Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Hukukçular yeni infaz düzenlemesini Habertürk'e değerlendirdi - HABERLER

        AK Parti ve MHP gruplarının ortak hazırladığı infaz düzenlemesine ilişkin kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu.

        AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, infaz düzenlemesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Toplum vicdanını yaralayan cinsel suçlar, uyuşturucu madde suçları, kasten adam öldürme, kadına karşı şiddet ve terör suçları, kapsamın dışına çıkarılmıştır." dedi.

        "Terör suçları, cinsel suçlar, uyuşturucu madde ticaret suçu, kasten adam öldürme suçu, kadına karşı şiddet suçu hariç olmak üzere, diğer suçlar bakımından kalıcı infaz oranı 1/2 olarak düzenlenmiştir." bilgisini veren Özkan, "Denetimli serbestlik kriterleri değiştirilerek herkese maktu bir yıl uygulama yerine ceza adaletini sağlamak amacıyla hükmolunan ceza ile orantılı bir uygulama öngörülmektedir." ifadelerini kullandı.

        Özkan, infaz düzenlemesiyle 65 yaşını doldurmuş yaşlılar, 0-6 yaş arası çocuğu bulunan kadınlar ve adli tıp raporu çerçevesinde kendisine bakamayacak durumda olan hastaların belirli şartlarla konuttan infazınının mümkün hale getirildiğini belirterek, "Çıkar amaçlı suç örgütü kuran ve yönetenlerle ilgili Ceza Kanununda var olan düzenlemede çok düşük ceza öngörülmektedir. Bunun tavan ve taban oranını ikişer yıl artırıyoruz." şeklinde konuştu.

        AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, "Şu anda geçici ve kalıcı infaz düzenlemeleri kapsamından yaklaşık 45 bin kişi yararlanıyor. Salgın hastalık nedeniyle açık ceza evinden, konutta cezaya geçeceklerle beraber bu sayı 90 bin olacak." dedi.

        Özkan, gelecek hafta salı günü Genel Kurul'da teklifin görüşmelerine başlayacaklarını söyledi.

        Peki yeni düzenleme neyi getiriyor?

        Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ve hukukçularMikail Hasbek, Rezan Epözdemir ve M. Ruşen Gültekin yeni düzenlemeyi enine boyuna Habertürk'e değerlendirdi....

        İşte o değerlendirmeler:

        MUHARREM SARIKAYA (CİNER MEDYA GRUBU ANKARA TEMSİLCİSİ): BAZI MADDELERDE DEĞİŞİKLİKLİK YAPILABİLİR

        Burada asıl önemli olan şu. Komisyon aşamasında yeni düzenlemelere gidilebilir. Bundan sonraki süreçte alternatif bazı düzenlemelerle karşılaşabiliriz. Özellikle denetimli serbestlik oranının 1/5'e indirilmesi teklifi vardı. Herkese 1/5 uygulanacak kaideyi doğrudan ortadan kaldırılmış oldu. Yeni bir hakimlik yapısı oluşturuluyor. Zaten bu infaz hakimliği olarak vardı. Daha aktif olarak hayata geçiriliyor. Bütününe baktığımızda her ne kadar uyuşturucu, cinsel suçu geniş kapsamda ifade ediyor olsak da, uyuşturucunun ticaretini yapan kişiler muaf tutuluyor. Kullanıcı, değiştirici, bir şekilde arkadaşına veren, bir defaya mahsus olarak içerken ikinci kez yakalanan kişilerde yeni bir düzenlemeye gidiyor. Uyuşturucu baron olarak nitelendirilen kesimde farklılaştırılıyor. Cinsel suçlara ilişkin olarak da zaten yeni bir düzenleme getiriliyor. Orada da bazı maddelerde dokunmalar sözkonusu olacak. Örneğin geçerken omzuna dokunmuş, bu cinsel suç kapsamına alınmış veya istemeden kolunu sıvazlamış, bu tür konularda yeni düzenlemeye gidiyor. Asıl önemli olan, reform niteliğinde olan evde hapis getirilmiş olması. Özellikle hamile kadınların, 0-6 yaş çocuğu olanlar, 65 yaştakilere evlerinde hapis cezasına yönelik düzenleme. MHP ile uzlaşma sağlandı. CHP kapsamını biraz daha farklılaştırarak, içeriğinin fikir suçlarını da düzenlemesi gerektiğini söyleyen bakış açısı vardı. Terör örgütü kurucusu veya üyeleri bilmeden, istenmeden bazı suçların da kapsama alınmasına dair beklenti var. Bunların 3/2 uygulanmasını isteyen görüş var. İktidar içerisinde de özellikle bu istemeden veya bilerek veya isteyerek yapılmayan bir suç kapsamının dışına çıkartılacak bazı uygulamalarla, bazı maddelerde değişikliklerle de karşılaşabiliriz.

