Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Erdoğan Ak Parti grup toplantısında konuştu

        HABERTURK.COM

        Ak Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonu ile ilgili bomba açıklamalarda bulundu.

        17 Aralık'ın tarihe kara leke olarak geçtiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu operasyon milli olan ne varsa ona kastetmiştir. Biz diyorduk ki, dünyaya yönelik muasır medeniyetler seviyesine nasıl çıkaracağız buna yoğunlaşalım. Bütün enerjimizi buraya verelim, ama maalesef içeride de ister istemez buraya da enerji harcamak durumunda kaldık. Olayın aslı şu acırsanız acınacak hale gelirsiniz.

        BAŞBAKAN 'HAŞHAŞİLER' BENZETMESİ YAPTI, HASAN SABBAH TT OLDU

        Nasıl kokuşmuşluğun çürümüşlüğün olduğu ortaya çıkacak. Virüs vücuda girmiş sinsi şekilde yerleşmiş vücudu esir almak için harekete geçiyor ama bu bünye kendini sinsi virüslere teslim edecek bünye değildir. Şimdi tarihimizi inceliyoruz. Selçuklu Devletinde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş bir gizli örgütün, devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını gördük. Türkiye Cumhuriyeti devleti sinsi virüslere sızıntılara geçit vermez vermeyecektir." dedi.

        Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında Selçuklular döneminde faaliyet gösteren bir dini tarikat ve siyasi bir örgüt olan 'Haşhaşiler'den bahsetmesi, Twitter'da da günün konuları arasına girdi. Haşhaşiler örgütünü 1090 yılında kuran Hasan Sabbah, Trending Topic oldu.

        GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI'NDAN 'HAŞHAŞİLER' YANITI

        Başbakan Erdoğan'ın 'Haşhaşiler' benzetmesini, Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan yanıt geldi. Vakıf tarihinde ilk kez basın toplantısı düzenleyen GYV Başkanı Mustafa Yeşil, Erdoğan'ın sözlerine "Hiçbir zaman Haşhaşiler diye tabir edilen karanlık örgüt olarak tarihe geçmiş olan, hedefleri cinayet olan ve bütünüyle toplumda bir virüs olarak tarihe geçmiş olan bu katiller topluluğuyla hizmetin telif edilmesi söz konusu olamaz." şeklinde yanıt verdi.

        RTÜK MODELİ

        HSYK yasa teklifi ile ilgili de konuşan Başbakan, "Eğer muhalefet anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, biz yasa teklifini dondururuz. Gerekirse genel kurula indirmeyiz. Fakat burada bugünkü görüşmeler belirleyicidir. İktidar muhalefet dayanışması için bunu yapabilirsek ülkemiz için, adalet sistemimiz içinde çok büyük bir kazanım olacaktır.

        Aynen RTÜK'te olduğu gibi HSYK içinde grupların sayıları oranında temsil edilme imkanını da olabilir. Biz buna da varız, böyle bir adımı atabilir, hatta hakimler kurulunu ayrı, savcılar kurulunu ayrı bu süreç içinde bunu da yapabiliriz. Birkaç maddelik bir anayasa değişikliğini süratle geçirmemiz halinde şu andaki yasal düzenleme çalışmasını dondurur ve yola anayasa değişikliği ile devam edebiliriz." dedi.

        İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

        "TARİHE KARA LEKE OLARAK GEÇTİ"

        1,5 aylık süreçte demokrasimize yönelik en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildi. 17 Aralık Türkiye'nin demokrasi ve hukuk tarihine kara leke olarak geçmiştir. Diğer tüm darbe girişimlerini geride bırakmış ihanet hareketi olarak kayıtlara geçmiştir.

        "AKLINIZ NEREDEYDİ?"

        İstanbul ve Ankara'da belli adreslere baskın yapılıyor. Mahalli seçimlere 3,5 ay kala manidar şekilde bu operasyonu başlatıyorlar. Aklınız neredeydi? Bunca yıldır bu adımları neden atmadınız. Niyet ortada. İhanet projesinin paydaşları da harekete geçiyor. Malum medya kendilerine servis edilen fotoğraf ve görüntüleri yayınlıyor. Muhalefet partileri hükümete yönelik saldırılara başlıyorlar. İçeride ve dışarıda odaklar harekete geçiyorlar. Akşam olduğunda sorgu tamamlanıyor adeta mahkeme süreci tamamlanıyor. Hükümetimiz, bakanlarımız suçlu ilan ediliyor. 25 çuval gelecek ve bunlarla ilgili adım atılacak bu işin nasıl yürütüldüğü ortada. Sabah operasyon yapılıyor 12 saat sonra infaz yapılıyor. Zanlılar adeta linç ediliyor. Olaylar iki mahkemede yürütülüyor. Çok yoğun karalama algı operasyonu. Linç harekete hükümetimize yöneltiliyor. Kimin ne yapacağı ne vazifeyi yerine getireceği sosyal medya da dahil görevlendirme yapılmış. Uluslararası kamuoyunu yalan yanlış bilgiler aktarılmış ihanet operasyonunda maşa olarak kullanılan örgüt taraftarlarını harekete geçirmiş. İftira, şantaj ne varsa devreye alınmış. Biranda Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak için hangi araca ihtiyaç varsa harekete geçirilmiş. Yıllarca hazırlanmış kirlilik planı seçimlere 3,5 ay kala devreye sokulmuş.

