturup müzakere eden sen değil misin?'' diye konuştu.

Başbakan'ın tıbbi bir takım konulara da el uzattığını ifade eden Vural, ''Tıbbi zorunluluktan dolayı kürtaj yapanlara nasıl 'katil' diyebilirsin'' dedi. Başbakan'ın bu sözleri düşünmeden söylediğini savunan Vural, şunları dile getirdi: ''AKP'nin sağlık politikaları sezaryenle doğumun teşvikçisi olmuştur. Performansa dayalı bir sağlık sisteminde daha fazla sezaryen yapılmasının önünü açan Recep Tayyip Erdoğan değil mi? 10 yıldır ne yapıyordunuz siz, yan gelip yatıyor muydunuz? Kürtajda, nüfus planlaması için değil, tıbbi zorunluluklar çerçevesinde meseleye bakılması gerektiğini düşünüyoruz. Çocuk doğurmak için her yol mubah olur mu? Aile içinde çocukların büyümesi makbulken, tecavüzü bile çocuk doğurmanın bir aracı olarak görebilen bir yaklaşım tarzı, insanın tüylerini diken diken ediyor."

Vural, gazetecilerin sorusu üzerine, CHP'nin ''Kürt sorunun çözümü'' için Meclis'te Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve Meclis dışında Akil İnsanlar Grubu oluşturulması önerisini önerisini değerlendirdi.

''Biz Türkiye'de Kürt sorunu olduğu kanaatinde değiliz. Türkiye'de terör sorunu var'' diyen Vural, teklif geldiği zaman, bunun partinin yetkili organlarında değerlendirileceğini kaydetti.

''CHP, açılım politikası bayrağını AK Parti ile birlikte taşıma noktasına geldi. CHP'yi de AKP'nin açılım sevdası sarmış durumda'' ifadesini kullanan Vural, ''Yeni bir açılım sevdası oluşturma noktasındaki yaklaşımı, yeni açılımların önünü açabilecek yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değil." diye konuştu.

AJANSLAR