        REKLAM

        MİKAİL HASBEK (HUKUKÇU): İNFAZ HAKİMİ SON DERECE ETKİN OLACAK

        Covid-19 salgın kapsamında cezaevlerinde canını devlete emanet etmiş insanlar var. Tutuklu, hükümlü hepsini sayabiliriz. Kamuoyunda bir telaş vardı, evde kal Türkiye denirken cezaevlerinde o salgının nasıl önlenecek anlamında buna parmak basılmış görülüyor. Bu anlamda diğer türlü terör suçları girecek mi, girmeyecek mi tartışmasını çoktan bırakmıştık. Cinsel suçlu, uyuşturucu, kadına şiddet, kasten adam öldürme kapsama girmiyor. Terör suçları 3/4 olarak sürecek. Denetimli serbestlik kalıcı olarak 1 yıl iken cezaya göre orantılı arttırılıp, azaltılabilecek. Tefecilik konularında değişiklik öngörülecek. İnfaz hakimi son derece etkin şekilde icra olarak uygulamaya dahil olacak. Cezaeviden izinli çıkıp şunu öldürdü, bunu öldürdü, karısını öldürdü gibi suçların önüne geçilmiş olacak. 0-6 yaş çocuk sahibi olanlar, 65 yaş gibi insanları cezaevinde ciddi anlamda sıkıntılı olan problemlerin önüne geçilebilecektir. Konutta infaz yolu açılmış oluyor. Covid 19 mahkum yakınlarını endişelenen bir durumda. Cezaevinde böyle bir şey olmuş olsa önüne geçilebilir miydi? O canlar kamuya emanettir. Cezaevinde de bu anlamda varolan izin mekanizmasına daha bütüncül bir anlayışla yaklaşılmış oluyor. Neredeyse salgın tehlikesinin önüne geçilmiş olacak diye düşünmüş olabiliriz.