        "BİZİM İÇİN İLK DEĞİL"

        Bizim için bu ilk değildi. Daha önce de bunu yaptılar. Bizim soğukkanlılığımız olmasaydı onlara hizmet etmiş olurduk. Sandıkta AK Parti ile rekabet edemeyeceklerini anlayanlar çirkin yollara tevessül edeceğini bu kürsüden ilan ettim. 17 Aralık çirkin girişimin tezahür ettiği tarih oldu. Birkaç yerde yanlış yaptılar kendilerini ele verdiler.

        Milletin demokrasiye ve seçilmiş hükümete yönelik muhabbetini hesaba katmadılar. Milletin olanı gördü. Birçok ilimizde halkımızın normalin üzerinde çok çok farklı heyecanına desteğine şahit olduk. Yapılanan komplo olduğunu hükümetimize yönelik operasyon olduğunu gördüler ve hepsi de yüreklerini ortaya koydular. Bu tezgahı tertip edenlerin hesaba katmadıkları bir şey vardı. Bir taşla acaba kuş katliamı yapabilir miyiz diyorlardı. Türkiye üzerinde kimin ne hesabı varsa bu operasyonun içine dahil ederek arzularını yerine getirmek istediler.

        "O TUZAK AYAKLARINA DOLAŞTI"

        Faizleri yükseltip eskisi gibi kazanalım dediler. Türkiye'nin enerji politikalarını sarsalım dediler, Türkiye'nin küresel ölçekli projelerini sekteye uğratalım dediler. Dünyada artık sesi çok çıkan adaletin ve vicdanın sesi olan Türkiye'nin yükselişini durduralım dediler. Milli birlik ve kardeşlik sürecini bozalım yeniden gençlerin ölmesini sağlayalım dediler. O tuzak ayaklarına dolaştı. Çıkıyorlar dış mihrakları devreye soruyorlar. Bu operasyon başarıya ulaşmış olsaydı kazanan kim olacaktı? Bu operasyondan Türkiye'nin milletimizin kazanacağını iddia edecek aklı selim bulabilir misiniz?

        "BU OPERASYON MİLLİ OLAN HER ŞEYE KASTETMİŞTİR"

        Bu operasyon milli iradeye kast etmiştir. Halk banka kast etmiş, dolayısıyla milli bankamıza kast etmiştir. Milli çıkarlarımıza kast etmiştir.

        Bu operasyon milli olan ne varsa ona kastetmiştir. Bu operasyon milli istihbarat teşkilatına kastetmiştir. Suriye'deki bayır bucak Türkmen kardeşlerimize yardım ulaştırmaya çalışıyorlar. Adana'dan bir savcı bunu engellemeye çalışıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir yargı mensubunun, kendi ülkesinin istihbarat mensubuna hasmane tutum olduğu görülemez.

        Reyhanlı'daki olaylar olduğu zaman bu beyefendi Adana'dan kalkıp oraya gitmemiştir. 7 gün sonra oraya gitmişti. Aklın neredeydi? İlgili olanlar bunu incelesinler. Türkiye bunları yaşadı.

        Bir ülkenin istihbaratının düşmanı harici düşmanlardır dahili değil. Hasmane tutum kesinlikle milli olamaz. Bir savcı Adana’dan kalkıp Hatay’a geliyorsa, o savcı yasaları çiğnemiştir. Kendi ülkesine değil ülkesinin düşmanlarına maşalık etmiştir. Neden yapıyorlar bunu. Ülkelerinin milli kurumlarını neden hedef alıyorlar. Mensubu aldıkları örgütten emir alıyorlar. Maşa olmuş örgüt efsunladığı mensuplarını kendi ülkelerine yönlendiriyor. Siz kimsiniz? Benim ifadelerimi manşete çekti diye gazete yöneticileri ifadeye çağırılıyor. Hani siz bunlardan dertliydiniz ne oldu?

        "ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ"

        Ben yargının tümünü zan altına alamam. Bunun içinde yürütme de var. Dayanışma içinde yapılıyor. Devletin kurumları içinde nasıl örgütsel yapılanmanın içinde olduğu görülüyor.

        Biz diyorduk ki, dünyaya yönelik muasır medeniyetler seviyesine nasıl çıkaracağız buna yoğunlaşalım. Bütün enerjimizi buraya verelim, ama maalesef içerde de ister istemez içeride buraya da enerji harcamak durumunda kaldık. Olayın aslı şu acırsanız acınacak hale gelirsiniz.

