Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Tüyler ürperten bir olay: Karısı ile birlikte 3 kişiyi öldüren katil için amansız takip! - Güncel haberler

        Türkiye’de zaman zaman seri katil var mı yok mu tartışması yaşanıyor. Peş peşe cinayetler işleyen şüphelinin seri katil mi yoksa seri cinayetler işleyen bir katil mi olduğu tartışılıyor. Her zaman görüş ayrılıkları oluyor. İşte bu olaylardan biri de 2006 yılında İstanbul’da yaşandı.

        FERİKÖY MEZARLIĞI ANONSU YAPILDI

        Tarih yaprakları 10 Aralık 2006’yı gösteriyordu. İstanbul yağmurlu soğuk bir hafta sonunu yaşıyordu. Öğleden sonra cinayet masasının nöbetçi amirliği haber merkezinin anonsuyla hareketlendi. Haber merkezi, cinayet ekiplerinin hemen Şişli ilçesi sınırları içeresinde bulunan Feriköy Mezarlığı’na gidilmesini istedi. Polisin bölgelere ayırdığı Şişli ‘B’ bölgesi’ kapsamı içindeydi. O gün Cinayet masasının ‘B’ bölgesindeki nöbetçi ekibi şef Erdoğan Yangaz’ın, 45 44 kodlu ekibiydi. Cinayet masasından hemen Erdoğan Yangaz anons edilerek Feriköy Mezarlığı’na gidilmesi istendi.

        REKLAM

        TÜYLER ÜRPERTEN MANZARA

        O ana kadar sakin bir gün geçiren ekip, hızla Feriköy Mezarlığı’na gitti. Yangaz ve ekibi olay yerine vardıklarında, tüyler ürperten bir manzarayla karşılaştı. Karşılarında vahşice öldürülmüş ve sonra da yakılmış bir kadına ait cansız beden bulunuyordu. Yangaz ve ekibi o saatten sonra Hollywood filmlerini aratmayan bir cinayet vakasını çözeceklerinin farkında değildi.

        GERİYE BİR TOKA VE AYAKKABI KALMIŞTI

        Dosyaya bakan emekli polis memuru Erdoğan Yangaz, o günü şöyle anlattı; “Yakılan kadın cesedi parçalanmıştı. Tanınmayacak bir durumdaydı. Kadının kimliğini gösteren hiçbir bulgu yoktu. Gözlemlerimize göre, ceset üzerinde kesici alet izleri vardı yani bıçaklanmış ve sonra da yakılmış. Bu bir öfkeyi gösteriyordu biz öyle düşündük” dedi. Ekipler yaptıkları çalışmada, olay yerinde bir toka ve kadına ait ayakkabı buldu. Fotoğrafları çekildi. Dosyaya konuldu. Kadın kimdi? Kim tarafından ve neden öldürülmüştü? Bu sorulara yanıt aranacaktı. Bunun için de ilk iş kadının kimliğini tespit etmek olacaktı.

        AYNI GÜN KURUYEMİŞÇİ CİNAYETİ İŞLENDİ

        Cansız beden incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yangaz ve ekibi tüyler ürperten bu cinayeti araştırmaya başlarken, haber merkezinden gelen bir anonsla yeni bir cinayet vakasına yöneldi. Gelen anonsa göre, Okmeydanı’nda bir kuruyemişçi uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Hemen Okmeydanı Hastanesi’ne gidildi. Silahlı saldırıya uğrayarak hastaneye getirilen ve hayatını kaybeden kişi Mustafa G.’ydi.

        REKLAM

        DÜŞMANI YOKTU

        Aynı gün iki cinayet vakası yaşanmıştı. Yangaz ve ekibinin kafasını kaşıyacak zamanı kalmamıştı. O dönemi anlatan Yangaz “Biz kadının cesedinin kime ait olduğunu tespit etmek için çalışma yaparken, öldürülen kuruyemişçinin de kim tarafından öldürüldüğünü tespit etmek için çalışmaya başladık. Bir kuruyemişçi neden öldürülür? İlk etapta bu iki cinayetin birbiriyle bağlantılı olabileceğini düşünmedik tabi. Bir yandan kuruyemişçinin akrabalarının ifadelerine başvurduk” dedi.

