Rıdvan Dilmen'den maçın analizi
Celta Vigo akınları Fenerbahçe'nin kaybettiği toplardan oldu. Ve yediğin golü de kendin atıyorsun rakip değil.
Milliyet Gazetesi Yazarı Rıdvan Dilmen'in yazısı...
65. dakika oynanıyor, NTV'den çok sevdiğim Fenerbahçeli arkadaşım Mehmet, "Rıdvan hoca ben beraberliğe razı değilim" dedi. Aslında maçı da o özetledi.
Celta Vigo'nun ilk yarıda Volkan'ın çıkardığı bir pozisyonu var. Onun dışında Fenerbahçe'nin yediği gole kadar dört net pozisyon, kaçan bir penaltı (Alex uzun süredir penaltı atmıyordu, son anda karar değiştirdi ve her zamanki yerine vurmadı) var. Maçın en iyisi Celta Vigo kalecisiydi. Appiah vuruyor direkten dönüyor, Alex vuruyor kaleci çıkarıyor, kafa vuruşu direkten geri geliyor. Ve yediğin golü de kendin atıyorsun rakip değil.
En iyi maçıydı
Zaten Celta Vigo akınları da Fenerbahçe'nin kaybettiği toplardan oldu. Uğur'un üst üste top kayıpları, Tuncay'ın da zaman zaman hücumda kaptırdığı toplar rakibe kontratak şansı yarattı. Kontratak diyorum çünkü rakip evinde oynamasına rağmen deplasmanda gibiydi. Celta Vigo bir tek Fenerbahçe'den top kazanarak hücum yapacaktı. Çünkü Fenerbahçe en iyi Avrupa maçlarından birini oynuyordu. Oyunun tek hakimiydi. Gerçekten turu garantileyecek skoru yakalama şansını ele geçirmişti.
Frankfurt maçında bir beraberlik bile yetecek diye düşünürsek Fenerbahçe bu anlamda kaybederken de kazandı.
Zico doğru on birle çıktı. Doğru zamanlarda değişiklik yaptı. Geriye düşer düşmez iki hücumcu sokarak riske girmesi doğruydu. Sadece savunmada Lugano'yu uyarmakta fayda var. Her pozisyonda ve özellikle tehlikeli bölgelerde rakibin ayaklarına atlıyor.
Hakemler mi? Mustafa Çulcu başkanlığındaki hakemleri ve yardımcıları eleştirirken yutkunmakta fayda olduğunu dün gördüm. Rezalet bir orta, rezaletin ötesi yardımcılar. Verilen penaltı bariz gol şansı kırmızı şart. Garip ofsayt kararları. Kısacası çok kötü bir hakem.