        'HAŞHAŞİLER' BENZETMESİ

        Nasıl kokuşmuşluğun çürümüşlüğün olduğu ortaya çıkacak. Virüs vücuda girmiş sinsi şekilde yerleşmiş vücudu esir almak için harekete geçiyor ama bu bünye kendini sinsi virüslere teslim edecek bünye değildir.

        Selçuklu Devletinde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş bir gizli örgütün, devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını tarihte de gördük. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu sinsi virüslere asla geçit vermez ve vermeyecektir.

        "ALLAH'TAN BAŞKA HESAP VERECEĞİ MERCİ YOK"

        Kuvvetler aylığı prensibi noktasında kimsenin endişesi yok. Bağımsızlık derken bu bağımsızlık gücünü eğer diğer erklere müdahale için fırsat olarak değerlendirirse sıkıntıdır. Bizim hesap vereceğimiz merci millettir. Yasama organı millete hesap verir. Yargının hesap vereceği yer neresi? Allah'tan başka hesap vereceği merci yok. Gelişmiş ülkeler bizdeki gibi mi? ayır. Oralarda seçilmişlerin bu noktada ciddi yetkilerinin olduğunu görüyorsunuz.

        "AB'DEN SESLER GELİYOR"

        AB'den sesler geliyor. AB üyesi ülkelerin HSYK denilen kurumla ilgili netleşmiş uygulaması var mı yok mu? Biz yargının bağımsızlığına önem verdik. Yargının bir kısmı tarafsızlığını yitirmişse, siyasi mücadelenin tarafı olmuşsa, örgüt adına faaliyet gösteren durum haline gelmişse konuşacağımız yargının tarafsızlığı meselesidir.

        "YARGIYI ÖRGÜT SULTASINDAN KURTARMAK İÇİN"

        HSYK'nın belli bir ideolojiden kurtulup özgür, demokratik bir şekilde yeniden yapılanması hedeflenmektedir. Yargıyı bir örgütün tehlikeli sultasından kurtaracak, yargı bağımsızlığını tesis edeceğiz. Atacağımız adım budur. Yapacağımız değişiklik anayasaya aykırılık tesis etmiyor.

        Dün Cumhurbaşkanımızla görüştük. Ben açık net buradan söylüyorum, eğer muhalefet anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, biz yasa teklifini dondururuz. Gerekirse genel kurula indirmeyiz. Fakat burada bugünkü görüşmeler belirleyicidir. İktidar muhalefet dayanışması için bunu yapabilirsek ülkemiz için, adalet sistemimiz için çok büyük bir kazanım olacaktır.

        HSYK'YA RTÜK MODELİ

        Aynen RTÜK'te olduğu gibi HSYK içinde grupların sayıları oranında temsil edilme imkanı da olabilir. Biz buna da varız, böyle bir adımı atabilir, hatta hakimler kurulunu ayrı, savcılar kurulunu ayrı bu süreç içinde bunu da yapabiliriz. Birkaç maddelik bir anayasa değişikliğini süratle geçirmemiz halinde şu andaki yasal düzenleme çalışmasını dondurur ve yola anayasa değişikliği ile devam edebiliriz.

        "30 MART SANDIKLARIN AK PARTİ İLE AYDINLANDIĞI GÜN OLACAK"

        Bu örgüt daha önce de MİT müsteşarını tutuklayıp devre dışı bırakma girişiminde bulunmuştur. Kimin ne olduğunu iyi biliyoruz. Biz buna sessiz kalsaydık benim müsteşarım ne olacaktı. Bir yılı aşkın süredir Türkiye acılar yaşamıyor. 30 Mart'ta az bir süre kaldı. Öyleyse çok yoğun çalışmayla kapı kapı dolaşarak tüm yaptıklarımızı halkımıza anlatacağız.

        30 Mart sadıkların AK Parti ile aydınlandığı gün olacak. Asla umutsuz moralsiz olmayacağız. Kurulan tuzaklara aldanıp coşkumuzu, umudumuzu yitirmeyeceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Biz enerjiyi örgütlerden, lobilerden, sermaye çevrelerinden korkmuyoruz.

        "ARAMIZDAN BAZILARI İHANET ETSE DE..."

        Kardeşlerim aramızdan bazıları ihanet etse de aramızdan bazıları emanate hıyanet etse de siz kalbinize umutsuzluğun zehrini yaklaştırmayacaksınız. Hüzünlenmeyecek, milletin ve Allah'ın bizimle olduğunu unutmayacaksınız. Ak Parti ahlakı siyasetin yegane limanı olarak görmüştür.

        Bu iktidar yolsuzluğa bulaşanlara hesabını sormuştur ve sormaya da devam edecektir. Bu günler geçecek. Ama 2,5 ay diyorum. Durmadan gece gündüz çalışmamız gerekiyor. Daha fazla çalışacağız. Yerel yönetimlerde gümbür gümbür değişim dönüşümü Türkiyemize kazandıracağız. Milletim kararı en güzel şekilde verecektir. Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