        AVUKAT DR. REZAN EPÖZDEMİR (HUKUKÇU): DEVRİM MAHİYETİNDE HUKUKİ NORMATİF ÇALIŞMALAR VAR

        Kasım ayından beri Adalet Bakanlığı ve AK Partili hukukçular bu kapsamda baroları, sivil toplum örgütlerini dinleyip görüşünü almıştı. Bizim de görüşlerimiz alındı, kıymetli meslektaşlarımız vardı. Biz de önerilerimizi eleştirilerimizi sunduk. Sadece açık cezaevine geçen ve geçme hakkı olanların izinli sayılması, cezalarını evde infaz edilmesine ilişkin kısım birebir koronavirüsle ilgili. Terminoloji bakımından bu bir af değil. Af, parlamentonun üç bölü beşi ile olur. Ceza miktarını azaltır, para cezasına çevrilir. Bu değişikliklerle birlikte şartlı salıverilme, denetimli serbestlik değişiyor. Hükümlerin salıverilmesini sağladığı için kamuoyunda af algısı uyandırdı. 11 kanun ve 70 madde değişiklik var bu pakette. Bunlardaki değişiklikler hükümlüler ilk etapta 45 bin açık cezaeviyle birlikte 90 bin kişi salıverilmiş olacak. Bugün cezaevi kapasitesi 115 bin, arttırılmış kapasite 215 bin 80. Şu an cezaevlerinde 210 bin hükümlü var. 46 bin 496 tutuklu var. 115 bin kişilik infaz ve tutukluluk evlerinde 93 bin 620 kişi var. Cezaevleri zaten 2,5 katı kadar dolu. Hükümlülerin cezaevlerinin koşullarının hakça oluşturulması lazım. Bunu kamuoyoyuna anlatırken iyi anlatmak lazım. Bu pakette Covid'le ilgili açık cezaevi ve salıverme. Açık cezaevi bir ara durak. Hükümlülerin rehabilete olacağı bir yer. Açık cezaevine geçen hükümlüler dış dünya ile en fazla temas eden hükümlüler. Bu düzenleme şunu getirdi 30 Mayıs 2020'ye kadar açık cezaevinde bulunanlar izinli sayılacak, evlerinde infaz edilecek. Bunlar 45 bin kişi. Bu süre 2 ay daha uzatılabilecek. 30 Temmuz veya 30 Eylül'e kadar uzatılabilecek. En önemli düzenleme diğer 45 bin kişiyi ilgilendiren düzenleme. Şartlı salıverme Türkiye'de süreli hapis aldığınızda bu cezanın tamamını cezaevinde çekmiyorsunuz. Bir kısmını cezaevinde geçiriyorsanız, hiçbir adli olaya karışmamışsanız. Salıveriliyorsunuz size bir denetim süresi veriliyor. Eğer bir ceza işlemezseniz salıveriliyorsanız. 6 yıl ceza aldınız, 4 yıl şartlı salıverme, 1 yıl denetimli serbestlik, 3 yıl yatmış oluyorsunuz. 8 yıl ceza alan 1 yıl, 12 yıl ceza alan 3 yıl alacak. Devrim mahiyetinde yapılan hukuki normatif çalışmalar da var: İyi hal raporları pedagog, sosyal hizmetler uzmanı, Sağlık Bakanlığı'ndan, Aile ve Sosyal Bakanlığı'ndan bir yetkili, başsavcılığın görevlendirdiği bir savcı olarak gözlem raporu verilecek. Kadınlar, 60-75 yaşında alternatif infaz usülleri var. Mesela evde cezasını çekebiliyor. 0-6 yaş grubu çocuğu var denetimli serbestlikten 4 yıla kadar faydalanabiliyor. Cezaevinde hayatını idame edemeyecek kimselerde Adli Tıp raporuyla 3 yıla çıkıyor. 18 yaşından küçüklerin her gün cezasının bir günü üç gün olarak hesaplanıyor. Bunlar da önemli noktalar.

        M. RUŞEN GÜLTEKİN (HUKUKÇU): CAYDIRICILIĞI ARTTIRACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM

        Toplumda bir cezasızlık algısı vardı. Küçük suçlar dediğimiz cezası 1 yılın altında, yargıcın verdiği cezalar infaz olmuyordu. Denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak düzenlenmişti. Ceza alan kişi cezaevine girmiyordu. Adalet Bakanlığı 1/5 oranı getiriyor. Diyeim ki 30 gün ceza aldınız. Bu düzenlemeden sonra yargıç para cezasını tercih etmeyip, hapis cezasına da bırakmayı tercih edecektir. 30 gün ceza verdiği için, oran olduğu için bu düzenlemede bunun yarısı iyi halden yararlanacak. Ancak önceden olsaydı direk tahliye edilecekti. Şimdi 1/5 olduğu için 3 gün denetimli serbestlikten yararlanacak. Kişi her halükarda 10 gün cezaevine girecek. Toplumdaki o cezanın uygulanacağına dair kanaat öne çıkıyor. Bu noktada caydırıcılığı arttıracak diye düşünüyorum. Cinsel suçlar, adam öldürme, terör suçları, uyuşturcu bunlar istisnalar. Kadına karşı şiddet var ama düzenlenmi TCK'a bir madde yok. Kalıcı düzenlemeler yeni bir infaz sistemi getiriyor. Bu sistemde infaz, iyi hal dediğimiz noktada çok önemli bir husuk olarak karşımıza çıkıyor.

        HASBEK:Kadına şiddet diye bir suç yok ama hepimiz, her hukukçu, sıradan insan dahi bir suçun içinde kadına şiddet var mı, yok mu onu ayırt ediyoruz.

        REKLAM

        EPÖZDEMİR:Kadına karşı şiddet sosyolojik bir suç deniyor. Burada kastedilen kadına karşı kasten yaralama suçları. Eşe karşı şiddet gibi suç tiplerinde istisna olduğu vurgulanmaya çalışılıyor.

        GÜLTEKİN:11 yasada değişiklik olduğu yerde yargıç ve cumhuriyet savcıların coğrafi teminatı nerede? Teminatsız yargıçların verdiği kararlar güvensiz olacaktır. Esas olan bunu uygulayacak olan yargıçların teminatlarıdır. Bu teminatlar güçlenmedikçe bir yere varmamız, bu düzenleme de daha önceki düzenlemeler gibi bir süre sonra hele hele bu tür eşitliğe aykırı istisna düzenlemeleri koyduğumuzda 5 yıl sonra cezaevlerini hepimiz konuşacağız. Daha Meclis'te tartışılmadı. Bir yargıç görev yaptığı yerde belli bir süre görev yapar. Ben Kahramamaraş'ta kalacaksam bilirim. Verdiğim karardan dolayı sürgüne uğracağımı düşünmem. Kendi yerimde oturup rahat kararlarımı verebilirim. Oysa Türkiye'de yargıçların coğrafi teminatı yok. İstinaf maddeleri kurulduğunda verilmişti onu da iki arada bir derede kaldırdık. Yerinden edilen, sürgün edilen, dağıtılan mahkemeler görüyoruz. Yargıçların da aileleri var. Sürgüne gittiğinde ailelerini götüremiyorlar. Bir devlet memurları kadar bile teminatları yok. HSK'nın teminatları yok. Bu kurul tamamen siyasi iktidarda kim varsa onun belirlediği kişilerden oluşacak bir yere geldi. Adalet Bakanı kurulun başkanı olmaması gerekir. Adalet Bakanı başka, müsteşarı, şimdiki adı bakan yardımcısı kurul üyesi olmaz. Bugün yaşadığımız adaletsizliklerle ilgili düşüncelerimiz temelinde bu yatıyor. Özgürlükler, ifade hürriyeti konusunda genişleme sağlayan bir yapı yok.

        HASBEK:Evet sonuna kadar katılıyorum. Değerli meslektaşımızın yargıç geçmişine bakınca da hala o ahları duyuyorum. Daha dün 10-15 yıl önce biz cezaevine giren silahı kontrol edemiyorduk. Gardiyan silahı görse bile 'gördüm' diyemiyordu, o kadar etki altındaydı. Daha yeni yeni kader mahkumu değil adaletin mahkumu olabilecek insanlar. Bakanı katma, bakan yardımcısını katma, iyi ama halkın seçtiği insan nerede olacak? HSK'ya da siyasi idare varsa bile doğru temsil, adaletten sapmayan bir yaklaşımını aramalıyız. Yapanın yanına kâr kalmasın dengesini konuşurken genel ölçüleri de bozmamak lazım. Siyasetin etkisini HSK'dan, mahkemelerden alırsanız halk kime oy verdi?

        GÜNTEKİN: Yargıçların verdiği kararların yüzde 50'sinin yanlış olduğu bir ülkedeyiz. Bunu istinaf düzeltiyor.

        HASBEK: Değerli meslektaşıma yargıcın coğrafi teminatı konusunda tüm itirazı kayıtlarımı cebime koyuyorum tümüyle katılıyorum. Strateji belgesi 70 maddeyle ilgili olarak diyor ki, 6 ayda bir yeniden formatlanıp, yeniden yol hikayesinin kodlarını yeniden dizayn edebiliriz deniliyor. Çok kolay harcamamak lazım. Gerçekten doğru yapılanı görmek, tasdik etmemiz lazım diye düşünüyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