        YASAK İLİŞKİ İDDİASI

        Adli Tıp Kurumu’nda kadınla ilgili tüyler ürperten otopsi raporu çıktı. Boğazı sıkıldığı belirlenen kadının defalarca bıçaklanarak öldürüldüğü ve sonra da yakıldığı ortaya çıkmıştı. Ancak kadının kimliği henüz tespit edilmemişti. Bir yandan da öldürülen Mustafa G.’yle ilgili çalışma yapan Yangaz ve ekibi önemli bir iddiaya ulaştı. İddiaya göre Mustafa G.’nin bir kadınla yasak ilişkisi olduğu söylentisi çıkmıştı. Ancak bu gerçek değildi ve dedikodudan ibaretti. Dedikoduyu dikkate aldığını anlatan Yangaz “Dedikodu bile olsa bizi katile götürebilecek bir bilgi olabilir dedik. Kadının kim olduğunu araştırdık. Kadının ismine ulaştığımızda kayıp olduğunu öğrendik. Cesedi bulunan kimliği belirsiz bir kadın, kayıp bir kadın ve o gün vurulan bir kuruyemişçinin ilişki iddiası. Bu bilgiler bizi mezarlıkta bulunan kadın cesedine götürdü” ifadelerini kullandı.

        Emekli polis memuru Erdoğan Yangaz
        Emekli polis memuru Erdoğan Yangaz
        REKLAM

        AYYAKABI VE TOKASI KİMLİĞİNİ BELİRLEDİ

        Elde edilen bilgilere göre kuruyemişçinin ilişkisi olduğu iddia edilen B.D. adlı kadının kayıp başvurusu vardı. Bu kayıp B.D., cesedi bulunan kadın mıydı acaba? Ceset tanınmayacak bir durumda bulunduğu için geride sadece ayakkabı ve kadına ait bir toka vardı. Kadının yakınları bulundu. Kayıp başvurusunu yapan B.D.’nin yakını, geriye kalan ayakkabı ve tokanın kayıp akrabası B.S.'ye ait olduğunu söyledi. Cesedi bulunan kadının B.S. olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak bu resmi kurumlar için yeterli olmayacaktı. Bunun için de DNA testi yapılmalıydı. DNA testi yapıldığını söyleyen Yangaz “DNA uyuştu. Kadının kimliği tespit edildi. Geriye katilin ismini koymak kalmıştı.” dedi.

        BİR HAFTA SONRA SİLAHLI SALDIRI

        Kadının profili çıkarıldı. Kadın, Mehmet S.D. adlı bir kişiyle imam nikahlı bir evlilik yapmıştı. Ancak kadının öldürülen Mustafa G.’yle olan ilişki iddiası, yasak ilişki cinayeti sorusunu ortaya koymuştu? Polisin çalışmasına göre bu ilişki iddiası da dedikodudan öteye gitmemişti. Ancak her türlü ihtimal düşünülüyordu. Mehmet S.D.’nin ismine ulaşılmıştı. Ancak nerede olduğu bilinmiyordu. Yani kayıplardaydı. Yoksa o da mı öldürülmüştü? Birçok soru işareti ortaya çıkmıştı. Bu soru işaretleri 17 Aralık günü yani çifte cinayetten bir hafta sonra iki kardeşin silahlı saldırıya uğramasıyla son bulacaktı.

        İKİ KARDEŞE SİLAHLI SALDIRI

        Şişli’de Ferzan D. ile Cengiz D. adlı kardeşler silahlı saldırıya uğradı. Silahlı saldırıya uğrayan kardeşlerin anlattıkları iki cinayetin failini ortaya koydu. Yaralanmalara genellikle ilçelerin baktığını söyleyen Erdoğan Yangaz “Bu iki kardeşin yaralanması bizim için şöyle dikkatimizi çekti. Bu kişiler bizim şüpheli olarak düşündüğümüz öldürülen kadının kocası kayıp Mehmet'in ismini verdi. Bunların ifadelerini aldığımızda saldırıyı kardeşleri Sino yani Mehmet S.D.’nin yaptığını söyleyince biz o anda o iki cinayetin adını koymuştuk.” şeklinde konuştu.

        REKLAM

        SERİ KATİL AVI

        Peki bu cinayet ve saldırılar neden gerçekleşmişti. Katil zanlısı yakalandığında cevabı kesin ve net verilecekti. Polis şüphelinin yakalanması için çalışma yaparken, tam bir ay sonra Halis D. adlı kişi Feriköy’de silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Halis D. de bir ay önce silahlı saldırıya uğrayan iki kardeşin ağabeyiydi. Yani bu işlenen üçüncü cinayetin zanlısı da Mehmet S.D.’ye uzanıyordu. Emekli polis memuru Yangaz, filmin adını artık koyduklarını anlatarak “Katil zanlımızı belirledik. Karşımızda azılı bir seri katil vardı.” dedi.

        POLİS ‘SİNO’NUN PEŞİNDEYDİ

        Saldırgan ‘Sino’ lakaplı Mehmet S.D.’ydi. Katil zanlısı imam nikahlı eşini, ilişkisi olduğunu düşündüğü kuruyemişçi ve bir ağabeyini öldürmüştü. Ayrıca iki ağabeyini de silahla yaralamıştı. Olayın çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan Yangaz “Buna Sino diyorlardı. Bu adamı yakalamamız gerekiyordu. Hep kaçıyordu. Peki neden bu saldırıları yapmıştı. İddialara göre, kardeşlerinin imam nikahlı eşini pazarladıklarını söylemiş. Kuru yemişçi ile de eşini ilişkileri olduğu için vurmuş. Ancak biz bir ilişki tespit edememiştik. Kuru yemişçi bir dedikoduya kurban gitmişti belliydi bu. Sino iyi saklanıyordu. Biz tüm ilişkisi olabilecek kişileri mercek altına aldık Teknik takip başlattık. Bize göre saldırılarına devam edecekti. Tedbirimizi aldık” ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        ESENYURT’A OPERASYON

        Çemberi daraltmak için ellerinden gelenini yaptıklarını anlatan Erdoğan Yangaz, şöyle devam etti: “Akrabaları bu kişiye ‘Sino’ diyorlardı ve çok korkuyorlardı. O yüzden teknik takipte geçen Sino isimli diyaloglara çok dikkat ediyorduk. Esenyurt’ta bir akrabasında saklandığını tespit ettik. Operasyon yaptık. Ancak orada bulamadık. Kaçmıştı.”

        O KAÇIYOR POLİS KOVALIYOR

        Yapılan sıkı takipler ve peş peşe operasyonlarla katil zanlısının yeni bir cinayet işlemesi engellenmişti. Geriye yakalanması gerekiyordu. Amansız bir mücadele verilmişti. Katil zanlısı Sino’nun bu kez Bursa’ya kaçtığı belirlendi. Yangaz “Hemen Bursa’da tespit ettiğimiz adreslere gittik. Evet oralara gitmiş ancak bir şekilde kaçmıştı. Çemberi daraltıyorduk." dedi.

        POSTA KILIĞINA GİRİLDİ

        Katil zanlısının son olarak Şile’de saklandığını duyduklarını belirten Yangaz “Bu kez onu yakalamamız lazımdı. Şile’de saklandığını duyunca, önce hangi evde saklandığını tespit etmemiz lazımdı. Ve bu dikkat çekmemeliydi. Eğer ekiplerle sokaklara girsek ekip araçlarını görüp yine kaçardı. Bunun için de bir yöntem bulduk. Yardımcı ekipler karakolda bekledi. Biz PTT aracıyla posta kılığına girerek postacılarla sokak sokak dolaşmaya başladık” dedi.

        REKLAM

        MEKTUP BAHANESİ

        PTT aracı sokak sokak dolaşmaya başladı. PTT görevlisi gibi şüpheli görülen evlerin kapısı çalındı. Elde mektup zarfları, açılan kapılardaki kişilere yanlış isim söylenerek ‘Bu kişi burada mı oturuyor’ denilerek içerdeki havanın nabzı yoklanıyordu. En son bir evde açılan kapıdaki kişi tedirgindi. Hareketleri çekingen ve bir şeylerden korkuyor gibiydi. O ev mercek altına alındı. Kısa bir çalışmanın ardından aranan katil zanlısının o evde olduğu tespit edildi. Evi tespit ettiklerini anlatan Yangaz şöyle devam etti: “Ev düz alanda olduğu için operasyon yapmamız için geniş çaplı hareket etmeliydik. Karşımızda azılı bir katil var ve bize karşı silah kullanabilirdi. Filmin sonuna geldiğimizi hissediyorduk.” şeklinde konuştu.

        CİNAYET AMİRİ DE BİZZAT OPERASYONDAYDI

        Karakolda beklenen ekiplere haber verildi. Operasyonda bizzat İstanbul Emniyeti Cinayet Büro Amiri Ali Tuna Çoşkun da bulunuyordu. Ali Tuna Çoşkun, Özel Haraket Tim’inde yıllarca çalışmış biriydi ve birçok operasyonel olayda yer almıştı. Erdoğan Yangaz ile emniyet amiri Ali Tuna Çoşkun, operasyon için son görüşmeleri yaptı. Ve ardından düğmeye basıldı. Katil zanlıSInın arka pencereden kaçacağı düşünüldüğü için Erdoğan Yangaz ile emniyet amiri Ali Tuna Çoşkun arka tarafa geçti.

        OPERASYON DÜZENLENDİ

        Önden eve operasyon düzenlendi. Aynen düşünüldüğü gibi katil zanlısı arka pencereden atlayarak dışarı çıktı ve kaçmaya başladı. Kısa bir süre sonra karşısında eli silahlı iki kişiyi gördü. Katil zanlısının elinde de silah vardı. Silahı Yangaz ve emniyet amirine doğrulttu. O sırada Yangaz “Bir delilik yapma at silahı polisiz” diye yüksek sesle bağırdı. Yangaz, o anları şöyle anlattı: “Ufak bir hareketinde onu vurabilirdik ama yapmadık. Silahı indirmesini söyledik. Ona polis olduğumuzu birkaç kez daha söyledik. Çünkü onun da artık hasımları vardı kendisi bizi hasımlardan birini sanıp ateş de edebilirdi. Silahı bize doğrultmuştu biz de silahlarımızı ona doğrultmuştuk. Ama bizi dinledi. Silahını attı. Hemen elini başına koy diye bağırdık" dedi.

        REKLAM

        SİNO YOLUN SONUNA GELMİŞTİ

        3 kişiyi öldüren 2 kişiyi yaralayan azılı katil zanlısı ‘Sino’ lakaplı Mehmet S.D. yolun sonuna gelmişti. Yakalanan katil zanlısı hemen cinayet masasına götürüldü. Sorgulanan katil zanlısı cinayetleri soğuk kanlıkla anlattı.

        KORKU FİLMLERİ ARATMADI

        Katil zanlısı cinayet nedenlerini de anlattı. İddiasına göre, kendisi askerdeyken, imam nikahlı eşi kendisini Mustafa G. ile aldattı. Eşinin ayrıca başka kişilerle de ilişkisi olduğunu iddia etti. Kardeşleri de buna göz yumarak kendisine bu ilişkileri söylememişti. İşte tüm bu olaylarda yer alan ve bilenleri öldüremeye karar vermişti. Ve bu cinayetlere ilk imam nikahlı eşini öldürerek başlamıştı. Katil zanlısı, eşini nasıl öldürdüğünü şöyle anlatt; “Bana ben ölümü hak ettim' dedi. Bende onu Feriköy Mezarlığı’na götürdüm. Bıçakla öldürmek istedim. Bıçakla ölümü kabul etmedi. Bunun üzerine eşarpla boğazını sıktım. Bir türlü ölmüyordu. Bayılınca bıçaklayarak öldürdüm. Sonra da yaktım” dedi.

        “3 KİŞİYİ DAHA ÖLDÜRECEKTİM”

        Yakalanmadığı takdirde 3 kişiyi daha öldüreceğini söyleyen katil zanlısı ‘Sino’ tutuklanarak cezaevine gönderildi.

        MAHKEMEDE ŞOKE EDEN İDDİALAR

        Yargılanan katil zanlısı mahkemede şoke eden iddialarda bulundu. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan katil zanlısı mahkemede hikayesini anlattı. Teyzesinin kızıyla evlendirildiğini söyleyerek şöyle devam etti;" Eşim kendisini oyunla bakire gibi gösterdi. İmam nikâhından sonra askere gittim. Askerdeyken 5-6 kişiyle birlikte olmuş. Hatta bunlardan hamile bile kalmış. Annem onun gayrimeşru çocuk doğurduğunu duyunca kalp krizi geçirerek öldü. İstanbul'a götürmek istedim. Gelmedi. İmam nikâhıyla birlikteydik, ondan ayrıldım. Babasının evine de gitmedi. İstanbul'da Kadın Sığınma Evleri'nin olduğunu, gidebileceğini söyledim. İstanbul'da evinde kaldığımız evli Mustafa G.’yle birlikte olduğunu duydum. Dayanamadım. Eşimle olan kişileri ve onu o hale sokan herkesi öldürmek istedim."

        Kimine göre seri cinayetler işleyen bu katil zanlısı bir seri katildi.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